Türkiye'de bu mesleği sadece 5 kişi yapıyor: Dizi ve filmlerin gizli kahramanı foley
Bizlere farklı hikayelere ve mekanlara tanık olma şansı sunan film ve dizilerin arkasında şüphesiz büyük bir emek yatıyor. Yönetmeni, kostümcüsü, kameramanı başta olmak üzere büyük bir istihdam alanı bulunan sinema sektöründe, daha akla bile gelmeyecek pek çok farklı meslek kolu bulunuyor. Foley sanatçılığı da bu meslek gruplarından biri… 20 yıldır foley sanatçılığı yapan Ali Ören, ünlü yapımlardaki kuş uçuşu, bisiklet, tabak ve çatal sesleri olmak üzere pek çok sesi, Beşiktaş’taki stüdyosunda ortaya çıkarıyor.
Öznur Doğan / Posta.com.tr - 1800’lerin sonunda Paris’te ortaya çıkan sinema sektörü, her gün daha da büyüyerek günümüze kadar ulaştı. Çekim ve kurgu ekipmanlarının gelişmesi, izleyicinin nitelikli yapımlarla tanışmasına vesile oldu. Görsel ve ses efektleri de yapımların izlenebilirliğine katkı sağladı. 1940’lı yıllarda ABD’li Jack Foley tarafından ortaya çıkan foley sanatı, ses sistemlerinin yeterli olmadığı durumlarda, sesin yapıma sonradan eklenmesi üzerine oluşturulmuş bir düzene dayanıyor.
Dünyanın dört bir yanında rağbet gören foley sanatı, Türkiye’de de pek çok dizi ve filmde başvurulan yöntemlerden biri. Ülkemizde foley sanatını icra eden sayılı artistlerden olan Ali Ören; televizyon, sinema ve dijital olmak üzere pek çok alanda 20 yıldır ses efekti üretiyor.
Mesleği babasından devralan 46 yaşındaki Ören, Türkiye’de az sayıda foley sanatçısı olmasını, sinemanın ülkemizdeki konumuna bağlıyor.
Yıllar geçtikçe foley sanatını icra etmenin zorlaştığını belirten Ören, ‘’Dijital platformlar, ülkeye belli standartlar getirdi. Bununla beraber yaptığımız iş zorlaştı ama bu zorluk, daha kaliteli olmasını sağladı’’ dedi.
FOLEY SANATI EKONOMİK OLARAK TATMİN EDİYOR MU?
Mesleğin maddi boyutu hakkında konuşan Ali Ören, foley sanatının ekonomik anlamda tatmin ettiğini ancak gelir akışının düzenli olmadığını belirtti.
‘’Foley sanatçılığında talepler dönemsel olabiliyor. Yazın işler 2 ay dururken, başka zamanlarda aşırı yoğunluk yaşanıyor. Mesleğin, inişli çıkışlı bir ödeme ve iş dengesi var. İşin zor olan kısmı, süreklilik elde etmeye çalışmak...’’
CEM YILMAZ PROJELERİNE SES EFEKTİ YAPIYOR
Keyifle izlediğimiz çoğu yapımın gizli kahramanı olan sanatçı, güncel projelerinden de söz etti. ''Türkiye’de neredeyse aklınıza gelebilecek bir sürü dizi ve film ile çalıştım'' diyen Ören, en son Cem Yılmaz dizisi olan Erşan Kuneri’ye ses efektleri yaptığını ve yine bir Cem Yılmaz filmi olan Ayzek filmiyle de çalıştığını anlattı.
Ali Ören'in çalıştığı diğer projeler arasında Kurtlar Vadisi ve Yaprak Dökümü gibi Türk televizyon tarihinin güçlü yapımları da yer alıyor.
YAPIMLARDA EN ÇOK YÜRÜME SESİNE İHTİYAÇ VAR
Çalıştığı projelerde en çok kullandığı sesin yürüme sesi olduğunu belirten Ören, ‘’Yürüme sesini bardak, çatal sesi takip ediyor. Kuş uçuşu ve bisiklet sürme sesini de sıklıkla yapıyorum. Bu sesleri yaparken ise tabak, bardak gibi nesneleri kullanıyorum, ayrıca çok geniş bir ayakkabı yelpazem de var’’ dedi.
Seslerin stüdyodaki oluşum sürecini anlatan Ören, ‘’Bazen, sahnede gördüğüm ürünün ya da materyalin aynısını kullanıyorum. Örneğin cam masaya demir bir tabak konuyorsa, ben de aynı şekilde cam masaya demir bir tabak koymak zorundayım. O yüzden orada görünen araç gereçlerden faydalanmam gerekiyor ama bazen farklı ekipmanlardan da oradakine uygun sesler çıkabiliyor’’ dedi.
FOLEY SANATININ PRODÜKSİYONA ETKİSİ
Foley sanatı sayesinde, prodüksiyonlarda işlenen hikayeler derinleşiyor ve izleyici, kendisini yapımın içinde buluyor.
Bir dizi veya filmde oyuncunun kendi doğal yürüme sesi , zaman zaman yeterli olmayabiliyor. Daha net ve gerçekçi bir yürüme sesine ihtiyaç duyulması halinde foley sanatı, yardıma yetişiyor. Elbette ki yürüme sesi yalnızca bir örnek. Giyinme, kaşınma, perdeyi açma, kılıç kullanma, kapı çarpması, kuş uçması gibi akla gelebilecek her ses, foley stüdyolarında taklit ediliyor ve projeye kurgu aşamasında dahil ediliyor.
Foley sanatının icrasında sayısız ekipmana başvuruluyor. Bunlar arasında süpürge, su, top, kuru yaprak gibi pek çok seçenek var. Örneğin bir kuşun kanat çırpma sesi için şemsiyeye başvurulurken, kemik kırma sesi için ise cam şişe kullanılıyor.
Foley, ülkemizde henüz yaygın bir zanaat değil. İzlemesi eğlenceli de olsa, esasen sabır ve motivasyon gerektiren bir iş. Türkiye’de foley artistliğine olan ilginin artıp artmayacağını ise zaman belirleyecek.
- Masterchef'te potaya giren isim belli oldu! Semih ve Onur arasındaki gerilim dinmiyor
- Sibil Çetinkaya'dan romantik paylaşım! 'Esas oğlanımı buldum'
- Kubilay Aka paylaştı! Hafsanur Sancaktutan'a davetsiz misafir
- Tuğçe Tayfur'un evliliğinde kriz! 'Hine hamileyken aldatıldım'
- Burcu Özberk ekranlara dönmeye hazırlanıyor!