Yaşar Kemal'e fahri doktora
İstanbul Bilgi Üniversitesi, Yaşar Kemal'e Fahri Doktora unvanı verdi. Törene Yaşar Kemal katılamazken, unvanını eşi Ayşe Semiha Baban aldı
Romanları 50'den fazla dile tercüme edilen, birçok ülkeden onur nişanı ve madalyası alan, dünyanın sayılı edebiyat ödüllerine layık görülen büyük yazar Yaşar Kemal'e, İstanbul Bilgi Üniversitesi 'Fahri doktora' unvanı verildi.
12 Kasım'ı 'Yaşar Kemal Onur Günü' olarak belirleyen üniversitede, bu gün gün kapsamında etkinlikler düzenlendi. Türk edebiyatındaki vicdanın evrensel simgesi olarak tanımlandığı usta isme fahri doktora verilme gerekçesi de açıklandı. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Uğur' yaptığı konuşmada, 'Yaşar Kemal geçmişimiz, bugünümüz ve özlemlerimizle, ‘biz’. Üstelik bizim –yani İnsanlığın- en duyarlı, en marifetli, en istidatlı halimiz' sözleriyle Yaşar Kemal'in edebiyatını anlattı.
'Yaşar Kemal Onur Günü' etkinlikleri bir sempozyum ile başladı. 'Binbir Kültürün Elçisi Yaşar Kemal' adıyla düzenlenen sempozyumun ardından Güneş Karabuda'nın fotoğraflarından oluşan 'Al Gözüm Seyreyle' adlı fotoğraf sergisinin de açılışı gerçekleştirildi.
Sanat, basın, edebiyat ve akademi dünyasından saat 19:30'da başlayan törene katılan konuklar arasında Ara Güler, Türkan Şoray, Ali Kırca ve Altan Öymen de yer aldı. Yaşar Kemal'in katılamadığı törende, fahri doktora unvanını eşi Ayşe Semiha Baban aldı. Törende, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin 'insanlığa, bilim, felsefe, düşünce, kültür ve sanat alanlarındaki eser veya çalışmaları ile eşine az rastlanır nitelikte katkıda bulunmuş, ülke ve dünya barışına yönelik istisnai çabaları olmuş, çalışmaları ile insan hakları ve demokrasinin yaygınlaşmasına öncülük etmiş kişilere' verdiği fahri doktora unvanına dair Yaşar Kemal'in notu da okundu.
YAŞAM UMUTSUZLUKTAN UMUT ÜRETMEKTİR
Ayşe Semiha Baban'ın okuduğu notta, Yaşar Kemal, "Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum. Şunu söylemek istiyorum ki ben ‘angaje’, bağımlı bir yazarım. Kendime ve söze ve insanın onuruna bağımlıyım. Bilinçli olarak ben aydınlığın türküsünü, iyiliğin, güzelliğin türküsünü söylemek istedim. Romanlarım yaşam gibi doğru söylesin, yaşamla birlik olsun istedim. Çünkü yaşam umutsuzluktan umut üretmektir. İnsan umutsuzluktan umut üreterek bugüne kadar gelmiştir" sözlerine yer verdi.
Al Jazeera