Atletizm pistleri onun için sadece zemin değil, aynı zamanda bir umut ve ışık kaynağı. Gözlerindeki kararmaya rağmen, Mikail Al’ın hedefleri hep aydınlık. 2001 Şırnak doğumlu olan bu genç atlet, çocukluğundan bu yana sporun içinde. Fakat onun hikayesi, sadece spor salonlarında geçen saatlerle sınırlı değil. Mikail, gözlerindeki ışığın azaldığı anlarda bile hayallerinin peşinden koşmayı bırakmadı. Sporla geçen bir çocukluk, atletizme geçiş ve ardından gelen başarılar... Mikail’in öyküsü, bize engellerin üstesinden gelmenin sadece fiziksel bir çaba olmadığını, aynı zamanda büyük bir ruh ve kararlılık işi olduğunu hatırlatıyor. Gözlerindeki karanlığa rağmen, pistlerdeki ışığını hiç kaybetmedi. Şimdi ise, Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda Türkiye’yi temsil edecek ve madalya hedefiyle koşacak. Mikail’le, çalışmalarına devam ettiği Burhan Felek Atletizm Pisti’nde konuştuk.
PARA ATLETİZMİN YÜKSELEN DEĞERİ
Mikail, senin görme kaybın galiba daha sonradan ortaya çıktı değil mi?
MİKAİL AL: Aslında bu durum, çocukken, daha çok kapalı alanlarda ve hava kararmaya başladığında kendini gösterdi. İlk başta ne olduğunu anlamadım. Sonra yapılan sağlık kontrollerinde, halk arasında tavuk karası olarak bilinen rahatsızlığı taşıdığım ortaya çıktı. Ailemde, özellikle annemde de benzer bir durum olduğu için genetik olabileceğini öğrendim.
Bu teşhisten sonra atletizme nasıl devam ettin ve Paralimpik sporlara geçişin nasıl oldu?
M.A: Teşhisten sonra bir süre ne yapacağımı bilemedim, ancak çok şanslıydım ki harika bir spor hocam vardı. Beni atletizmdeki potansiyelim konusunda cesaretlendirdi ve Paralimpik sporların farkına varmamı sağladı. Hocam Muhammet Uğur Çakır’ın yönlendirmesiyle Para atletizme adım attım ve hayallerimin peşinden koşmaya devam ettim.
RAKİPLERİ YAKINDAN TAKİP EDİYOR
Şimdi bin 500 ve 5 bin metre koşularında dünya çapında yarışıyorsun. Paralimpik Oyunlar için hazırlık sürecin nasıl gidiyor?
M.A: Evet, yine bin 500 metre ve 5 bin metre koşuyorum ve dünya şampiyonalarında yarışıyorum. Paralimpik Oyunlar için çok yoğun bir hazırlık içindeyim. Bu madalyayı alacağım. Bunun için ailemin yanına gitmiyorum, okulumda derslerimden de bu sene biraz uzak kaldım ama hepsinin nedeni, madalya için çalışıyor olmam. Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Sayın Ayhan Yıldırım ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Sayın Murat Aksu’ya verdiğim sözü tutmak istiyorum. Bu madalyayı milletim için alacağım, engelliler için koşacağım. m Rakiplerinle arandaki rekabet nasıl, onları ve onların seni takip etmesini nasıl değerlendiriyorsun? M.A: Rakiplerimi yakından takip ediyorum ve onların yaptığı dereceleri dikkatle izliyorum. Bizim sporumuz, sadece koşmaktan ibaret değil; strateji, planlama ve disiplin gerektiriyor. Rakiplerimin de beni takip ettiğini biliyorum, çünkü her yarıştan sonra sosyal medyada bana ulaşıyorlar. Bu, onların yeni bir şampiyonun yükseldiğinin farkında olduklarını gösteriyor.
ENGELLERİMİZ BAŞARI İÇİN BİR BASAMAKTIR
Son olarak, engelli bireylere ve genç sporculara vereceğin bir mesajın var mı?
M.A: Kesinlikle. Tüm engelli bireylere şunu söylemek istiyorum: Engellerimiz, bizim için sadece adımlarımızı şekillendiren basamaklar. Hayallerimizi gerçekleştirebilmemiz için yapabileceklerimizin sınırı yok. Yeter ki isteyelim ve azimle çalışalım. Madalya almayı bu kadar çok istememin nedeni de bu aslında. Engelli kardeşlerime, akranlarıma örnek olabilmek, onlara ilham kaynağı olabilmek için buradayım ve piste çıkıyorum. Mikail’in hikayesi, onun gibi birçok genç için, bir fener gibi yolu aydınlatıyor. Engellerinin farkında ama onların esiri olmayı reddeden bir ruhun, hayatın her alanında başarıyla dolu bir yol çizebileceğini kanıtlıyor. Paralimpik Oyunlar için verdiği bu söz, yalnızca kendi hedefleri için değil, aynı zamanda tüm engelli bireyler için bir umut ışığı olma potansiyelini taşıyor. Paris’te yapılacak olan 2024 Paralimpik Oyunları’nda Mikail Al, sadece Türkiye için değil kendini aşmanın ve zorlukların üstesinden gelmenin global bir sembolü olarak koşacak. Her adımında, her nefesinde, ona güç veren azim ve kararlılıkla dolu. Mikail’in hikayesi, engel tanımayan bir azmin, sporun birleştirici ve dönüştürücü gücünün ve insan ruhunun sınırsız kapasitesinin bir yansımasıdır. Onun yolculuğu, dünyanın dört bir yanındaki insanlara, engellerin üstesinden gelmenin sadece mümkün olmadığını, aynı zamanda zaferle dolu bir serüven olduğunu hatırlatıyor.
Röportaj: Türkiye Milli Paralimpik Komitesi iletişim ofisi