2 Ekim Cumartesi günü İstanbul Kemer Golf Country Club’da Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) ilköğretim çocuklarımıza yıllık moral pikniği organize etti. TESYEV, İstanbul Emniyet Teşkilatı’nda görevli 102 polis memurumuzun engelli çocuklarına rehabilitasyon ve eğitim bursu desteği veriyor. Büyük çoğunluğunu bu çocuklarımızın ve ailelerinin oluşturduğu yaklaşık 250 kişilik grup tüm gün animatörler ve palyaçolarla birlikte güzel bir gün geçirdi. Emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Pikniğe ayrıca İstanbul Emniyeti’nden Emniyet Müdür Yardımcısı Hayati Yılmaz, I. Sınıf Emniyet Müdürü Hüdai Sayın, Polis Başmüfettişi ve I. Sınıf Emniyet Müdürü İnci Aksoy ve Sosyal Hizmetler Şube Müdürü İlker Uyan katıldılar.
[[HAFTAYA]]
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 3’üncü Babıali Şenliği’nde 3 Ekim Pazar günü Sultanahmet Meydanı’ndaki amfi tiyatroda medyanın engellilere bakışı ele alındı. Konuşmacıları arasında bulunduğum panelin moderatörlüğünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Turgay Olcayto yaparken, konuşmacı olarak Omurilik Felçlileri Derneği Başkanı Ramazan Baş, Sakatlar Federasyonu Başkanı Cemal Mardan, Görülmeyen Gazete Yazı İşleri Müdürü Mehmet Moray yer aldı. Konuşmacıların genel şikayetleri medyanın engellilere yaklaşımından duydukları rahatsızlıktan kaynaklanıyordu.
‘Ulaşım araçları eksik’
Görülmeyen Gazete Yazı İşleri Müdürü Mehmet Moray, “Yerel yönetimler benim vatandaşıma sivil toplum örgütleri aracılığıyla ortopedik engellilerin yürüyebileceği akülü araç, tekerlekli sandalye, görme engellilerin kullanabileceği beyaz baston veriyor. Ancak onların kullanabileceği ulaşım araçlarını da düzenlemekle mükellefim demek zorunda. Böyle bir şey yok. Bakıyorsunuz yerel yönetimler yanlarına aldığı bir-iki sivil toplum kuruluşu ile etkinlik yapıyor. ‘Biz tekerlekli sandalye dağıtıyoruz, biz şunu yapıyoruz’ diyorlar. Rica ediyorum, biz tekerlekli sandalye veriyoruz, beyaz baston veriyoruz diye medyayı kullanıp ajitasyon yapmasınlar” dedi.
‘’Uzmanlaşmış haber’
Omurilik Felçlileri Derneği (OFD) Başkanı Ramazan Baş, engelliler konusunda uzmanlaşmış haber yapılmasına ihtiyaç olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Türkiye’deki engelleri en ağır şekilde yaşamış biriyim. Ayrıca sivil toplum kuruluşu üyesiyim. Sorun hepimizin sorunu. Yıllardır hiçbir yardım almadan toplum bilincini oluşturmak için medyada görev yaptım. Profesyonelce bu işi yapanlar, işlerini daha sorumlu, daha ciddi anlamda yapmalılar. Umarım bundan sonra bu sorunlar daha ciddiye alınır.”
‘Aciz insan profili’
Sakatlar Federasyonu Başkanı Cemal Mardan da şunları söyledi: “Medya aciz insan profili oluşturdu. Medya yürüme engelli bir insanın sandalye ihtiyacını giderebileceğini anlatmadı. Medya ne anlattı. Hep aciz, hep güçsüz, böyle bir profil çizdi. Engellilerin verdiği mücadeleyi diğer insanlar veremiyor. Engelli ile diğer insanlar arasında hiçbir fark yoktur. Hatta engelliler mücadele bakımından daha da üstündür. Medyanın bizi iyi tanıması lazım. Hülya Avşar’ın bir haftalık magazin haberi, 8.5 milyon engellinin bir yıllık haberinden daha fazla. Demek ki medya ile aramızda bir kopukluk, bir yabancılık var. Bunu halletmeliyiz.”
Herkes medyaya yüklendi
Daha sonra söz bana geldiğinde, “Herkes medyaya yüklendi. Medya kim? Türkiye’de yaşayan insanlar topluluğu. Bütün bunların temelinde Türkiye’deki eğitim sisteminin eksikliği var. Batı ülkelerinde ilkokulların birinci sınıflarından itibaren engellilere nasıl davranılacağı, engellerin nasıl ortaya çıktığı, çeşitleri çocuklara anlatılıyor. Onlar da büyüyüp bizlerin yaşlarına geldiği zaman sokakta bir engelli gördüklerinde uzaydan geliyor gibi bakmıyorlar. Ayrıca sivil toplum örgütlerinin kampanya yapmalarını yanlış bulmuyorum. Üzerinde durulan husus Türkiye’de bu konudaki çalışan vakıf ve derneklerin gerektiği şekilde denetlenmesi. Her şeyi devletten beklemek mümkün değil. Bugün zengin ülkelerde de benzeri sosyal yardım kampanyaları düzenleniyor ancak denetlemeler çok yoğun bir şekilde yapılıyor” dedim.
Bir ilk
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ni engellilerin konuları ile ilgili olarak düzenlediği bu panelden dolayı yürekten kutluyorum. Ancak ileride daha geniş katılımlı panellerde buluşmak istediğimizi de bilgilerine sunuyoruz.
Bir engelli sporları duayeni
Erdem Göksel, 1960 yılında İstanbul’da dünyaya geliyor, 3 yaşında iken çocuk felci geçiriyor. Orta okulu bitirdiği sırada bir dizi ameliyat geçirerek 2 yıl yatağa mahkum yaşıyor. 15 yaşında iken tekerlekli sandalyesi ile atletizme başlıyor. Masa tenisi ve okçulukta uzun yıllar Türkiye birinciliği, ikinciliği ve üçüncülükleri alıyor. 21 yaşında Boğaz’ı yüzerek geçiyor. 1990 senesinde İstanbul Sakatlar Spor Kulübü adı altında ilk spor kulübünü kurarak hayalini gerçekleştiriyor. Daha sonra da hep engelliler sporunun içinde oluyor. Abdi İpekçi Spor Salonu’nda Savaş Ay’la ‘BU TOPU POTAYA BİRLİKTE ATALIM’ adı altında bir kampanya başlatıyor. Yine Abdi İpekçi’de Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve İstanbulspor’un ünlü futbolcuları ile engelli futbolcular arasında salon karşılaşması düzenliyor. Darüşşafaka’da Efes Pilsen, Ülker, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın ünlü basketbolcuları tekerlekli sandalyeye oturtarak engelli basketbolcularla gösteri maçı yapılmasını sağlıyor. Türkiye Engelliler Spor Federasyonu’nun kurulmasında rol oynuyor. Daha sonra aynı federasyonda yönetim kurulu üyeliği ve asbaşkanlık görevinde bulunuyor.
TESYEV ve TMPK
Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin kurucu üyeliğini yapıyor. İlk defa (hastane sandalyeleri ile) yaptığı tekerlekli sandalye basketbol antrenmanını hiç unutamıyor. O tarihlerde Fatih Belediye Başkanı’nın desteği ile kulüplerini kuruyorlar. Adeta bütün kulüplerin can simidi haline gelen ve kurucuları arasında bulunmaktan onur duyduğu Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın tüm kulüplerin önünü açtığı yılları birlikte yaşıyor. En son kurduğu Beşiktaş Engelliler Spor Kulübü 1 Ağustos 2003’te Beşiktaş Jimnastik Kulübü’ne resmen bağlanıyor ve Beşiktaş Bedensel Engelliler şubesi açılıyor. Daha sonra Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Şubesi’nin kurulduğunu anımsatıyor.
Üzüntüsü
Şimdilerde üzüntüsü Beşiktaş ve Galatasaray’dan sonra Fenerbahçe’nin de tekerlekli sandalye spor branşı açmaması ve böylece rekabetin tamamlanarak bu sporda daha ileri gidişin yavaşlaması.