Banu ŞenEge'nin lezzetli, şifalı ve sürdürülebilir şölenleri

HABERİ PAYLAŞ

Ege'nin lezzetli, şifalı ve sürdürülebilir şölenleri

Aslında bugün konuştuğumuz çoğu şeyin sırrı doğada saklı… Sağlıklı yaşam, sürdürülebilirlik, çevresel sürdürülebilirlik… Arasına sıkıştığımız beton binalardan biraz kafamızı kaldırıp, kendimizi dışına attığımızda doğa tüm cömertliği ile karşılıyor bizi ve sonsuz hazinelerini hala her şeye rağmen herkese eşit sunuyor. Baharla birlikte yeniden canlanan doğaya baktığımız bugünler ise müjdeci gibi aslında. Yağmurların ardından yeşile bürünen topraktan adeta hayat yeniden fışkırıyor. Türlü türlü otlar, bitkiler, çiçekler, çiçeklenen meyve ağaçları… Hayatı, hayatın devam ettiğini müjdeliyor.

Haberin Devamı

YENİLEBİLİR OTLAR ARTIK DÜNYADA BİR AKIM

Doğanın bu cömertliği insanoğlunun mutfak kültürüne ilham, sağlıkta dertlerine derman ve şifa olmuş. Sanayi ve teknolojinin gelişmesi ile sırtımızı doğaya uzun yıllar dönsek de günümüzde artık yeniden insanoğlu yüzünü doğaya dönüyor. Örneğin sağlıklı yaşamın sırrı olarak dünyada ot kültürü yükseliyor. Buna “plant-based” yani bitki temelli mutfak akımı deniyor. Bu akım, son yıllarda hem çevresel sürdürülebilirlik hem de sağlık nedenleriyle giderek daha popüler hale geldi. İnsanlar, hayvansal ürünlerin tüketimini azaltarak hatta tamamen ortadan kaldırarak bitki bazlı beslenmeye başladı. Bitki bazlı beslenmenin, dünyanın sırrındaki yükü azalttığına dair bilimsel çalışmalar da öne çıkıyor. Araştırmalar bu beslenme şeklinin kalp hastalığı, diyabet ve bazı kanser türleri riskini azaltabileceğini gösteriyor.

Egenin lezzetli, şifalı ve sürdürülebilir şölenleri

ANADOLU’NUN ŞİFA VE KÜLTÜR HAZİNESİ

Ot deyip geçmeyin. Doğada yenilebilir otları bir dere kenarından, dağların yamacından toplamak, mutfakta saatlerce ayıklayıp yıkamak, türlerine göre pişirip sofraya hazırlamak başlı başına bir terapi aslında. Kimilerine göre otlar yabani bitki gibi görünse de hayatın ta kendisi. Dünyada bu akım başlaya dursun Anadolu’da yüzyıllardır süren kültür hazinesi, şifa ve sürdürülebilirlik örneği otlar… Ebegümecinden ısırgana, acı ottan, kuzukulağına, sarmaşıktan acı filize…

FESTİVALLER MİRASI YAŞATIYOR

Gastronomi ve kültür turizmi öne çıktıkça Türkiye’de de yenilebilir otlara dair festivaller düzenlenmeye başladı. Aslında festivalden ziyade kültür buluşması da diyebiliriz. Bu festivaller, yerel halkın ve ziyaretçilerin doğadan topladıkları otları tanımaları, bu otlarla yapılan geleneksel yemekleri tatmaları, bölgenin kültürel mirasını deneyimlemeleri için önemli fırsatlar sunuyor. Her biri hem yöresel mutfağı hem de bölgenin zengin bitki örtüsünü tanıtmak açısından önemli. Sahip olduğu iklim ve coğrafi koşullar nedeniyle oldukça önemli potansiyele sahip, mutfak kültürü ota dayanan Ege Bölgesi, festivallere evsahipliği yapıyor.

Haberin Devamı

ALAÇATI GERİ SAYIMDA

İlk ot festivallerinden biri olan “Alaçatı Ot Festivali” de 2010’dan beri Çeşme Belediyesi’nce düzenleniyor. Alaçatı Ot Festivali, sadece bir gastronomi etkinliği değil, aynı zamanda sürdürülebilir tarım ve çevre bilincini artırmayı hedefleyen bir platform. Festival boyunca düzenlenecek etkinlikler ve atölyeler, katılımcılara onarıcı tarım teknikleri, sürdürülebilir gıda üretimi ve tüketimi konularında bilgi sağlayacak. Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli, herkesi bu yıl 17-20 Nisan’da “Toprak, Zaman ve Tat” teması ile düzenlenecek festivale davet ederek, “Ege’nin benzersiz doğası, mutfağı ve kültürünü keşfetmek isteyen herkes için bu festival eşsiz bir deneyim. Alaçatı’nın büyülü atmosferinde hem yerel lezzetlerin hem de Ege’nin benzersiz bitkilerinin tadına varırken, aynı zamanda kültür, sanat ve doğa ile iç içe bir deneyim yaşayacağınız bir festival sizleri bekliyor” diyor.

Haberin Devamı

Egenin lezzetli, şifalı ve sürdürülebilir şölenleri

BODRUM’DA ACI OT FESTİVALİ

Acı Ot Festivali bu hafta sonu Ortakent’te baharın gelişinin Bodrum kutlaması gibi oldu. 6. Acı Ot Festivali, 5-6 Nisan’da gerçekleştirilirken; Ege’nin ot kültürünü keşfetme imkanı yarattı. Ortakent Yahşi Yalılarını Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği (OYDER) öncülüğünde Muğla Valiliği, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Kaymakamlığı, Bodrum Belediyesi, Bodrum Ticaret Odası ve Bodrum Esnaf Odası destekleriyle düzenlenen festivalde renkli görüntüler vardı. Bodrum’un bereketli topraklarında yetişen acı ot, baldıran, delikenker, turp otu, tilkişen ve ada marulu gibi şifalı otlar, yerel üreticiler tarafından doğrudan ziyaretçilere sunuldu. Ünlü şefler ve gastronomi uzmanları, Ege mutfağına dair yemek atölyeleri ve tadım etkinlikleri, söyleşiler düzenledi.

URLA’NIN GASTROFARM ETKİNLİKLERİ

Yine İzmir’den bir diğer festival ise Mart Dokuzu Urla Ot Bayramı. Bu sene yapılamasa da Urla yine adıyla özdeş Uluslararası Urla Enginar Festivali’ni 25-26-27 Nisan’da 11. kez gerçekleştirecek. Belediye Başkanı Selçuk Balkan doğa festivalleriyle ilgili şunları söylüyor: “Gastrofarm adı altında festivaller yapmak istiyoruz. Özellikle Mart Dokuzu Urla Ot Bayramı ile Urla’ya özel otları, coğrafi işaretli enginarımız ile Nisan sonunda Enginar Festivali’ni, Bağbozumu Festivali’ni, Hasat Şenlikleri’ni ve Zeytin Festivali’ni gerçekleştiriyoruz” diye konuşuyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder