Banu ŞenZaman tünelinde yolculuk Mudanya

HABERİ PAYLAŞ

Zaman tünelinde yolculuk Mudanya

Doğal güzelliklerinin yanında, yüzyıllar boyu aldığı göçlerden kalan izler renklendiriyor Mudanya’yı… Farklı dönemlere ait uygarlıkların bıraktığı miras günümüzde hala korunurken, insan adeta zaman tünelinden geçiyor burada. Uçsuz bucaksız mavisi, yemyeşil zeytin bahçeleri, esintisiyle tatlı bir huzur bırakan poyrazı, sakin ve telaşsız haliyle zamanı da unutuyorsunuz Mudanya’da. Kültürel mirasının yanında doğal zenginlikleri, temiz havası ve yöresel ürünleriyle ön plana çıkan Bursa’nın kıyı ilçesi Mudanya, hafta sonları ve yaz aylarında Bursa’dan gelen ziyaretçiler başta olmak üzere yoğun turizm potansiyeline sahip. Turizmin yanı sıra; tarım ve gastronomisi de oldukça önemli. Tirilye zeytini, enginarı, siyah inciri, kara üzümü yörenin önemli tarım ürünleri arasında yer alıyor.

Haberin Devamı

Zaman tünelinde yolculuk Mudanya

‘HEM MİRASA SAHİP ÇIKIYOR HEM DE DEĞERLERİMİZİ GELECEĞE TAŞIYORUZ’

Geçen hafta ilçenin sahilinde buluştuğumuz Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mudanya’yı ve buna göre belirledikleri öncelikleri şöyle anlatıyor: “Lozan’dan sonraki mübadele anlaşmasıyla Girit ve Yunanistan’daki başka yerlerden gelen Müslüman Türkler buraya yerleşmişler. O nedenle de 100 yıldır burada mübadil kültürü çok yaygın. Onların kendi mutfak kültürleri çok değerli; sonuçta Ege’den getirdikleri oranın mutfağının kültürü var. Aynı zamanda kentin güneyinde kırsal tarafımızda yörük kültürümüz ve onların da kendine özgü mutfakları var. Son zamanlarda gastronomi turizmi, dünyada büyük önem kazandı. Dolayısıyla biz de bundan pay alabileceğimizi düşünüyoruz. Şimdi kültürel iki yemek kitabı çıkaracağız. İki yemek kitabımız hazır. Bir tanesi Girit mutfağı, diğeri de Karadeniz yemekleri ile ilgili.” Başkan Deniz Dalgıç, ilçenin gelecek vizyonuna ilişkin 2025 için önemli hedefler koyduklarını, dünyaca ünlü Tirilye zeytininin de bu plan içerisinde yer aldığını belirterek, zeytinin sadece tarım ürünü değil, bu toprakların ruhu ve bereketi olduğunu vurguluyor. Dalgıç, “Dünya Zeytin Ağacı Günü gibi sembolik bir günde projemizi açıkladık; zeytini turizmle buluşturarak hem üreticimizi destekleyecek hem de Mudanya’yı uluslararası alanda tanınır hale getireceğiz. Bu projeyle mirasımıza sahip çıkarken Mudanya’yı geleceğe taşıyoruz” diyor.

Haberin Devamı

KALKINMANIN YOLU TURİZMDEN GEÇİYOR

Mudanya’nın tanınırlığını artırmak, yerel ekonomiyi canlandırmak, kültürel mirası korumak ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak gibi hedeflerle yola çıktıklarını belirten Başkan Dalgıç, “Zeytin ve zeytinyağımızın yapım biçimleri, somut olmayan kültürel mirasımızın önemli bir parçası. Bunu korumak ve gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. Ayrıca üreticimizin zeytinden düzenli gelir elde etmesini çok önemsiyoruz” diyor. Turistlerin zeytinin hikayesine tanık olacakları zeytin rotası oluşturacaklarını da sözlerine ekleyen Dalgıç, “Zeytin Pazarı, Zeytin Sokakları ve Zeytin Rotası gibi projelerle ilçemize gelen misafirler hem zeytini ve ürünlerini tatma hem de üretim süreçlerini yerinde gözlemleme imkanı bulacak” şeklinde konuşuyor.

Zaman tünelinde yolculuk Mudanya

ULUSLARARASI FESTİVAL VE ZEYTİN MÜZESİ

Haberin Devamı

Proje kapsamında düzenlenecek etkinlikler arasında ulusal ve uluslararası zeytin festivali, zeytinyağı tadım günleri, zeytin işleme atölyeleri ve eğitimler de bulunuyor. Ayrıca zeytin temalı turistik ürünlerin yer alacağı kafeterya, restoran ve hediyelik eşya dükkanları planlanıyor. Başkan Dalgıç, “Tirilye’de kamulaştırdığımız eski zeytinyağı fabrikasını, zeytin müzesine dönüştürerek ziyaretçilere tarihi bir deneyim sunmayı amaçlıyoruz” diyor.

MARKA OLACAK

Dünyaca ünlü zeytin, incir ve üzüm gibi çok değerli tarım ürünlerine sahip olduklarına vurgu yapan Başkan Dalgıç, şöyle devam ediyor: “Zeytin ve zeytinyağı başta olmak üzere tarım ürünlerimizi turizmle birleştirerek markalaşma yolunda önemli adımlar atıyoruz.”

ÜRÜNLERE SERGİ VE E-TİCARET DESTEĞİ

Kentin eğitim ve sivil toplum kuruluşları yönünden güçlü olduğunu dile getiren Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, “Mudanya’nın şöyle bir özelliği de var; eğitim seviyesi çok yüksek. İnsanların genelde emekli olduktan sonra gelip yerleştiği yerlerden. Mudanya Agora dediğimiz yerde bütün dernekleri bir araya topluyoruz. Birlikte daha önemli, daha güçlü projeler yapabilecekler. Aynı zamanda köylerde kadın dernekleri ve kooperatifleri var. Kadın kooperatiflerinin ürünlerini, hazırladıkları yiyecekleri sergileyecekleri, pazarlayacakları bir yapı da oluşturuyoruz. Yapacağımız aplikasyonla ürünlerin e-ticaretle de pazarlanabilmesini sağlayacağız” diyor.

Zaman tünelinde yolculuk Mudanya

TÜRKİYE ÇAPINDA ÇALIŞTAY HAZIRLIĞI

Mudanya’nın tarihin önemli miraslarına ev sahipliği yaptığını dile getiren Dalgıç, tarihi yapıları kimliklerine uygun bir şekilde günümüze kazandırmak için projeler hazırladıklarını, kısa zaman diliminde hayata geçirmeyi planladıklarını ekliyor. Dalgıç; Zeytinyağı Müzesi, Tirilye Tüccar Evi Restorasyonu, Meydan Mudanya Projesi’nin öncelikli konuları arasında yer aldığını ekleyerek devam ediyor: “Çok yakında Türkiye çapında turizm çalıştayı yapacağız. Turizm rotalarını belirleyeceğiz. Kısaca turizm master planı oluşturacağız. Bakanlık nezdinde onaylatıp bakanlığın da gündemine girmesini sağlayacağız.

Zaman tünelinde yolculuk Mudanya

TARİHİ ZENGİNLİĞİ HAZİNE GİBİ

Uzun bir sahil şeridine sahibiz ama maalesef yanlış yapılaşma, yerleşim problemleri ve deniz kirliliği meseleleri var. Önümüzdeki dönemde plaj tesisi açmayı düşünüyoruz. Buraya gelen insanların konaklaması gerekiyor. Yatak kapasitemiz bin 500 civarında. 12 ay boyunca gastronomiyi, 4-5 ay boyunca sahillerimizi turizmde bir yere koymalıyız. Mesela Mütareke Meydanı; Mudanya Mütarekesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilk defa resmen tanınarak, resmi sıfatla imza attığı anlaşmadır. Cumhuriyet’in temel taşlarından biridir. Bunu turizm unsuru olarak kullanıp insanları çekmemiz lazım. Bölgemiz 2 bin 800 yıllık bir yerleşim yeri. Mudanya’da birçok sit alanımız var. Eski bir Rum kasabası olan Kumyaka hemen 5 kilometre ötede. Trilye 1992’den beri koruma kapsamında. Orada da eski evler, tescilli yapılar var. Bunlarla ilgili dört bir koldan çalışmalara başladık ama bu işler aynı zamanda kaynak meselesi. Belediyenin tek başına hepsinin altından kalkması mümkün değil. Gönlümden geçen; restore edilemeyen her yeri kamulaştıralım ve onların hepsini tekrar hayata döndürelim.Ancak kaynaklarımız yetmiyor. Bakanlık ve yatırımcı desteği gerekiyor. Yatırımcıların gelebilmesi için bizim de ilgi yaratmamız lazım.”

Sıradaki haber yükleniyor...
holder