Fenerbahçe, Gaziantep FK deplasmanında sadece 3 puan değil aynı zamanda moral arıyordu. Valencia’nın iki golüyle sonuca giden Kanarya, hem lider Galatasaray ile puan farkını (4) korudu hem de 3-0’lık derbi yenilgisinin moral bozukluğunu Gaziantep’te bırakmış oldu. Maça hızlı başlayan ev sahibi ekipti. 4’te ve 6’da Fenerbahçe kalesine iki kez gelen Markovic, sonuç alamadı.
GAZİANTEP EŞİTLİĞİ KORUYAMADI
Fenerbahçe ise ilk atağında gol buldu. 8’de Crespo’nun ortasında savunmada Ertuğrul ile kaleci Günay arasındaki anlaşmazlıkta topu önüne alan Valencia, topu ağlarla buluşturdu: 0-1. Gaziantep FK, 23’te gole çok yaklaştı. Sagal’ın kafa vuruşunu kaleci Altay parmaklarının ucuyla kornere çeldi. 45+1’de Batshuayi’nin vuruşunda top ağlara gitti ancak öncesinde ofsayt bayrağı kalkmıştı.
55’te Kitsiou düzgün bir vuruşla skoru eşitledi: 1-1. Fenerbahçe, 65’te Batshuayi, 80’de Crespo ve 87’de Serdar Dursun ile net fırsatları kaçırdı. 90+1’de Rossi’nin asistinde Valencia affetmedi. Gaziantep’te perdeyi açan Ekvadorlu oyuncu skoru da belirleyen isim oldu.
İki takım da kelimenin tam anlamıyla bıçak sırtında bir derbi oynadı.
İlk 8 haftada, sadece 9 puan toplayan Beşiktaş, derbi öncesinde 14'üncü sıradaydı.
Kartal, Avrupa Ligi'nde ise 3'te 'sıfır' çekmişti.
Teknik direktör Abdullah Avcı için de eleştiriler başlamıştı.
Beşiktaş, kaybetse, büyük krize girecekti.
Burak Yılmaz dahil sakatlığı süren 5 futbolcu kadroda yoktu.
Böylesine kritik bir ortamda tek gol umudu Umut Nayir'di.
Beşiktaş'ın ilk 6 haftadaki görüntüsünden kimse memnun değildi.
Taraftar tepkisi, teknik direktör Abdullah Avcı'nın üzerindeki baskıyı da artırmıştı.
Bu şartlarda Süper Lig'in yenilgisiz tek takımı olan lider Alanya'yı konuk etti Kartal.
Fenerbahçe ve Galatasaray'ın puanlar kaybettiği haftada, lideri 2-0 yenip, derin bir nefes aldı diyebiliriz.
Tek galibiyetle, Fenerbahçe ile puan farkı 3'e, Galatasaray ile 2'ye indi.
Burak'ın penaltı golünden sonra futbolcuların teknik direktör Avcı'nın etrafında toplanması "Biz bu işi bırakmayacağız" mesajıydı.
Diaby'nin golünden sonra Alanya uyanışa geçti, baskı kurmaya başladı.
Futbolda UEFA Şampiyonlar Ligi neyse, basketbolda THY Avrupa Ligi o demek...
İki Türk takımının Şampiyonlar Ligi Finali’nde karşı karşıya geldiğini hayal edebiliyor musunuz?
Kulüplerin içinde bulunduğu mali sıkıntılar nedeniyle futbolda bunu görmek için belki de 10 yıl daha bekleriz. Ama dün gece basketbolda bu heyecanı yaşadık.
Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes, Avrupa’nın kulüpler bazındaki en büyük kupasında, yarı final oynayıp, Türk halkına büyük bir gururu yaşattı.
Maçta nefesleri kestiler. Final- Four’un diğer takımları CSKA Moskova ve Real Madrid’in taraftarları bile onları ayakta alkışladı. İkisine de sonsuz teşekkürler...
★★★
Anadolu Efes, tam kadroydu. Fenerbahçe Beko’da Lauvergne ve Datome yoktu. Sakatlığı yeni geçen Vesely ve Kalinic de hazır değildi.
Ekstra çaba harcaması gerekirken, takımın beyni Sloukas erken üçledi, Dixon etkisiz kaldı.
Beşiktaş, 6 hafta önce lider Başakşehir'in tam 13 puan (54-41) gerisindeydi... 4-1'lik Ankaragücü galibiyetinden sonra fark 3'e düştü.
ŞİMDİ ONLAR DÜŞÜNSÜN
Şampiyonluk yarışı için söylenecek çok şey var. 6'da 6 yapan Beşiktaş'ta moraller en üst seviyede. Son üç maçta 8 puan kaybeden Başakşehir'de huzursuzluk başladı. Galatasaray hem Başakşehir'i takip ediyor, hem arkasından gelen Kara Kartal'ın nefesini ensesinde hissediyor. Bu durumda Galatasaray ve Başakşehir, daha stresli olacağını düşünüyorum. Bu iki takım bir de 33. haftada kapışacak. 6 hafta önce Beşiktaş'ı şampiyonluk yarışında görmeyenlerin şimdi kendini yiyip bitirdiğini görür gibiyim.
BURAK VE LJAJİC
6 hafta kazanılan 18 puan var. Burak Yılmaz, 11 gol, 1 asistle toplam 12 gole katkı yapmış. Adem Ljajic'e bakalım...O da 6 gol, 6 asistle oynamış. Peki ya diğerleri...Vida, Atiba, Güven, Kagawa, Lens, Dorukhan...Ama durun...Ankaragücü karşısında bu yıldızlara bir yenisi daha eklendi...
KARİUS KENDİNİ AŞTI
Yediği hatalı gollerle eleştirilen Loris Karius, kalesinde devleşti. Orgill, Pazdan ve Sedat'ın vuruşlarında net kurtarışlar yaptı. 70'te Orgill'in şutunda yine müthiş bir refleks gösterdi. 75'te Boyd'un penaltısında da gole izin vermedi. Tekrarlanan penaltı sonrasında Sacko, Karius'u geçebilen tek isim oldu. Maçtan sonra tribünlere gitti, üçlüsünü çektirdi… Üstüne saha ortasına geldi, bir de göbek atıp oynadı. Daha ne olsun…
ASLAN'A GÖZ DAĞI
Beşiktaş, şampiyonluk yolunda, belki de en zor engeli geride bıraktı.
NEDEN ZOR DEDİK?
35 puandaki Sivas düşme hattına yakın. Var gücüyle saldırdı. Beşiktaş'ı iyi analiz etmişler. Kartal'ın oyun kuracak ayakları, Dorukhan, Atiba, Kagawa ve Ljajic'e her pozisyonda iki kişiyle baskı yaptılar. Bu isimlere adım attırmadılar. Beşiktaş maç boyunca ileri çıkmakta zorlandı.
KARİUS OYUN KURDU
Bu baskıyı kırmak için, oyun kurma görevi çoğu zaman, en gerideki kaleci Karius'a düştü. 9 geri pası, uzun toplarla ileri taşıdı Karius. Vida'nın golü de çalışılmış değildi. Köşe atışında, Ljajic, Mirin ve Gökhan'ın bir türlü içeri atamadığı topu, Vida tamamladı. Beşiktaş öne geçtiğinde bile Sivas oyundan kopmadı. Diabate; Medel ve Lens'i peşine takıp, Karius'un da zamansız öne çıktığını görünce gol yapmakta zorlanmadı.
BURAK HIZINI ALAMADI
İkinci yarıda oyun kilitlendi. Sanki maç 1-1'e bağlanmış gibiydi. 76'da 6 metreden net fırsatı kaçıran Burak Yılmaz, 87'de 28 metreden serbest vuruş kullandı. 90 kilometre hızla vurdu topa, kaleci Tolgahan sadece seyretti. Golden sonra bir de depar attı, yedek kulübesine doğru. Bir an hızını alamayıp, Vodafone Park'a kadar gideceğini sandım. Doya doya yaşadı sevincini.
KARTAL FİŞİ ÇEKTİ
Beşiktaş, zor geçeceği düşünülen Antalya deplasmanında şov yaptı. Cezalı Burak ve Quaresma'nın yokluğuna rağmen, hücumda hiç sıkıntı yaşamadı Beşiktaş. Kaybetse lider Başakşehir ile fark 14'e çıkacaktı. Bu da havlu atmak anlamına gelecekti. 6-2 kazandı, "Yarışta varım" dedi yeni bir sayfa açtı. Şampiyonluk yarışını son ana kadar kovalamaya devam edecek.
KAGAWA SÜPER BAŞLADI
Adem Ljajic yerini Kagawa'ya bırakana kadar gecenin yıldızıydı. 81'de girip, 19 saniye sonra müthiş bir golle klasını gösteren Kagawa, ikinci golü için de gecikmedi. Şimdi akıllardaki soru şu; 10 numarada kim oynayacak? Bunun cevabı tabiki Şenol hocada. Ama daha hareketli olan ve forvet arkasında gole daha yakın vuruşlara sahip olan Kagawa'nın formayı ilerleyen haftalarda kapması sürpriz olmaz. Ljajic'i kanatlarda da görebiliriz.
Üst üste 3. maçında da gol atan Dorukhan (Akhisar, Erzurum) Dorukhan yine boş geçmedi. Atiba hem hücumda hem savunmada harika oynadı. Genç Güven, takıma ayak uydurdu. Beşiktaş için her şey harikaydı.
BEŞİKTAŞ İNANMIŞTI
Antalya için çok fazla söze gerek yok. 3-0'dan sonra moraller bozuldu. Soyunma odasında 'geri dönüş' için hamleler yapıldı, yetmedi. Bu maçta galibiyete yürekten inanmış Beşiktaş'ı yenmek gerçekten zor işti. Ellerinden geleni yaptılar.
Vodafone Park'ta son yılların en iyi maçını izledik. Trabzon 2-0 öne geçtiğinde, 'skoru korumak için' geriye çekilmese, farkı daha açabilirdi. Beşiktaş defansı büyük hatalar yaptı maç boyunca. Onazi'nin kendi kalesine attığı golden sonra ise rüzgar tersine döndü. Bu sefer Beşiktaş saldırdı, Trabzonspor kapandı.
Son yarım saatte, bir panter belirdi sahada. Trabzonspor'un kalecisi Uğurcan, inanılmaz kurtarışlar yaptı. Dorukhan'ın golü VAR'a takıldı. Ama yılmadı Beşiktaş... 7 dakikalık uzatma devresi son umut oldu Kara Kartal için. 90+3'te Caner'in kafa vuruşunda top direkte patladı. 90+6'da Mustafa Pektemek son sözü söyledi. 2-2 oldu, Vodafone Park'ta yer yerinden oynadı. Beraberliğe değil, 'müthiş geri dönüşe' sevinen 41 bin Beşiktaşlı neredeyse saha içine inecekti. İlk yarı Trabzonspor ikinci yarı Beşiktaş oynadı. Maçın hakkı skora yansıdı: 2-2.
ÖNE ÇIKANLAR
İlk yarının kötüleri Necip ve Quaresma'yı kenara alıp, Caner ve Gökhan Gönül ile kanatları harekete geçiren Şenol Güneş müthiş hamle yaptı. Uğurcan yaptığı kurtarışlarla Trabzon'a sadece 1 puanı getirmedi, abartmıyorum belki de farklı yenilgiyi önledi.
Asıl mevkii; ön libero olan, sağ bek ve stoper olarak da görev yapabilen Dorukhan Toköz, dün Beşiktaş'ta bir forvet gibi oynadı. Her hücumda ileri çıktı, takımını ateşledi. Ve Mustafa Pektemek...Yine yaptı yapacağını... 82'de Güven'in yerine oyuna girdi, 90+6'da Beşiktaş'a müthiş sevinç yaşattı. Yine herkese 'Pektemek gol demek' dedirtti.