Giriş
Kimin ne zaman öleceğini bilmek gibi bir kabiliyetim yok elbette. Yazının başlığını kasıtlı olarak böyle attım. Çünkü maalesef Türkiye’de deprem, deprem olmadan önce kimsenin ilgisini çekmiyor. İstanbul’da dün deprem olmadı ama bir bina durduk yere çöktü! Allah’tan o çürük bina kentsel dönüşüm sebebiyle bir ay önce boşaltılmıştı. İstanbul’daki yapıların durumuna dair ibret verici bir hadise...
Peki İstanbul genelinde dün Bahçelievler’deki gibi her an yıkılma tehdidiyle karşı karşıya kaç bina var biliyor musunuz? Devletin resmi rakamlarıyla konuşalım: Sadece Bağcılar ilçesinde 18 bin riskli raporuna sahip yapı var. İstanbul genelinde bu rakam 480 bin!
Her binada iyimser tahminle dört kişinin yaşadığını düşünürsek yaklaşık iki milyon insan İstanbul’da ölümü bekliyor demek. Tekrar yazayım: İstanbul’da beklenen depremde en az iki milyon insan hayatı tehlikede!
O İSİMLER NASIL BELEDİYE BAŞKANI OLDU?
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla benim de dahil olduğum bir sohbet sırasında konu Beşiktaş Belediyesi eski başkanı Murat Hazinedar ve Şişli Belediyesi eski başkanı Hayri İnönü’ye geldi. Bu isimlerin adaylık süreciyle ilgili herkesin bildiği ama resmen dile getirilmemiş gerçeği Kılıçdaroğlu söyledi, “Mustafa Sarıgül’ün o dönem büyükşehir belediye başkan adayı olmak için şartı vardı: Beşiktaş, Şişli ve Eyüp adaylarını ben belirleyeceğim. Biz de kabul ettik.”
14 ŞUBAT
Farkında mısınız bu sene çok daha düşük yoğunluklu bir Sevgililer Günü zulmü yaşadık. Daha az kırmızı gül, daha az ayıcık oyuncak, daha az yürüyen kalp… Bir kere şu kesin, tıpkı yılbaşı gecesi gibi aklı başında ciddi bir kitle oluştu ki 14 Şubat akşamı asla o kaosa dahil olmuyor. Vatandaş 14 Şubat tezgahına uyandı mı acaba, ne dersiniz? Yaşasın 14 Şubat’a itibar etmeyenlerin mücadelesi!
ESAD YİNE ESED Mİ OLDU?
Bir ara modaydı; Esad’a Esed deniyordu. O rüzgar şu sıralar Türk medyasını yeniden etkisi altına aldı. Komik. Sen ister Esad de ister Esed, herif Suriye’deki iç savaşla başlayan sürecin şu an tek kazananı mı? Ayrıca ne oluyor, biz Esad’a Esed deyince Suriye meselesi çözülüyor mu? Geçin bunları. Millet nelerle uğraşıyor, biz nelerle meşgulüz!
GAZETECİ BAŞKADIR
Mehmet Ali Birand derdi ki “Gazeteci başkadır. Sadece okulla olmaz. Öyle talimatla, torpille hiç olmaz. Gazeteci başkadır. Sen ne yaparsan yap, ne söylersen söyle, istediğin kadar görmezden gel, o bir yerden çıkar gözüne sokar içindeki gazetecinin parlayan ışığını…”
Önceki gece CNN Türk canlı yayınına Cüneyt Özdemir ABD’den bağlandı. Elinde mikrofonla muhabirlik yaptı. O Cüneyt ki YouTube’da videoları milyonlarca insan tarafından izleniyor. Haber anlatırken yüzündeki heyecanı, mutluluğu görünce Birand’ın bahsettiği o parlayan ışığı gördüm.
