Her gün zevkle yazıyorum size. Asla boşluğa yollamadığım, yerine ulaşacağından emin olduğum mektuplar gibi. Birlikte bilinçleniyoruz. Ama neyi fark ettim biliyor musunuz? Bazı kavramlar, bazılarınız için hâlâ belli belirsiz salınıyor, kayboluyor ortalıkta. Onları yerli yerine oturtup kaldığımız yerden devam edelim öğrenmeye. Kadın doğumda duyduğunuz ‘başlıca’ diyebileceğim terimlerin karşılığını yazmak, bugünün görevi olsun bana. Okumak, anlamak ve yaymak da size. Çünkü biliyorsunuz; bu işte beraberiz.
Embriyo: Bebeğin anne karnında 10. haftasına kadar olan halinin adı.
Fetüs: Bebeğin anne karnında 10’uncu haftasından doğuma kadar olan halinin adı.
Plasenta: Bebeğin anne karnındayken beslenmesini sağlayan organ. Bilinen adıyla ‘eş’.
Trimester: Hamileliğin her biri 12 hafta süren üç eşit dönemi.
Ovulasyon: Yumurtlama, yumurtalık rezervinde bulunan yumurtaların olgunlaşarak rahim ile yumurtalıklar arasında bir tür kanal olan fallop tüplerine bırakılması.
Progesteron: Yumurtanın çatlamasından sonra yumurtalıklarda gelişen yapının yani korpus luteumun salgıladığı ana hormon.
Puberte: Ergenlik. Kızlarda genellikle 12-18 yaş arası, erkeklerde 10-18 yaş arası dönem.
Smear (PAP) testi: Rahim ağzı (serviks) denilen bölgeden ağrısız olarak fırça yardımıyla sürüntü alınması. Rahim hastalıklarını teşhiste etkili.
HPV: Human papillomavirus, deri ve mukozal yüzeylerdeki bazal epitelyal tabaka hücrelerini enfekte eden ve çoğunlukla cinsel yolla bulaşan bir DNA virüsü.
Aşılama: İnseminasyon, erkeğin sperm hücrelerinin ince kanül-injeksiyon yoluyla kadının rahminin içine yerleştirilmesi işlemi.
Azospermi: Erkeğin menisinde hiç sperm olmaması.
Hiperstimülasyon: Yumurtalıkların uyarılması sırasında alınan hormonlar yüzünden yumurtalıkların aşırı tepki vererek büyümesi ve kist oluşumu.
İmplantasyon: Embriyonun rahmin içindeki endometrium hücrelerine yuvalanıp gebeliği başlatması.
Post-koital test: Cinsel ilişkiden sonra rahim ağzı sıvısının ve buraya dökülen spermlerin incelenmesi. Semen: Meni, erkek üreme hücresi olan spermleri taşıyan sıvı.
Varikosel: Testisin toplardamarlarında genişlemelerin olması, bir kısırlık sebebi.
Serviks: Rahim ağzı bölgesi. Vajina: Cinsel ilişki bölgesi ve doğum kanalı.
Nişan: Hamileliğin sonlarında vajinadan kan gelmesi, doğum habercisi.
Pelvik muayene (çatı): Hamileliğin başlarında rahmin boyutunu görmek ve sonuna doğru da rahim ağzının açılmasını ve incelmesini değerlendirmek için yapılan muayene.
Açılma: Rahim ağzındaki açılma ölçüsü.
Amniyon sıvısı: Fetusun içindeki keseyi dolduran koruyucu sıvı. Epidural: Doğumda omurilik çevresindeki epidural boşluğa ilaç verilerek yapılan anestezi çeşidi.
Sezaryen: Fetusun çıkarılması için karın ve rahim duvarının kesilmesi.
Suni sancı ile doğum: Doğum sürecinin oksitosin hormonu verilmesi ya da zarın yırtılmasıyla hızlandırılması.
Amniosentez: Gebelik sırasında fetusun içinde bulunduğu sıvının bir kısmının alınmasıyla yapılan genetik inceleme testi.
Kolostrum: Hamileliğin son zamanlarında göğüslerin salgıladığı koyu kıvamlı ve sarımsı salgı. Halk arasında ilk ve şifalı süt.
İnfertilite: Kısırlık, üreme sorunu. Biyopsi: Bir dokudan patolojik tetkik amaçlı parça almak. Myom: Kadınlarda rahim bölgesinde normalin dışında meydana gelen ve düz kas yapılarından oluşan dokular.
Histerosalpingografi (HSG): Rahmin ve tüplerin radyolojik olarak incelenmesiyle, iç yapıları hakkında bilgi edinilmesi. Bilinen adıyla ilaçlı rahim filmi.
Laparoskopi: Karın içinin görülmesini sağlayan cerrahi operasyon.
Polikistik over sendromu (PCOS): Yumurtalıklarda küçük ve çok sayıda kist oluşması.
Histeroskopi: Vajinal yoldan rahim ağzı kanalından içeri girerek rahmi izleme, inceleme yöntemi.
Orgazm: Cinsel uyarılma sonucunda ulaşılan ve ulaşana keyif veren fiziksel, psikolojik tatmin.
Atladıklarım varsa zamanla tamamlarız. Konular konuları açtıkça kavramları yerine koyarız. Yeter ki siz kendinizi, bedeninizi tanıyın ve rutin jinekolojik muayeneden de, doğumdan da, hastalıklardan da, doktorlardan da korkmayın. Bilinçle tedbir, tedbirle sağlık bulun.