Evlilikler o kapıların ardında türlü türlü yaşanıyor. Bunu en iyi kendinizden bilirsiniz. DNA’larımız kadar farklıyız ve evliliklerimizde de benzerlikler kadar farklar da var. Peki biraz daha şaşırtıcı bulacağınız örnekler, sorunlar yok mu? Var var.
YATAK ODASI DIŞINDA İLİŞKİMİZ ÇOK SOĞUK
SORU: Evliliğimin ilk gününden beri eşimle cinsel hayatımız çok iyi. İkimiz de tatmin oluyoruz ve yatak odamızda hem ateşli hem de sevgi doluyuz. Adeta çifte kumrularız. Ama bunun dışında ev içinde, aile ortamında, sosyal ortamlarımızda ilişkimiz böyle değil. Eşim 35 yıllık evliymişiz gibi ilgisiz bana. Sohbetimiz yok, ricamız, özrümüz yok. Başta yadırgıyordum ama alıştım ve ona benzedim. Gün içinde hiç konuşmayız, mesajlaşmayız. En büyük ortaklığımız seks. Yakın arkadaşlarım ve ablam bunun sorun olduğunu söylüyor ve kafam karışık. Sizce bu sorun mu?
CEVAP: Öncelikle söylemek istediğim şey şu; tüm ilişkiler birbirinden farklı karakterlere sahiptir, insanlar gibi. Zaten ilişkileri de insanlar oluşturmaz mı? Yapısal özelliklerimizi ilişkimize taşırız. İlişkinizdeki bu görece farklı durum eşinizin ya da sizin, belki de ikinizin, alıştığımız standart yapıda olmamanız ile ilgili olabilir. Örnek veriyorum; evlilikten anladığıniz şey düzenli bir cinsel yaşam olabilir, bir insandan etkilenmek için yatakta iyi olması vazgeçilmez ve tek kriteriniz olabilir, seks iyiyse geri kalan sorunların bertaraf edilebileceğini düşünenlerden olabilirsiniz. Bu beklentilerinizi karşıladığınız için de her şeyin tastamam olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ve başka bir seçenek; evet bu bir sorun olabilir. Çünkü farklılıklara saygı duymakla ve hatta onları olumlu bulmakla birlikte evliliklerde belli bir standart gerektiğine inananlardanım. Konuşabilmelisiniz mesela, gün içindeki sorunlarınızdan, mutluluklarınızdan söz edebilmelisiniz, gündemdeki bir konuyu konuşabilmelisiniz. Ailenizle ilgili plan yapabilmelisiniz.
GÜN GELECEK CİNSELLİK ÖNEMİNİ YİTİRECEK
Dahası çocuk sahibi olduğunuzda onu da yatak odanıza taşıyamayacağınıza göre ortak kullanım alanlarında iletişiminizle örnek olmanız ve ona sevgi ortamında büyüdüğü hissini geçirebilmeniz gerekir (bu en başta size gerekir). Ayrıca gün gelecek cinsellik hayatınızdaki önemini yitirecek, fiziksel yapınız ‘Tamam, bu kadar’ diyecek ve o gün birbirinize sırtınızı dönüp gitmeyeceksiniz değil mi? Aynı hayatı paylaşabilir halde olmanız size o gün önemli gelir. Eklemeliyim ki sizin de tatmin olmanız kısmı beni mutlu etti. İletişimle ilgili bir sorununuz olduğunu düşünüyorum özetlemek gerekirse ya da seksin bir bağımlılık olması durumu da söz konusu olabilir (bu çok detaylı ve çeşitlendirilebilir bir konu). Bunun incelenmesi önemli. En kısa zamanda çift olarak bir terapistle görüşürseniz çok daha ayrıntılı konuşma fırsatınız olur.
TEDAVİ GÖRMÜŞTÜM AMA DÜRTÜLERİM YENİDEN HAREKETE GEÇTİ
SORU: Biri 3, diğeri 5 yaşında iki çocuk annesiyim. Çocuklarım dünyaya gelmeden önce hiperseksüel bozukluk tedavisi görmüştüm. Eşim bana çok destek oldu ve atlatarak evliliğimizi yoluna koyduk. Fakat son birkaç aydır dürtülerimin yeniden beni ele geçirmekte olduğunu fark ediyorum. Dışarıda gördüğüm her yabancı, her erotik yayın, her türlü fantezi hayali ilgimi çekiyor. Daha önce eşim, beni bütün itirazlarıma rağmen ikna ederek bunu ilişkimize zarar vermeden atlatmamı sağlamıştı. Ama bu defa çekiniyorum çünkü artık anneyim ve hayatla ilgili sorumluluklarımız nedeniyle eşim sürekli yanımda olamıyor. Bu da güven duygusunu sarsar, bizi yaralar, koparır diye korkuyorum. Tek başıma neler yapabilirim?
CEVAP: Seks bağımlılığı olarak bilinen, aşırı cinsel istek bağımlılığı olarak doğru biçimde özetleyebileceğim bu sorun kesin biçimde uzman yardımı gerektiriyor. Daha önceki tedavi sürecinizden de bilirsiniz ki hormonlarınızla ilgili birtakım araştırma ve düzenlemeler yapılacaktır. Kaygılanmakta haklısınız ancak hayat arkadaşınız size ve ilişkinize gerçekten değer veriyor. Bunu kaybetmeyeceğinizi düşünüyorum. Bu sorun, mutlak ihanetle sonuçlanmaz. Tedavideki gidişat ve başarınız, aldığınız destek sizi bu anlamda rahatlatacaktır. Ayrıca bu bir sağlık sorunudur ve anneliğinize zeval getirmez. Bir an önce eşinizle paylaşın ve doktora yine el ele gidin. Tüm değerlendirmeler yapıldıktan sonra sizin için uygun yöntem saptanır ve evliliğinizi de koruyacak önlemler, doktorunuz ve eşinizin yardımlarıyla hayata geçirilir. Siz zaten bunu başarabileceğinizi tecrübe etmişsiniz. Korkmayın, güçlü ve kararlı olun. Dilediğiniz noktada kapım size sonuna kadar açık. Ve asla unutmayın; annesiniz evet ama sağlık sorunlarınız sizi suçlu yapmaz, yeter ki çaba sarf edin sıyrılmak için. Yolunuz uzun ve engebeli gelse de iyi bir evlilikle ve yanınızda duran bilinçli bir hayat arkadaşıyla aşmak daha da kolay. Ben de yanınızdayım bilesiniz.