Hayırlı Ramazanlar

Müslümanlar için dünyanın her yerinde kutlu bir zaman başlıyor. Ben, paylaşmanın masaya bizden önce oturduğu; alan elin, veren elden haberi olmayan bir evde büyüdüm. Bunu sürdürmeyi, çocuklarıma da bir miras olarak bırakmayı canıgönülden istiyorum. Varsa imkanlarınızı bölüşmekten kaçınmayın. İmkanınız yoksa güler yüzünüz, eğer varsa bir somun ekmeğiniz çok şeyi değiştirir.

ZOR ZAMANLARDAN GEÇİYORUZ AMA HER ŞEYE RAĞMEN BİR ARADAYIZ

Bugün Ramazan'ın ilk günü. İnananlar için çok güzel bir ayın başlangıcı. Arınmanın, paylaşmanın, bereketin, bir arada olmanın en derinden hissedileceği zamanlardan biri. Kolay zamanlardan geçmiyoruz. Hatta en son ne zaman kolay günlerden geçtiğimizi hatırlamıyorum bile. Ama her şeye rağmen, dünyada olup biten her şeye rağmen bir aradayız; aynı bayrağın altında, aynı topraklarda, bütün farklılıklarımızla, dillerimizle dinlerimizle, inançlarımızla, fikirlerimizle, renklerimizle, hislerimizle bir arada yaşamayı başardık, başarıyoruz. Yaşamı görece kolay olanlar ve bariz biçimde zor olanlar, etrafınızda hepsi var. Yaşamı çok kolay olanlar ve artık dipte olanlar da var elbette.

BİRBİRİMİZE EL OLMAKTAN BAŞKA ÇAREMİZ YOK

İçinde bulunduğumuz bütün sistemlerden ve yönetim biçimlerinden, birimlerinden insanların eşit, adil bir dünyada yaşamaları için taleplerimiz var, bu yönde hayallerimiz var. Ancak bunun gerçekleşeceği güne kadar birbirimize el olmaktan, bel olmaktan, duvar olmaktan başka çaremiz de yok. Komşumuz aç mı yatıyor, haberimiz olmalı. Hayat eskisi gibi değil farkındayım. Mahalleler, komşuluklar, evler eskisi gibi değil ama yine de yapabildiğimiz kadar, kendimizi koruyabilecek ve güvende kalabilecek kadar, en önemlisi insan olarak kalabilecek kadar, açık olmalı gözlerimiz etrafa. Bir sürü evde tencere kaynamıyor. Et bir sürü ev için rüya, bazı evler için sebze de rüya, un da rüya, şeker de rüya. Gücü olanlar, gücü olmayanlar için kaygılansın bu ay. Herkes ne yapabileceğine baksın. Kaygıdan, üzüntüden hayatı kendimize zindan etmek için değil, asla bunun için değil. Eldekini paylaşabilmek ve bu ayın hakkını verebilmek için, 12 ayın hakkını 12 ay verebilmek için... İnançlarımızdan bağımsız -çünkü iyi insan olmanın inancı yokturbirbirimize iyi gelebilmek için...

ASKIYA EKMEK BIRAK YAŞLIYA ÇORBA GÖTÜR

Müslümanlar için elbette dünyanın her yerinde kutlu bir zaman başlıyor. Kendi adıma söyleyebilirim ben paylaşmanın masaya bizden önce oturduğu bir evde büyüdüm. Ben alan elin, veren elden haberi olmayan bir evde büyüdüm. Bu öğretilerle büyüdüm, bu gönül ferahlığı ile büyüdüm. Bunu sürdürmeyi, çocuklarıma da bir miras olarak bırakmayı canıgönülden istiyorum. Varsa imkanlarınızı bölüşmekten kaçınmayın. İmkanınız yoksa güler yüzünüz, eğer varsa bir somun ekmeğiniz çok şeyi değiştirir. Söylenecek çok fazla şey var aslında. Hepimizin aklından benzer şeyler geçiyor çünkü benzer üzüntülerden geçiyoruz. Ama eminim bir kere daha Ramazan’ın hakkını vereceğiz. Bir kere daha her şeye rağmen birbirimize kenetleneceğiz. Askıya ekmek bırakmak, mahalledeki yaşlıya bir tas çorba götürmek, çok çocuklu o aileye tatlı ikram etmek, her tencereye biraz et koyabilmek... Neye gücümüz yeterse yapacağız, değil mi? Biliyorum yapacağız. Yalnızca yemek içmek değil elbet, yalnızca oruç tutmak da değil mesele. Kalbimizi arındıracağız, kötü sözden, kötü düşünceden, düşmanlıktan, kıskançlıktan kendimizi arındıracağız. Her güzel şey için vesile olsun. Hayırlı Ramazanlar.