Sorona virüs, bakalım maskesini çenesine takıyor mu,
Sorona virüs, acaba otobüsten metrodan inince dezenfektan kullanıyor mu,
Sorona virüs, akşamları evde arkadaşlarıyla toplanıyor mu,
Sorona virüs, geçenlerde kuzeninin düğününde iyi eğlenebilmiş mi,
Sorona virüs, bu kadar insanın emeği hiç umurunda değil mi,
Sorona virüs, senden hiç korkmuyor mu
Sağlık personelimizin üstün gayretleriyle, sorona, pardon Corona virüs ile savaşımızda belli bir noktaya gelmiştik. Ancak bu gayretlerin, halkımızın dikkati ve uyumu olmadan boşa gitmek üzere olduğunu görüyoruz maalesef.
Ülke olarak elimizdeki her türlü kaynağı akıllıca kullanmalıyız. Bu konuda elimizdeki en kıymetli kaynak sağlık ekiplerimiz. Bu insanlar de evlerine ekmek götürüyor, aileleri var, motivasyona ihtiyaçları var. Onları motive tutmak ve verdikleri kıymetli hizmeti sürekli kılacak her türlü ortamı ve desteği sağlamak lazım. Dayanma sınırının çok üzerinde olmalarına rağmen hala görev yerlerini terketmeyen sağlık görevlilerimize saygılarımızı ve minnetimizi sunmadan geçmeyelim.
Ortada olağanüstü bir durum olduğunda, mutlaka olağanüstü tedbirler, bu tedbirlere uyumlanabilmek için de bazı yenilikler gerekiyor. Ülke olarak mümkün olduğunca, şartlarımız elverdiğince her türlü tedbiri almaya çalışıyoruz. İnanın bu konuda birçok ülkeden çok daha iyi durumdayız.
Önemli olan, halk olarak üzerimize düşen önlemleri almak.
Dikkat etmemiz gereken en önemli noktalara özetle bir bakalım.
Maske,
Sosyal mesafe,
Kişisel hijyen, dezenfektan,
Kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durma,
Doğru beslenme,
Doğru destekler.
Maske konusunda hala alacağımız yol olduğu görülüyor. Maskesini koluna takanların aşama kaydederek artık çenesine taktığını görmek umut verici olsa da alacağımız yol olduğu açık.
En tehlikeli grup hala pandeminin varlığına inanmayanlar. Devletin ciddi önlemlerine rağmen hala bilinçsizce toplum bağışıklığı yaratmaya çalışır gibi davranmak, hastalıkla savaşan kahramanların umutlarını da tüketiyor.. İsveç toplum bağışıklığı yöntemini denedi ancak baş edemedi. Sevgili dostlar pandemiye inanın ya da inanmayın ama önlemlerinizi mutlaka alın. Sizin yüzünüzden eşiniz, dostunuz anneniz, babanız hastalanmasın. Bu sebeple öpüşmek, tokalaşmak, cemiyet diye tabir ettiğimiz düğün dernek gibi sosyal yoğunluklu ortamlara katılmak maalesef çok sıkıntılı.
Neyse, biz önlemlerimize geri dönelim. Herkes hastanelerde kullanılan maskeyi kullanacak diye bir kural yok. Ağzımızı burnumuzu mekanik olarak kapatma becerisine sahip bir maske, çenemize taktığımız en kaliteli maskeden çok daha etkilidir. Maalesef çok kalitesiz maskeler de görüyorum. Ancak burada da önerim "iki tane üst üste takın" demek oluyor. Yeter ki takın.
İşlevsiz maskelerin yanında işlevsiz sağlık tüccarlarının da türediğini unutmayın. Doktor ya da eczacı dışında size ilaç önerenlere kulak asmayın. Her insanın bedeni kendine özgüdür. Her ilaç herkeste aynı etkiyi yapmaz. Size çok iyi gelen bir karışım arkadaşınıza zarar verebilir.
Çok temel ve gerekliliği tartışmasız ihtiyaçlar dışında vücudunuza aldığınız her desteği sorun. Mutlaka doktorunuza, eczacınıza sorun.
Lütfen herkes eğitim aldığı konuyla ilgilensin. İnsan vücuduna neyin iyi geldiğini doktorlara eczacılara, bu işin eğitimini almış insanlara bırakın. 10 kilo veren, zayıflama uzmanı kesilmiş, karşısındakinin metabolik hastalıklarının farkında bile olmadan öğütler veriyor, mikrobiyota tahlilleri istiyor, aralıklı oruç talimatı veriyor. Adaçayı ile melissayı ayıramayan adam öksürük ilacı tarifi yapıyor, içine koymanızı istediği NAC molekülünü doktora yazdırın diyor. Lütfen hastalık hissediyorsanız doktorunuza danışın, eczacınızla görüşün.
Sıklıkla karşılaştığım "hangi destek ürünleri kullanalım" sorularına da toplu bir cevap vermek istedim.. Pandemi başlarında gazetedeki yazılarımda bahsettiğim önerilerimden fazla bir değişiklik olmamakla birlikte ek birtakım önerilerim de olacak elbette.
Haftaya immün sistemi doğal yollarla nasıl destekleyeceğimizi konuşacağız.
1.
Almanıza engel bir durum doktorunuz tarafından bildirilmediyse günde 1 gram C vitaminini öneriyorum. Geçtiğimiz haftalarda katıldığım, online olarak düzenlenen, ülkemizin ilk fonksiyonel tıp kongresinde, doktor kontrolünde ve hastane ortamında, yüksek doz (bahsettiğim dozun 10-20 katı) C vitamininin bağışıklık sistemini çok güçlendirdiğini, hatta hastanede kalma süresini kısalttığı, ölüm sayılarını azalttığı ile ilgili çalışmalarını sunan Çinli uzmanları dinlemek fırsatına eriştim. Bu vesile ile kongreyi düzenleyen dostlarımıza teşekkürlerimizi iletelim.
Bütün suplementlerde olduğu gibi burada da elbette hangi vitamini kullandığınız çok önemli.
Aldığımız vitaminlerin vücudumuz tarafından çok zor emildiğinden bahsetmiştik. Örneğin, aldığımız sıradan C vitamini haplarının neredeyse tamamı %5-10 dan fazla emilmiyor.
Dolayısıyla gerçekten ihtiyacınız olan C vitaminini alabilmek için "20" evet yanlış okumadınız yirmi tablet filan almanız gerekiyor. Bu ürünlerden en doğru şekilde faydalanmak için Lipozomal teknoloji ile üretilmiş olanlarını tercih etmek gerekiyor.
Aksi doktorumuz tarafından söylenmedikçe D3 vitamini düzeyimizi 60 civarlarında tutmamız gerekiyor . İmmün sistemi oluşturan yapıların temel taşları, güneş tarafından aktifleştirilmiş D vitamini varlığında oluşuyor.
Bunun için de özellikle 40 yaş üzerinde K2 vitamini olan D3K2 preparatlarını kullanacağız.
Burada da, bizzat kullandığım lipozomal D3K2 preparatlarını öneriyorum.
3.
Türkiyeye getirilmesi konusunda bizzat çaba gösterdiğim Çinko pastillerin bütün üst solunum yolu enfeksiyonlarındaki başarılı sonuçlarını görüyoruz.
Ancak işe yaraması için sadece suplement olarak kullanılan çinko destekleri yetmiyor. İyonize çinko olması ve İlle de pastil olup ağız içinde bir süre kalması gerekiyor.
Özellikle kapalı ve kalabalık yerlere girerken ağzınıza bir tane atıp maskenizi takın. Sizi 2-3 saat enfeksiyonlardan koruduğu düşünülüyor. Burada günde 3-4 tanenin üzerine çıkmamak gerekiyor.
Başka bir çok destek bağışıklık sistemimi güçlendirmede önem taşıyor. Ancak doktorunuza danışmadan, almanızı önermiyorum.
Özetle;
C vitamini (lipozomal),
D vitamini (lipozomal),
Çinko (iyonize) pastil,
Maske,
Kişisel hijyen ve dezenfektan,
Kapalı ve kalabalık yerlerden mümkün olduğunca uzak durmak,
Mesafe,
Bunlar elimizdeki önemli silahlar.
En önemli silahımız bizim için uğraşan sağlık çalışanlarımız.
Eğer sağlığınızla ilgili bir sorun varsa, başkasına değil, sağlık çalışanına sorun
Önlemleri hiçe sayana, maskesini takmayana, hasta olduğunu bildiği halde kalabalıkta dolaşana, pandemiye inanmayana mı?
Bu Corona neden bitmiyor diyorsun ya ...
Sorona...
Haydi dostlar hastalanmayalım.
Hepinize sağlıklı günler diliyorum.
Sağlıkpahabiçilmezdir.
Dr.Alper Dölenmen