Sizlere evliliğinizi mahvedebilecek bir hastalık olan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğundan (DEHB) bahsetmek istiyorum. Siz veya eşinizde DEHB olup olmadığını anlamak için okumaya devam edin ve sizin için hazırladığım küçük sınavı uygulayın...
Sizin veya eşinizin sürekli olarak dikkati dağılıyor veya unutkanlık mı yaşıyorsunuz? Hiçbir şeyi halledemiyormuş gibi mi hissediyorsunuz? Eğer öyleyse bu, 9 milyon Amerikalı’nın mustarip olduğu ve yüzde 75’inin de tanısı konmadığı ciddi bir hastalık olan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olabilir. DEHB, unutkanlığa, asabiyet ve bir işe başlamada güçlük çekme, sık sık ertelemeye neden olabilir. Bunlar da düzgün bir evliliği riske sokabilir. İşin doğrusu, DEHB’den mustarip yetişkinlerin boşanma oranı iki kat daha fazla.
Birçok insan DEHB’yi, derslerde, evde veya hatta oyun sırasında odaklanma problemi yaşayan çocuklarla bağdaştırıyor. Ancak çoğunun bilmediği şey şu ki, DEHB olan çocukların yüzde 70’i bu hastalığı yetişkinliğe taşıyor.
DEHB nedir?
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüsel davranışa neden olan tıbbi bir hastalıktır. Yapılan beyin taramaları, beynin gelişmiş karar verme yeteneği ve dürtü kontrolünden sorumlu 4 bölümünün DEHB hastalarında biraz daha küçük olduğunu gösterdi. Araştırma aynı zamanda genetiğin de rolü olduğunu gösteriyor. DEHB bulunan bir kişinin çocuğunda bu hastalığın olması riski 3’te 1 daha fazla oluyor.
Yetişkin DEHB’sini göz önüne getirmek için beyni, çocukları okuldan almak, akşam yemeği hazırlamak, evi temizlemek, çimleri biçmek, bulaşık, çamaşır vb. sıradan günlük işleri temsil eden objeleri taşıyan bir sistem olarak düşünün. Şimdi bu sistemin, siz her görevi sınıflandırıp ayrı kutulara yerleştirmeye çalışırken daha da hızlandığını hayal edin. Aynı bu senaryodaki gibi DEHB olan beyin hızla çalışırken farklı işleri tamamlayamaz. Kısacası, DEHB bulunan kişiler günlük olarak yaptığımız işleri sıralama ve uygulama işlemlerini yavaşlatırken güçlük çeker. Bu da, verimi düşürebilir ve başarısızlık hissine yol açabilir.
Sizde veya eşinizde DEHB varsa, bu gerçekten evliliğinize gölge düşürebilir. DEHB olan yetişkin genelde, faturaları ödeme gibi önemli sorumlulukları yerine getirmeyi unutur, planlanmış randevulara yetişmede sorunlar yaşar ve beklenmedik veya öfkeli tavırlar sergileyebilir. Eğer iki taraf da, birinde DEHB olduğundan habersizse, ebeveyn çocuk ilişkisine benzer bir durum ortaya çıkabilir. DEHB bulunan eş, sürekli azarlanan yaramaz bir çocuk gibi hissedebilirken, DEHB bulunmayan eş de azarlayan taraf olarak hissedebilir. Bu rollerin ikisini de, her bir eş için oynaması oldukça keyifsizdir.
DEHB tedavisi
Eğer DEHB teşhisiyle karşı karşıyaysanız, doktorunuz Adderall’den Ritalin’e kadar çeşitlilik gösteren ilaçlarla bir deneme yapabilir. Birçok insan bu yoldan gitmeye korkar veya rahatsız olur ancak, bu ilaçlar DEHB’yi ve belirtilerini tedavi etmede oldukça başarılı performansa sahipler. Ayrıca, bu ilaçların çoğu bütün ilaçlar içinde en güvenilirler arasında görülmektedir.
DEHB ile baş etme yolları
DEHB bulunan bir kişiyle birlikte yaşıyorsanız, dikkatlerini toplamalarına yardım etmek ve çift olarak daha iyi iletişim kurmanızı kolaylaştırmak için yapabileceğiniz iki şey var:
Yazın!
DEHB’den mustarip olan beyin, yerine getirmesi kolay bir ‘yapılacaklar listesi’ veya basit bir randevu takvimi gibi görülen hatırlatıcı notlara ihtiyaç duyar. DEHB bulunmayan eş, hasta eşe önemli işleri hatırlamasında yardımcı olmak için, marketten alınacaklar veya yapılması gereken ev işleri listesi yazmalıdır.
Tekrar edin!
Eğer eşiniz DEHB’den mustaripse, ondan yapmasını istediğiniz şeyi sesli olarak tekrar etmesini isteyin. Bu yöntem biraz sert görünebilir ama DEHB olan beynin görevleri kaydetmesine yardımcı olur. DEHB, yaratıcı, girişimci, başına buyruk ve yetenek dolu kişiler arasında oldukça yaygındır. Bu yüzden DEHB’nin olumsuz yönünün eşlerden ikisinin de dayanma gücünü yok etmesine izin vermeyin. Son olarak; eğer sizde veya eşinizde DEHB olduğundan şüpheleniyorsanız, hemen doktora başvurun.
Greyfurt yağı kokusu neden daha az yemenize yardımcı oluyor?
Hayvanlar üzerinde yapılan bazı araştırmalar greyfurt yağı kokusunun (evet yalnızca kokusu) iştahı kapattığını ve kilo vermeye yardımcı olduğunu ortaya çıkarttı. (Haftada 3 kez 15 dakika kokuya maruz kalan fareler üzerinde etkisi görüldü) Nedeni kesin olarak bilinmiyor ancak, greyfurt yağının karaciğer enzimleri üzerindeki etkisinden kaynaklanabileceği düşünülüyor. Greyfurt yağı, aroma terapi dükkanları ve internet sitelerinde yaygın bir şekilde bulunuyor. Bonus olarak da, araştırma sırasında iki tane greyfurt yemeyi unutmayın.
Kuruyemişler kilo vermeye nasıl yardımcı olur?
Kuruyemiş tüketmek, sandığınız kadar kalori alımına neden olmaz çünkü içerdikleri kalorilerin tamamı sindirim sistemi tarafından emilmez. İşte bu sebeple, bağırsaklardaki dış yüzeyin varlığı ve ne kadar iyi çiğnediğimiz sindirimimizi etkiler. Bir küçük not: Mide bağırsak sistemindeki yavaş kalori salınımı daha uzun tokluk hissi sağlar.
AİLE TATİLLERİ
Ailedeki bir kişi hastalanırsa, hep birlikte yapılan bir toplantı veya tatilin bütün keyfi kaçar. İşte yaklaşan yılbaşı ve sömestre tatilimizin rezil olmasını engellemek için yapabileceklerimiz: İlk önce, grip başta olmak üzere bazı hastalıklara karşı aşı olmanızın gerekliliği konusunda bilgi alın. Ne türlü olursa olsun tatile giderken içinde antiseptik mendil, steril bandaj, sinek ilacı ve güneş koruyucu olan bir ilk yardım çantası hazırlayın. Uzun uçak yolculukları ve şehir turları sırasında sıvı almayı unutmayın. Çocuklar daha çabuk su kaybeder, yanınızda içme suyu taşıyın ve belli bölgelerde musluk suyu içmeyin. Sokak satıcılarından yemek yemeyin çünkü yeterince temiz hazırlanmamış olabilir. Onun yerine yanınıza ani açlıkları bastırmak için atıştırmak için bir şeyler alın (kurutulmuş meyve, kuruyemiş gibi). Ve son bir tavsiye; ellerinizi sık sık yıkayın ve çok sık lavabo bulamıyorsanız ellerinizi anti bakteriyel jel ile dezenfekte edin. Bu önlemleri aldıktan sonra da rahatlayın ve harika bir tatil geçirin!
Öğünlerde fazla yemekten nasıl kaçınırım?
Yemeklerden önce doğru yağ içeren besinleri tüketirseniz beyninize tok olduğunuz sinyalini göndererek, hormonal sisteminizi şaşırtabilirsiniz. Yemekten 20 dakika önce bir miktar yağ içeren yiyecekler tüketirseniz (6 ceviz, 12 badem veya 20 fıstıkta yaklaşık 70 kalori bulunmakta) beyniniz ve midenizle iletişime geçerek tokluk hissi sağlamak için sinyaller gönderen kolesistokinin üretimini teşvik etmiş olursunuz. Böylece yemeğe aç olduğunuz için değil, keyif için oturacaksınız bu da az yemenizi garanti edecek. Normal insan yemeyi tokluk hissi gelmeden bitirir, böylece hormonların devreye girmesine engel olur. Aynı sebeplerle, yemeği yavaş yemelisiniz. Bir elektrik süpürgesi hızıyla yemekleri mideye indirirseniz, tokluk hormonlarınızın doymasına izin vermemiş olursunuz.
2