Kanser mermisinin kime isabet edeceğini bilmek zordur. Ama henüz bu belayla karşılaşmamışken hala yapabileceğimiz pek çok şey var, unutmayın. En azından bu uğurda kanserde çok önemli rol oynadığı bilinen 6 risk faktörünü öğrenebilirsiniz. Maalesef ortaya konan kanser sebebinin doğruluğunun ispat edilmesi aşırı karışık bir iştir. Ancak bugün artık kansere bir tek şeyin sebep olmadığını biliyoruz. Bazen kanser bir kişinin hatalı genleri kalıtım yoluyla alması gibi basit bir yol çizer. Bazen de sebebinin saptanması mümkün olmaz. Ama genelde yüksek risk faktörü dediğimiz sebeplerden bazılarının bir araya gelmesiyle kanser tablosu oluşur. Hala değiştirebileceğiniz faktörler varsa onları değiştirmenin bir anlamı vardır. Şüphesiz hiçbiriniz genlerinizi, ırkınızı ve yaşınızı değiştiremezsiniz. Fakat yüksek risk altındaki kişiler sık aralıklarla tarama testlerini yaptırarak veya risk faktörünü azaltıcı ilaç kullanarak kendilerini kontrol altına alabilirler. Kişinin kendi risk faktör profilini bilmesi, değiştirmek veya azaltmak için ne yapabileceğini öğrenmesi kanser bilgilenmesi için bir fırsattır. İşte aklınızda bulunması gereken 6 çok önemli risk faktörü...
1. Sağlıksız yaşam alışkanlıkları
Gündelik hayatta yaşam biçimlerimiz bazen en tehlikeli risk faktörü olur:
Sigara içmek: Sigara içenler (ve etrafındaki dumanı soluyan pasif içiciler) 15 değişik kanser için risk altındadır. Akciğer, ağız, dil, yemek borusu, mesane, böbrek ve pankreas kanseri gibi.
Alkol kullanımı: Alkol kullanmak ağız, boğaz, yemek borusu, meme, kolon ve karaciğer kanser riskini arttırır. Sonuçları net olarak bilinmese de alkol sindirildiğinde ve metabolize olduğunda tahrip edici kimyasallar bulundurabilir veya toksik materyaller üretebilir. Alkol östrojen (dişilik) hormonunu etkiler, meme, yumurtalık ve rahim kanseri arttırıcısı olarak bilinir. Alkol kansere karşı koruma sağlayan besinleri de azaltır.
Riskli cinsel ilişki: Virüs ve bakteriler pek çok kanser türünün sebebi değildir ama birkaç tane seks bağlantılı enfeksiyon kanserde ana rol oynar. HPV (papillomavirus) enfeksiyonu rahim ağzı, anüs, vajina, vulva, penis, ağız ve boğaz kanserlerinin sebebini oluşturur. Hepatit B ve C enfeksiyonları karaciğer kanserine sebep olur. Lenf düğümü kanseri (lenfoma) için en büyük riski ise HIV (AIDS) virüsü oluşturur.
2. Çok az veya çok fazla güneş banyosu
Güneşten yansıyan ultraviyole ışınlarının çift etkisi vardır. Deri içindeki kimyasalları harekete geçirerek pek çok vücut fonksiyonu için faydalı olan D vitamini üretir. Zararı da vardır. Aşırı ultraviyole ışınına maruz kalınması melanoma-deri kanseri ve diğer tip deri kanserlerine sebep olabilir. Az güneş ışığı ise kolon, rektum kalın bağırsak ve pankreas kanserine sebep olduğu düşünülen D vitamini eksikliği yaratır.
3. Yüksek yağ az fiberli beslenme düzeni
Zayıf beslenmenin pek çok açıdan hasar oluşturma etkisi vardır. Koruyucu içerikleri olan besinlerden az tüketmeniz veya zarar verici besinlerle çok beslenmeniz sağlığınızı etkiler. Genel beslenmede yağlı (özellikle doymuş yağ) ve az fiberli yiyecekleri tercih edenlerde kolon, rahim ve prostat kanser riski artar.
4. Yüksek beden kitle indeksi
Yüksek beden kitle indeksi, her tür kanserde ölüm oranını artırır. Özellikle yemek borusu, mide, kolon, rektum, karaciğer, safra kesesi, pankreas, prostat, böbrek, çoklu miyelom ve lösemi kanserlerinde etkilidir. Bir kişinin beden kitle indeksi 40 veya fazla ise kanserden ölüm oranı önemli ölçüde artar. Bu oran normal kilolu kişilere göre erkeklerde yüzde 52, kadınlarda yüzde 62’dir.
Kanser riskini obezitenin nasıl arttırdığı anlaşılamamıştır. Yağ hücreleri çok aktiftir. Obezitenin kanser riskini nasıl artırdığı çok açık değildir, ancak yağlı hücreler çok aktiftir ve birçok kanseri tetikleyen östrojen, insülin, insüline benzeyen büyüme hormanlarından bol miktada üretilmesine sebep olur.
5. Kanserde aile geçmişi
Aile geçmişi kanserde, değiştiremeyeceğimiz, ancak korunmak için tedbirlerimizi artırabileceğimiz risk faktörlerinden bir tanesidir. Aile bireylerinin benzer veya alışılmamış kanser tiplerinden etkilenmeleri halinde kanserin aile geçmişinden şüphelenilmektedir. Doktorlar kansere sebep olan bozuk genlerin ailede kanserli ebeveylerden geçtiğini bilirler.
Örneğin kalıtsal meme ve yumurtalık kanserine yol açan BRCA1 ve BRCA2 genlerini kadınlar ailelerinden alırlar. Ancak unutmamak gerekir ki; genetik temelli olan kanserlerin hepsi tek bir hasara dayanarak ortaya çıkmaz. Başka faktörlerin de onu desteklemesi gerekir.
6. Yaş
Herkesin korku ile beklediği lider risk faktörlerinden bir tanesi yaşlanmaktır. Her ne kadar kanser her yaşta oluşabilirse de genellikle teşhisler 65 yaş üzerindeki kişilerde daha fazladır. Bunun sebebi ise; 65 yaş üstünde, hücrelerin bozulmaya başlaması ve tabii korunma mekanizmasının zayıflaması nedeniyle kanserin ortaya çıkmasıdır.
Kanser riskini azaltmak için
Hastalık oluşturabilecek önemli risklerinizi öğrenin, hastalıklardan korunabilmek için gerekli ipuçlarını keşfedin.
Sigarayı bırakın, sigara dumanı ile temasta bulunmayın.
Daha çok fiziksel aktivite yapın.
Aşırı kiloluysanız kilo verin.
Doktorunuzun tavsiye ettiği kanser tarama testlerini yaptırın.
Ultraviyole ışınları altında uzun süreli kalmaktan sakının. Kum, su, kar ve buz tarafından yansıtılan direkt güneş ışığına maruz kalacaksanız güneş kremi kullanın (15 ve daha üstü koruma faktörlü).
Günlük kalorinizin yüzde 30’dan daha azını yağdan alın ve yiyeceklerinizi doymamış yağ ihtiva edenlerden seçin.
Yüksek fiber ihtiva eden saf hububatlı yiyecekleri yiyin.
Aile bireylerinizin kanser geçmişlerini yakından takip edin.
Ailesel kanser genlerinizin tanınması için genetik test yaptırma imkanınız varsa bunu gözardı etmeyin.
Meme, prostat ve kolon kanser riskiniz varsa doktorunuzdan alabileceğiniz önleyici ilaçları öğrenin.
Uzun süre kapalı ortamlarda bulunuyorsanız veya kan test ölçümünüz düşükse günlük D vitamini takviyesi alın.
Güvenli seks yapın (Her seferinde doğru şekilde prezervatif kullanın).
Kan enfeksiyonu kapmanıza sebep olabilecek malzemeleri başkaları ile paylaşmayın (kan iğnesi, diş fırçası gibi).
40 yaşı geçince ihmal edilmemesi gereken 3 semptom
Her sene binlerce kişi kolaylıkla önlenebilecek hastalıklardan hayatlarını kaybediyor. Hepimiz yoğun bir hayat yaşıyoruz ve felç, kolon kanseri, şeker hastalığı gibi gecikildiğinde kurtulmanın zor olduğu ciddi hastalıkların habercisi olan semptomları ihmal ediyoruz. Lütfen bu kişilerden olmayın! Bugün bahsedeceğim 3 en tehlikeli hastalık için erken uyarı sisteminiz ile nasıl bağlantı kuracağınızı öğrenin ve çok önemli bir şey daha yapın, bunları çevrenizdeki diğer kadınlarla da paylaşın...
1. Kelimeleri bulma güçlüğü
Gözlerinizi kapatıp geçen haftayı düşünün. Felç için bir uyarı olabilecek bu kurnaz semptoma dikkat kesilin. Ortak problem, bir kelime grubunun diğer grup ile karıştırılmasıdır. ‘Mavi palto’ yerine ‘kırmızı ceket’ gibi. Veya eşya ve kişiler için esas kelimeleri hatırlamaktaki güçlükler gibi.
Beyin ile iletişimdeki bu yanılmalar daha ciddi olayların ön habercisi olan mini felç arazları olabilir. Yaşananlar (yaşayacağınız ve yaşadığınız) vücudunuzun bir tarafına ait hissizlik ve felç olabilir. Mesela kişinin orantısız gülüşü suratının bir tarafındaki kasların düzgün çalışmadığını açığa vurur.
Ne yapmalısınız? Kelime karıştırma veya bulamama gibi çözümü zor semptomlarla karşılaşırsanız derhal doktorunuza başvurun. Doktorunuz MR yaparak oksijen azlığından varsa doku ölümünü kontrol edecek ve semptomların devam etmemesi veya daha kötüleşmemesinden emin olmak için sizi felç önleme rejimine sokacaktır. Vücudunuzun bir tarafında hissizlik veya felç gibi çok ciddi arazları fark ederseniz derhal size çok yakın tam teşekküllü bir hastaneyi arayın. İnme/felç durumunda ilk 3 saat içinde yapılacak müdahale hayatınızı kurtarabilir ve tam kurtulma şansınızı arttırır.
2. Batında şişkinlik
Çok az kadın bu rahatsız edici hisse yabancıdır. Sindirim güçlüğü/hazımsızlık periyodunun yaklaşmakta olduğunun sinyalleridir. Her gün oluşan bu sıkıntı verici durum kolon kanserinin önemli bir ikazı olabilir.
Ne yapmalısınız? Şişkinlikten dolayı beslenme değişikliği yaptıysanız veya adet görmüyorsanız ve şişlik devam ediyorsa jinekoloğunuza başvurun. Kolon kanserinin araştırılması için sizi gastroenterologist’e gönderecek ve yumurtalıklarınızın etkilenmeme ihtimalleri üzerinde duracaktır. Ailenizin de hastalık geçmişi varsa çok dikkatli olmalısınız. Dışkıda kan veya son birkaç günde ciddi kramp gibi diğer semptomlara karşı takipçi olmalısınız.
3. Cinsel isteksizlik
Seks kelimesinin kulağa hoş gelmemesinin daima ciddi sebepleri vardır. Süregelen cinsel isteksizlik şeker hastalığının önemli göstergesi olabilir. Yüksek kan şekeri arterlerin yapışkan büyümesine ve zaman zaman tıkanmasına sebep olur. Bu durumdaki kan akış kaybı da cinsel istek ve fonksiyonlarda olumsuz durum yaratır.
Ne yapmalısınız? Cinsel isteksizliğinizi meşguliyetiniz veya yorgunluğunuza bağlamayın, bu durumu dikkatlice takip edin ve süregelen bir dönem ise doktorunuza danışın.
1 dakikada sağlık
Bilmeniz gereken 3 numara
Beyninizin içinde yüzen pek çok numara vardır. Telefon numaraları, pin numaraları, şifreler gibi... Bunlardan 3 tanesi var ki; hayati önemdedir... İlki bel ölçüsü. Mezura alın, belinizi göbek deliği hizasından yere paralel şekilde ölçün.
Çıkan rakam boy ölçünüzün yarısından daha fazla olmamalıdır. Genellikle bu rakam kadınlar için 80, erkekler içinse 90 cm civarındadır. İkincisi tansiyon rakamları. Kan basıncı, arterlerinize karşı olan basınçtır.
En üst değer 12, en alt değer 8’den az olmamalıdır. 11.5’e 7.5 ideal değerdir. Ve kan şekeri...
Eski tabir ile kan glukozu size şeker hastalığı riskinde olduğunuzu söyleyebilir. Değeri 100’ün altında görmek isteriz. Bunlar yaşamınız süresince bilmeniz gereken 3 önemli rakam. Onları anlamazsanız düzeltemezsiniz, o yüzden doğru takip edin.
28 Mart 2010, Pazar 05:00
Haberin Devamı