24 Nisan yaklaştıkça, her yıl ABD başkanının ne diyeceği konusunda fal açarız. Ve saat farkıyla bekleriz “Ermeni Soykırımı” mı diyecek, “Büyük felaket” mi diyecek diye. Neyse bugüne kadar hiçbir başkan “Soykırım” demedi. Trump dahil.
Ancak, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un bir kararname ile “24 Nisan’ı anma” günü ilan etmesi sinirleri bozdu. Devlet olarak, çeşitli ağızlarda kınıyoruz ama neye yarar. Ardından İtalya’da da meclis Soykırım tasarısını kabul etti. Ve bunlar bizim dostlarımız ha! Geçiniz.
Şimdi sırada, son aylarda, S400’ler nedeniyle ters düştüğümüz Trump var. Sağı-solu belli olmayan bu adam, inşallah 24 Nisan sabahı solundan kalkmaz. Ateşe gaz mı döker, su mu? Bekleyeceğiz. 10 gün daha. Ya ortamı düzeltmek için “felaket” diyecek, ya da “Soykırım” deyip bizi biraz daha köşeye sıkıştıracak. Bakalım.
Yeni şerefsizler
Geçen hafta Twitter’da bir video. Ne kadar yeni bilmiyorum. Ben yeni gördüm. O tutuklanan iki kişi değil. Bunlar yeni. Önde bir alçak duyamadığım bir şeyler söylüyor. Açık. Atatürk’e hakaret ediyor. Arkadaki diğer alçak da Atatürk’e tokat atıyor.
İnfial twittleri sayısız. Netice, bu güne kadar yok. Sayısını bilmediğim savcılar, görünen o ki, henüz bu videoyu görmemişler. Ama ben ümidimi kesmedim. Bir Atatürk savcısı önceki iki kişi gibi, bu üç kişiyi de tutuklayacaktır. Diğer pis ellerin kırılması, bu şerefsizlerin aramızda dolaşmaması için.
Nuhoğlu’nu uğurladık
Beş yıldan beri Belediye Başkanı olarak Kadıköylüler’in gönlünde taht kuran sevgili Aykurt Nuhoğlu’nu Cuma günü belediyede yapılan devir teslim töreni ile uğurladık. Seçimi yüzde 65 oyla kazanan yeni genç başkanımız Şerdil Dara Odabaşı da hiç şüphem yok, bu gönül tahtını devam ettirecektir. Henüz tanımıyorum ama tanıtım videolarını izledim, çok sevdim. Başarılar diliyorum.
SAHTEKAR GÖZLÜKÇÜ
Temel çok zengin olur. Araba, kat, yat alır, sonra da zenginliğin göstergesi diye gözlükçüye gider ve pahalı bir gözlük ister. Gözlükçü 10 bin liradan başlayıp 50 bin liraya kadar gözlük çıkarır ama Temel ucuz bulur. Sonunda kasadan bir gözlük çıkarır. Temel takar ve hayran kalır. Çünkü gözlük karşısındaki insanı çıplak göstermektedir. Gözlük gözünde eve gider, kapıyı açıp girer. Karısı ve Dursun çıplaktır. Gözlüğü hemen çıkartır ama ikisi yine çıplaktır. Birkaç kere daha takıp çıkartır, hâlâ çıplaktırlar. “Ula” der, “Sahtekar gözlükçü. Hani bu en pahalı gözlüktü. Hemen gözlerimi bozdu.”