Açılışını yaşadığımız, yanışını tiyatro çıkışı ağlayarak seyrettiğimiz Atatürk Kültür Merkezi’nin, yıkılarak yeniden inşa edilmesi projesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan tanıtımını canlı seyrettim.
Öncelikle şunu söyleyeyim; yıkılacak AKM’nin mimarı Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu, dünyanın tanıdığı mimar Murat Tabanlıoğlu’nun yenisini yapması simgesel bir önem taşıyor.
Babasının ön cephesine bağlı kalan Murat Bey, çağdaş tekniklerle muhteşem bir proje hazırlamış. Ana salondaki olayı 2500 kişi seyrederken, ekran haline getirilebilen ön cepheden de Taksim Meydanı’ndaki binlerce kişi olayı seyredebilecekmiş. Kısaca iftihar edeceğimiz bir kültür merkezine kavuşacağız.
Ancak, Cumhurbaşkanı’nın 2019’un ilk çeyreği için bitiş tarihi alması beni şaşırttı. Renovasyon aşaması, ilk kazma ve sadece 16 ay. Ne diyelim inşallah. Gelelim gözüme takılanlara.
● Erdoğan, “Burası belli bir elitin geleceği yer olmayacak” dedi ama tanıtım videosunda, ‘benim türbanlı bacılarım’ı göremedim. Hep tuvaletli, dekolteli ‘elit’ bacılar vardı.
● Yine Erdoğan’ın, “Batılılıktan söz edenlere soralım. Dünya çapında bir aktör, bir gitarist yetiştirebilmişler mi?” sözünü çok yadırgadım.
● Beştepe’nin kadrolu davetli sanatçılarının yanında keşke dünyanın alkışladığı sanatçılarımızı da birileri Erdoğan’a hatırlatsaydı. Oturdukları koltuğu ve olayı hak edenler olurlardı.
● Yeni AKM kompleksinde olacak her şeyden söz edildi. Ancak kaç mescit olacak söylenmedi.
Netice olarak, Atatürk adıyla devam eden muhteşem bir kültür merkezine kavuşacağız. “Tarihi eserdir yıkılamaz” laflarına artık kulaklarınızı tıkayın. Fazlasıyla zaman kaybettik. Artık önümüze bakalım. Hayırlı olsun.
SİLAHLANDIM
Hürriyet’in başlattığı “Bireysel silahlanmaya HAYIR” kampanyası Meclis’te yankı buldu. Ama dengeli yasal düzenleme ile geçiştirilecek galiba. Şimdilik uydudan yayın yapan ve silah satan beş TV kanalı kapatıldı.
Geçen hafta yazmıştım. Türkiye’de 25 milyon ruhsatsız silah var diye. Onlar ne olacak? Peki ben ne yaptım? Çoook eskiden kalma bir makinem vardı. Hemen gidip mermilerini aldım. Gizlim saklım yok. İşte bunlar.
HAYATIMIZ FİLM
Cam filmi. Bildiğim 20 yıldır yasak. Eskiden kayırmalıydı, son yıllarda da “söktür de gel” cezası kesiliyordu. Bir süre önce serbest bırakıldı. Hurraa! Milyonlarca kişi film taktırdı. O ne? Yine yasaklandı. Cezalar yine başladı. Neden? Çünkü emniyet teröristleri göremiyormuş. İsyan çıktı. Şartlı izne dönüştü. Arka ve arka yan camlara takılabilir diye. Öğrendik ki teröristler arkada oturmuyorlarmış.
Ve sonunda sorun çözücü Cumhurbaşkanı devreye girdi. “Yanlış yaptılar. Talimat verdim. Düzeltin dedim” dedi.
Görüyorsunuz işte. Cam filmi ne ki? Hayatımız film oldu. Bu filmde sizin de rolünüz var. Unutmayın.
ÖZELLİKLE RET
Oğulları ve yakınlarının Malta’da dokuz offshore şirketi ortaya çıkınca, ne dedi Başbakan Yıldırım: Çocuklarının vergi rekortmeni beratını göstererek, “Buradan davet ediyorum. Her türlü soruşturma yapılabilir. Özellikle istiyorum.” Ve, Meclise hemen bir soruşturma önergesi verildi. Hemen oylandı. AKP oylarıyla ‘özellikle’ reddedildi. Amerika’ya giderken, “Ülkemiz için ömrümüzü verdik. Bizim için en büyük servet itibardır” diyen Başbakan, grubuna haber salıp, “Sakın önergeyi reddetmeyin” deseydi ne güzel olurdu.
DOLARDA SON DURUM
Cumhurbaşkanımızın bir danışmanı var. Dolarda bir oynama olup da yükseldiği zaman, hemen fal açar ve tahminde bulunur.
● 1 dolar 1 lira olacak.
● 2.63’ün üstü yalan.
● Dolar 2.80’in altına inecek.
● Dolar 3’ün üstüne çıktığında hep geri döndü. Yine dönecek.
O hep der. Ben bu yazıyı yazarken 3.87 liraydı. Muzip vatandaşın biri dolardaki son durumu göstermiş. Acaba kime?
KAÇAN KURTULUYOR
Türkiye İstatistik Kurumu’na göre İstanbul, tarihinde ilk defa aldığı göçten fazlasını vermiş. 370 bin kişi gelmiş, 440 bin kişi de İstanbul’u terk etmiş. Fark 70 bin yani. Sevindim. Kaçan kurtuluyor ihanetten doğan bu keşmekeşten. Bulun bir imkan siz de kaçın. Belki biz kalanlar rahat ederiz.
HADİ BAĞIŞLAYIN
Ajans Press’in haberine göre Türkiye’de 25 bin kişi organ nakli bekliyormuş. Geçen yıl canlı verici ve kadavradan 4.922 organ nakli yapılabilmiş. 3.423’ü böbrek nakli. Bu rakamlarla da dünya birincisiymişiz. Ne güzel. Ama az. Şimdi yine organlarınızı bağışlayın kampanyası var. Haydi millet bağışlayın.
Bakın İzmir’de 5 günde 1.000 kişi bağışlamış. Siz de bağışlayın. Ben ne mi yaptım? Geçen yıl Kadıköy İskelesi’ne gelen kampanya aracına gittim. Saygıyla, “Allah uzun ömürler versin amca, sizde kalsın” dediler. Ama siz, sizler ben değilsiniz ki.
KIYAS
Antalya’ya bu yıl 10 milyon turist gelmiş. İftiharla açıklandı. İki gün sonra Barselona’ya gelen turist miktarı da açıklandı. 28 milyon. Hadi kıyaslayın.
SAHİBİNDEN NİTELİKLİ
AKP’nin ilk Milli Eğitim Bakanı Mumcu’dan, sonuncusu Yılmaz’a kadar hepsi göreve geldiğinde ilk sözleri, “Böyle sistem mi olur. Değiştireceğiz” oldu ama hiç biri bunu gerçekleştiremedi. Şimdi de TEOG’un yerine getirilen sistem daha baştan espri konusu oldu. Nitelikli ve niteliksiz olarak.
● Kapanmaz nitelikli okul manzaralı 1+1.
● Sahibinden Anadolu Lisesi görür daire.
● Aman dikkat, bir sokak farkla niteliksiz olabilirsiniz.
Ötesi var.
Üniversiteye girişi de kaldırın, evi hastaneye yakın olan doktor, tarlaya yakın olan ziraat mühendisi olsun.
Ve daha ötesi.
Evi meclise yakın olanlar milletvekili olsun. İnanın ülkeyi sizden daha iyi yönetirler.
Bir an kendimi düşündüm. Evimiz İstanbul Erkek Lisesi’nin tam karşısındaydı. Böylece en nitelikli okulda okudum. Nasıl yırtmışım değil mi?
Yazıyı güzel, esprili bir tweet ile bitireyim.
Öğrenci soruyor: “Nerede okuyacağım?” Milli Eğitim Bakanlığı cevap veriyor: “Konum at.”
12 Kasım 2017, Pazar 05:00
Haberin Devamı