Giriş
Kıbrıslı Türk, SMA hastası, 11 aylık Asya bebeğin tedavi için anne-babası tarafından Türkiye’ye getirilmesinin ertesi günü, 2.4 milyon dolarlık tedavisinin Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından üstlenildiğinin açıklanması üzerine tekrar Kıbrıs’a götürüldüğünü yazıyordu haber. Rum sağlık bakanı, Zolgensma isimli ilacının siparişinin verildiğini açıklamış ve Asya Polatlı’nın Güney Lefkoşa’da tedavi edileceğini söylemiş. Şimdi gelin de üzülmeyin, utanmayın.
SMA’lı çocuklar ilaçlarını SGK karşılamadığı için, ölüme biraz daha yaklaşıyorlar. Bağış kampanyası yapmak için izin almayı başarabilen ana-babalar, çocuklarını Amerika’ya götürebiliyorlar ama bazılarına da nedense bu izin verilmiyormuş. Giresunlu Güneş Karavil için Giresun valisinin izin vermemesi gibi… Neyse ki Ordu 2. İdare Mahkemesi bu kararı bozmuş. İki çocuğunu SMA’ya kurban veren Iğdırlı Koç ailesi de, üçüncü çocukları Murat bebek için açılan kampanyada gerekli 2.4 milyon doların sadece yüzde 42’sini toplayabilmiş. Biraz daha destek bekliyorlar.
Şimdi soruyorum…
Sosyal devlet olmanın bir koşulu da çocukları yaşatmak değil midir? Hele ki sağlıkta “Çağ atladık” deniliyorsa, bu çocukların da yaşamaya, koşup oynamaya hakları yok mu? Çocuklarımızın sağlığı için halkımız elinden geleni yapıyor. Hepsinden Allah razı olsun. Devlet de sorumluluğunu yerine getirsin ve Zolgensma tedavisi ülkemizde yapılsın artık. 2.5 milyon dolar nerelere harcanmıyor ki?
BM’ye de Müjde
Cumhurbaşkanı Erdoğan BM zirvesinde, Türkiye’nin 2016’da 197 ülkeyle birlikte imzaladığı Paris Anlaşması’nı ekim sonunda onaylayacağını ilan etti. Biliyorsunuz, anlaşma metnini imzalamayan tek G20 ülkesi Türkiye. Dünyada, bizim gibi onaylamayan diğer ülkeler ise; İran, Irak, Libya, Yemen ve Eritre. Düşünün artık! Ama uzmanlar, imzalamamanın ekonomik maliyetinin, katılmanın maliyetinden çok fazla olacağını ve ihracat üzerinde ek bir maliyet oluşturacağını söyleyince, Erdoğan çaresiz ‘müjde’yi verdi.
VUR VUR İNLESİN
Devlet Bahçeli: “Biden, Türkiye’yi hafife almasının, hakir görmesinin ciddi sonuçlarına günü saati geldiğinde mutlaka katlanmak durumunda kalacaktır.”
Bakan gerçeği açıkladı
COVID-19 salgınında yeni parolamız eskiden kalma: “Kritik eşik”. Ancak, sık sık değişiyor bu eşik. Son karar, 20 binin altı. Virüs de inat ediyor, inmiyor aşağıya. 25-30 bin arasında dolaşıyor. Doğal olarak vefat sayıları da ona ayak uyduruyor. Öyle rutin hale geldi, öyle alışıldı ki, kimsenin umurunda değil.
Allah korusun bu rakamlar iki misline çıksa da, “Vah vah!” denir, hayat devam eder. Fahrettin Koca da “Ne olur aşı olun” der, olay biter. Ancak Sağlık Bakanı çok önemli bir şey söyledi. “Ortalama aktif vaka sayımız 400 bin civarında. Bunun dörtte biri de 0-17 yaş arasında.” Yani 100 bin çocuk ve talebe. Düşünmesi bile korkunç!
