10 Kasım’ı yüreklerimizin derinliklerinde yaşadık ya bu yıl da, Atatürk düşmanları da boş durmadılar. Atatürk heykellerine saldırının, Atatürk’ü aşağılayan konuşmaların suyu çıktı artık. Çarşaf altına giren eylemlerle.
★ ★ ★
Onlar da biliyor yaptıklarının hiçbir fiili sonucu olmayacağını. Ama kamuoyunu ayağa kaldırıyorlar ya bu onlara yetiyor. Bu sapıklar, laik-muhafazakar (hem de en ağdalısından) kavgası çıksın diye uğraşıyorlar. Eski Atatürk düşmanı amcalarının, teyzelerinin ocağa koyduğunu pişirip pişirip önümüze sürüyorlar. Ayrıca biliyorlar ki, yakalanıp hapse girseler bile en fazla üç gün sonra çıkacaklar.
Evet bu iş sakata gidiyor, sistematik bir hale dönüştü ama, laik Atatürk sevdalıları bu tezgaha gelmeyecektir. Çünkü değmez.
İsimsiz ve resimsiz
Herkes yazdı ama benim de söyleyeceklerim var. “Kişileriitibarsızlaştırmakkulhakkını ihlaletmektir” diye buyurmuş Diyanet İşleri Başkanı. Aman etmeyelim de…
●9 Kasım Cuma hutbesinde Atatürk’ten bahsetmemek neydi?
● Aynı gün püsküllü Atatürk düşmanını ziyaretin sebebi neydi?
● İnsani duyguları siz Atatürk’ün dışında mı taşırsınız?
● İnsani duyguya devletin Mercedes’i ve DİP cübbesi de dahil mi?
● Bu insani ziyarette ‘aileninçektiği’ resimleri görmediniz mi?
● BunlarınTwitter’a,hemde10Kasım’da verilmesini neden önlemediniz?
● Unuttunuz diyelim ‘iyiniyetle’. Görünce niye Atatürk’le, 10 Kasım’la ilgili sosyal medyada bir girişiminiz olmadı.
● “Şeyhülislambeniziyaretegeldi” diyen püsküllüye neden “BenŞeyhülislam değilim.TürkiyeCumhuriyeti’nin diyanetİşleriBaşkanıyım” demediniz? Geç de olsa diyecek misiniz?
Ama haklısınız. Biri “Hocam”, biri “Kanaatönderi” derse, siz de “İnsani ziyaret” der çıkarsınız işin içinden.
Biz de buna ne deriz biliyor musunuz? Ayıbın ağababası.
TSK BUNU HAK ETMİYOR
Optimar Araştırma Şirketi, “Türkiye Gündemi” adı altında 27 ilde araştırma yapmış. Oldukça kapsamlı. Tabii amaç yerel seçimlere giderken kamuoyunun nabzını ölçmek. Çoook rakam var. 1539 kişinin de çok vakti varmış ki, bu kadar soruyu cevaplamış. Geniş bilgi sahibi olmak isteyenler Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi’nin 14 Kasım yazısını okuyabilirler.
Benim dikkatimi çeken ise, “Türkiye’de en güvendiğiniz kurum” sorusu oldu. Çünkü, vatandaşlarımızın 15 Temmuz’a kadar en güvendiği kurum olan Türk Silahlı Kuvvetleri, maalesef dördüncülüğe düşmüş. Ve yeni sıralama şöyle oluşmuş Optimar’a göre:
1-Cumhurbaşkanlığı yüzde 18.4,
2-emniyet yüzde 13.5,
3-Anayasa Mahkemesi yüzde 8.4, 4-Türk Silahlı Kuvvetleri yüzde 7.7. Hal ve şeraitten ötürü ikinciliği anlayabilirdim ama, dördüncülüğe düşmek inanın içimi acıttı. TSK bunu hak etmiyor. Medya sektörünün hali ise yürekler acısı. Listenin en sonuna bağdaş kurup oturmuşuz. Yüzde 0.4 ile. Birileri gülüyordur halimize.
Demirören Medya Grup Başkanı Mehmet Soysal da,basının içinde bulunduğu durumu yazıyordu bir süredir. Haklıymış.
Tecavüz ve baklava
Hakim efendi, altı yaşındaki çocuğa tecavüz edeni serbest bırakmış. Gerekçesi de şu: Kız çocuğunun daha göğsü gelişmemişmiş. Kararda vicdanının imzası da var mı bilmiyorum. Ama bildiğim, daha doğrusu hatırladığım bir şey var. Yıllar önce Güneydoğu’da bir ilimizde beş dilim baklava çalan çocuğa hakim üç yıl ceza vermişti de olay olmuştu. demek adalet bu artık.