Giriş
Belki ayıplarsınız ama üç hafta öncesine kadar ‘nas’ kelimesini ve ne anlama geldiğini bilmiyordum. Ta ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neymiş efendim, faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa, onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu” diyene kadar. Manası ise şuydu: “Dini hükümler gereği ben faiz vermem.”
Ancak bu hükümlerin, Anayasa’nın ikinci ve üçüncü maddelerine aykırı olduğu anlaşılınca, sonraki konuşmalardan çıkarıldı. Ben de araştırmaktan kurtuldum. Ve Türkiye o günlerde, dünyadaki 50 ülkenin sabit tuttuğu veya artırdığı faizi düşürmeye devam etti. Neyse...
PARANIZI TL’YE YATIRIN
Gelelim pazartesi akşamına, yani piyasa kapandıktan sonraki Erdoğan’ın ulusa seslenişine... Uzun uzun konuştu ve sonunda bombayı patlattı: “Paranızı TL’ye yatırın. Eğer döviz daha çok kazandırırsa, TL/döviz farkını size hazineden ödeyeceğiz” dedi.
Farkındaysanız, bırakın ‘nas’ı, ‘faiz’ kelimesini bile kullanmadan… Konuşması bittiğinde dolar kuru 18.43’dü ve piyasa aniden infilak etti. Dolar hızla düşmeye başladı. Salı sabahı ise 11.10’du. Ben bu yazıyı yazarken perşembe akşamı da 11.32 idi. Bu arada önceki saatlerde 10.00 civarında da dolaştı. Sistem doğru mu yanlış mı, bilemem. Onu ekonomistler irdelesin.
Deniyordu ya, “Erdoğan konuştukça dolar yükseliyor” diye bu kez tam tersi oldu. Bu arada sisteme her gün açıklık getirildi ama halen sorulan sorular var. Mesela ödemenin yapılması için ödenek gerekiyor. Bütçeye ödenek koyabilmek için de yasal düzenleme lazım. Ama ikisi de yok şeklinde. Kafanızı yormayın bence. İlk ödemenin yapılmasına daha üç ay var. Yapılır, yapılır.
DEĞİŞEN ETİKET GÖRDÜNÜZ MÜ?
‘Nas’ı bilmediğim gibi bilmediğim bir şey daha var. Dolar yüzde 42 düştüğüne göre, bizlere nasıl yansıyacağı… 18.00 lira iken gündüzleri dükkan kapatıp etiket değiştiren ulusal marketlerden ses yok. Değişen bir etiket görmedik. Yüzde 40 düşecek mi yoksa düşer gibi mi yapılacak? Bekleyelim. Derviş misali.
Şaka bir yana, Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçmen nezdinde ciddi bir gol attı. Muhalefet de Trabzonspor kalecisi Uğurcan’ın dediği gibi çok güzel bir gol yedi ama maç henüz bitmedi.
Happy New Year
Cümbür cemaat yeni yıla doğru gidiyoruz. Bütün eğlence mekanları doluymuş. Ev toplantılarını saymıyorum bile. Gece 24.00’de herkes sarmaş dolaş olacak, “Happy new year” demek için.
Okumuşsunuzdur, DSÖ Omicron varyantının 90 ülkeye yayıldığını, vaka sayısının üçe katlandığını açıkladı. Avrupa’nın çoğu hem de yüksek düzeyde bağışıklığa sahip ülkeleri kırılıyor. En önemlisi de, yine DSÖ’ye göre aşıların Omicron üzerindeki etkisinin hakemli bir kanıtı yok.
Bizde ise değişen bir şey yok. Pardon var. Turcovac aşımız üretilmeye ve dağıtılmaya başlandı. DSÖ’nün onayının alındığı isim vererek açıklanmadan… Bu arada ne güzel alıştık değil mi, aynı ölüm ve vaka sayılarına. Bakalım bu kışı nasıl geçireceğiz? Pandeminin altında kaç kişi kalacak ve en önemlisi sağlık sistemimiz buna dayanabilecek mi? Cevap tek. Allah kerim.
