Televizyon kanallarında her akşam açık oturumları izleyen hepimiz, profesör demeyeyim de, uzman hekim olduk. Hangi hoca konuşursa, bildiklerimizi söylüyor artık. Geçen hafta, genellikle maskelerle ilgili ihtisas yaptık. Şaka bir yana, koronavirüs konusunda çok bilgiliyiz artık. Hepimiz mi? Tabii ki hayır. Çünkü, gerekmediği halde sokağa çıkanlar, mesafe kuralına uymayanlar, maske takmayanlar, sorumsuzluktan, ya da cehaletten bir türlü kurtulamıyor. Salgınla ilgili haber o kadar çok ki, işte ilk aklıma gelenler.
Ellerinde patladı
Benim için en güzel haber, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Maskeler artık parayla satılmayacak”açıklamasıydı. Harika. 1 liralık maskeyi 15 liraya satan stokçuların ellerinde patladı. Hele hele, eczanelerden alınabileceği de açıklandıktan sonra.
20 gündür hocalarımız önümüzdeki 2 hafta çok kritik diyor. Ancak bu 2 hafta hiç bitmiyor. Nisanın ortasına geldik ama o 2 haftayı yakalayamıyoruz. Şimdi süreç bayrama kadar oldu. Ona da razıyız. Derler ya, ümit fakirin ekmeği. İnşallah.
Hiç ölmesinler ama
Koronaya karşı bir savaşta mıyız? Evet. En ön safta süngü takmış sağlık çalışanları mı var? Evet. Soruluyor. “Cephede ölen sağlık çalışanları şehit sayılır mı” diye. Sonunda Diyanet,Kuran’ın yeni bir güncellemesini yaptı ve ölen sağlık çalışanlarının “hükmen şehit”sayılabileceğini açıkladı. Böylece, geride bıraktıklarına, onlar topraktayken maddi destek sağlanmış olacak. Hiç ölmesinler ama mümkün mü?
Siyasetteki virüs semptomları
Dünyaya örnek olan bir dayanışma sergiliyoruz. Adeta bir destan yazıyoruz. Bu belanın da altından kalkacağız inşallah. Sayın Erdoğan, her fırsatta diyor ya; “Bir olacağız, birlik olacağız.” Tabii olacağız. Ama önce vicdanlı olmalıyız. Vicdan, biliyorsunuz, kişiye doğruyu ve iyiyi yapmayı yükleyen içsel güç, bir kişilik özelliği.
Buradan yola çıkarak, ‘ben’ mantığıyla hareket etmeyi bırakmamız, herkes can derdindeyken, siyasetin vazgeçilemeyen, adeta virüs semptomları gösteren kirli yüzüyle de, artık vedalaşmamız lazım. Bilmem yanılıyor muyum?
Vicdan dedim ya yukarıda, o vicdanın yardımlarda, bağışlarda, aşevlerinde de öne çıkması gerekmez mi? Vicdanlar birleşirse, dağ gibi büyüyecek yardımların muhtaçlara ulaşması kimi, niye rahatsız eder. Etmemesi lazım. Baksanıza yardımseverler, erzak kolilerinden öte, veresiye borçlarını bile kapatma yarışındalar. Çünkü, vicdanın ‘master key’i her kapıyı açıyor.
Bir sorum var
Cumhurbaşkanımız, Yeşilköy Havaalanı içinde ve Seyrantepe’de, 1000’er yataklı, 2 pandemi hastanesinin 45 günde bitirileceğini açıkladı. Ertesi günü de dozerler kontak açtı. Yeşilköy’dekinin yeri tartışmasına hiç girmeyeceğim. Ancak Seyrantepe’deki için bir sorum var.
Aylar önce, bir nedenle Seyrantepe’den geçerken, 8-10 katlı çok güzel bir bina görmüş ve yeni bir üniversite zannetmiştim. Sonradan öğrendim ki, Şişli Etfal Hastanesi’nin yeni binasıymış.
İşte sorum: Bu hazır bina neden hemen donatılıp, amacına uygun hizmete açılmıyor? Benimki, sadece merak. Buzağı filan aramıyorum. Mutlaka vardır bir nedeni diyebiliyorum. O kadar.