Bir hafta boyunca Türkiye bir gencin, Enes Kara’nın intiharını tartıştı. Her şey söylendi. Yürekler yandı. Benim de diyeceklerim var tabii ki. Her baba, baba olamaz. Adamlığınızla anneliğinizle övünebilmeniz, evladınıza karşı görevlerinizi yerine getirmenizle mümkündür. Özetle, Allah anne babanın da hayırlısını versin. Olayın nedeni olarak suçlanan, cemaati 25 yıldır tanıdığını ve bir zararlarını görmediğini, bu yüzden de şikayetçi olmayacağını söyleyen babaya, “Keşke oğlunu da tanıyabilseydin” diyorum.
Bu arada, kardeşim Uzman Psikolog İnci Can da, “İntihar öncesi videonun ve sosyal medyada türlü şekillerde yayınlanan görüşlerin biçimi, benzer örneklerin önünü açma riski taşıması açısından çok kritik önemde. Aman buna dikkat edilsin. Yaz bunu” dedi.
Her canlı tadacaktır
Duyunca şaşırdım; PCR testi sadece semptom gösterenlere yapılacakmış. Sağlık Bakanı açıkladı. Bu açıklamayla, toplumsal bağışıklığa geçtiğimizi mi ilan ediyor acaba? Hocalara bakarsanız, iki-üç hafta içinde Omicron tsunamisi başlayacakmış. “Test yapmayarak iş gücü kaybını önlemek için vaka sayılarını düşürmeye mi çalışıyorlar?” diye de düşünmüyor değilim. Bu da ateşe benzin dökmeye benziyor.
İstanbullu okuyucularımız bilirler. Zincirlikuyu Mezarlığı’nın kapısının üstünde, ‘Her canlı ölümü tadacaktır’ yazar. Bu gidişle, hastanelerin kapısına da, “Her canlı Omicron’u tadacaktır” yazılacak galiba. Çünkü kiminle konuşsanız üç-beş tanıdığının hasta olduğunu söylüyor.
Geleceğinizi düşünerek öpüşün
Son günlerde gündem olmak isteyenler, dizi veya filmlerde evli bir kadının öpüşmesi konusunda polemik yaratıyorlar. Kimi koca “Sanatına karışmam” derken kimi de “Asla öpüşemez” diye kestirip atıyor. Türkücü Alişan ise daha da geriye gitmiş, “Buse, dizilerde biriyle öpüşseydi, benim karım olamazdı” demiş. Bu konuda benim fikrimi sorarsanız, başlığa yazdım.
Önümüzdeki liglere bakalım
Futbolumuzun üç büyükleri bir ay içinde sırayla teknik direktörlerini gönderdi. Şimdi yenileri var. Yolları açık olsun. Bana göre bu gidiş-gelişlerin müsebbibi Abdullah Avcı. Biraz değil, fazlaca kollanarak, Trabzon’la bu üç rakibine kapatılamaz puan farkları atmasaydı, o rakipler de potada olsaydı, bu ayrılıkların hiçbiri olmayacaktı. Artık bu lig bitti. Şampiyon belli. Mücadele Avrupa’yı eteklerinden yakalamak ve düşmemek için olacak.
Başkanlar Ahmet Nur Çebi, Ali Koç, Burak Elmas da kabullenmişler anlaşılan. Kollanmaya karşı sesleri bile çıkmıyor. Bu yazıyı yazarken duydum. Düşme potasındaki Altay’ın hocası Altaylı Mustafa Denizli de görevinden ayrılmış. Bitmiş ligin bitmeyecek sorunları bunlar.
Ha gayret !
Geçen hafta yazdığım bir sürü suçtan iki kere serbest bırakılan adam ile bu kararı veren ve HSK’nın soruşturma açtığı hakim veya hakimlerden hâlâ bir haber yok. İyilerdir inşallah. Ha gayret! Unutturulmaya az kaldı.
Olacağı buydu
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’tan ürperten açıklama: “Zor durumda olan çiftçiler, topraklarını Suriyelilere satıp gidiyorlar. Özellikle sınır köylerine Suriyeliler yerleşiyor.” Bitti!