Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanı buyurmuşlar: Türkiye tek başına 3.6 milyon Suriyeli’yi ağırlayarak büyük bir yük almış, beyefendi ve BM’nin birçok üyesi Türk halkına hayranlık duyuyorlarmış.
Toplasanız, iki elin parmaklarını geçmez herhalde. Türk halkı olağanüstü umut ve ilham ışığı olarak ortaya çıkmışmış. Bu sözleri biz çok duyduk beyefendi ve artık Türk halkı olarak yemiyoruz.
En azından ben, kimseye hayranlık filan duymuyorum. Para verin para. Bu kadar insan çoluk çocuk ot yemiyor. Eğitimi var, sağlığı var. Başkanı olduğunuz kurum hayranlıkla beraber yardım etsin de, benim fakir fukaramın ekmeğini yemeseler ne iyi olur.
★ ★ ★
Gelelim diğer konuya. Siz hiç ölüm korkusu ile kaçtıkları ülkelerine bayram tatiline giden insanlar duydunuz mu? Duyun. Ben yazıyı yazarken 60 bini geçtiği açıklandı.
Herhalde 75 bini bulurlar. Güle oynaya, ağzına kadar dolu koca koca bavullarıyla, bir de hediyeler götürüyorlar. Ekmek elden, su gölden olunca.
Onların tatile gittikleri güvenli bölgelerde karşılayıcıları da bizim Mehmetçiklerimiz. Garipliğe bakın. Neymiş. Türk halkı örnek bir tavır ve dayanışma gösteriyormuş. Hadi canım. Geçiniz.
Bandrolcübaşı nerde?
Okumuşsunuzdur... Kirletilmiş sayfalarından pedofili akan ahlaksızlık müsveddesini yazan kişi sosyal medyanın baskısıyla gözaltına alındı, iki gün misafir edildi. Yayıncısı kendi polise gitti, onu da bir gün misafir ettiler.
Editöründen ise zaten ses çıkmadı. Sonunda da Kültür Bakanlığı, bu kitap için, Ankara Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Gözaltındakiler de bırakıldılar. Alıştığımız bir şekil.
Tamam da, bu rezilliğe bandrolü veren Kültür Bakanlığı. Okuyup olur diyen birisi var mutlaka. İnşallah soruşturma neticesinde ortaya çıkar diye ümit ediyorum. Tabii merak da ediyorum.
Doğudan batıya BAYRAM
İki gün sonra Ramazan Bayramı. POSTA’dan Gülten Uğurlu kızım, beni çok şaşırtan bayram şekeri haberi yapmıştı geçen hafta. Niye mi?
Yedi bölgemizin bayram şekeri tüketimini araştırmış. Ege yüzde 5, Karadeniz yüzde 8, Akdeniz yüzde 10 çıkarken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde ise tüketim yüzde 35 çıkmıştı.
Demek oluyor ki, geleneksel bayram şekeri alışkanlığı Doğu’da eskisi gibi sürerken, Batı’ya doğru bu gelenek yok oluyor. Ege’nin yüzde 5 oluşu da bunun ispatı.
İstanbul ise doğudan büyük göç aldığı için gelenekler de bu göçle beraber taşınmış ki, tüketimde yüzde 22’ye ulaşmış. Ve biz İstanbullular da zevahiri kurtarmışız. İnanın çok sevindim.
Biz milletsek, gelenek ve göreneklerimizle milletiz. Şeker ikram edemeyeceğim ama, Şeker ya da Ramazan Bayramı’nızı kutluyorum. Huzur, barış, kardeşlik içinde nice bayramlar yaşamanız dileklerimle.