Gençliğimde, demokrasi inanmışlığımla eylemlerde hep vardım. Defalarca da Davutpaşa Kışlası’nda sabahladım. Ama bugün o gün değil. O günlerde ‘provokatör’ kelimesi bilinmezdi. Günümüzde ise ezberlendi, olağanlaştı. Masumane bir şekilde güle oynaya başlayan Gezi protestosunu ne hale getirdiklerini hepiniz biliyorsunuz.
Protesto, demokratik ve anayasal hakkınız ama o kişileri tanımıyorsunuz. Sizi, nereye kanalize edecekleri belli değil. Bu soğukta ıslanmak, gaz, cop yemek, nezarette günler geçirmek sizi amacınıza ulaştırmaz. Haklıyken orantısız muamelenin hedefi olursunuz. Partilerin organize edeceği izinli mitinglere ise sözüm yok. Meral Akşener de, “Bu yolda tuzaklar olacak, provokasyonlar olacak. Sakin olacağız. Sokağa çekmek isteyenler, milleti birbirine düşürmek isteyenler olacak. Sakın bunlara izin vermeyin” diyerek tehlikeye dikkat çekiyor.
SİZLERE SÖYLÜYORUM SOKAKTAKİLER!
80 senede 180 senelik olaylar yaşamış, bir demokrasi aşığı olan amcanız, abiniz olarak sabır tavsiye ediyorum. Hiç merak etmeyin su yolunu bulur. Ortak şuur her şeyi yeniden inşa edecektir. Millet olarak çok badireler atlattık, bunu da atlatırız. Hiç merak etmeyin.
Aşı olmayanları kapatın
Kibar Sağlık Bakanı’mız Fahrettin Koca, bir buçuk yıldır dil döküyor ama olmuyor. İpin ucu kaçtı. Sayın Bakan, mutlaka siz de izliyorsunuz. Dünyada rica evresi aşıldı. Kısıtlamalar getiriliyor. Hedefe ulaşabilmek için sert ve kesin. Salgın sürecinin tahmin edilenden çok daha fazla sürmesi beklentileri kırdı, motivasyonu azalttı.
Bunu vaka ve vefat sayılarında görüyoruz. Mücadele de bu yükselişle orantılı olmalı. Ölüm ve yoğun bakımdan büyük oranda koruyan bir aşısı olan hastalık için kapanma önerilemez ama en kötü ihtimalle aşısı olmayanları evlere kapatabilirsiniz. Çünkü iki, üç, dört aşılı bizler de “Artık yeter” diyoruz. Duyun sesimizi.
DSÖ FELAKETİ AÇIKLADI
Binlerce insanın öldüğü, aşısızların sağlık sisteminin yükünü artırarak, diğer hastalıklar nedeniyle sağlık hizmetine engel olduğu, ekonomilerin darbe aldığı bu salgında, aşı bir seçenek değil gereklilik olmalı. Bakın, Dünya Sağlık Örgütü, yeni dalganın Avrupa’da ilkbahara kadar 700 binden fazla ölüme neden olabileceğini açıkladı. Biz de bu coğrafyadayız Sayın Bakan’ım. Birileriyle beraber düşünün artık. Çünkü bırakılmış salgın yatışmaz.
Halka “Ucuza almak için akşam pazarına çıkın” önerisi yapan Diyanet, Antalya’da lüks bir tesiste seminer düzenlemiş. Ne var bunda? Demek ki akşam pazarı orada kuruluyormuş.