Merhaba

Bilmiyordum. Yeni öğrendim. Çeşitli yakıştırmaları hepimiz biliyoruz tabii. Ama çok ilginç, bir o kadar da hoş ve sıcak bir anlamı varmış meğer.

“Merhaba”Farsça kökenli olup, “Benden size zarar gelmez” anlamına geliyormuş. Bunu öğrendikten sonra, karşımdaki insana merhaba demek daha bir anlamlı oldu benim için. O zaman bu sonbahar Pazar’ında hepinize merhaba...

Geçmiş olsun

Kandilli Rasathanesi’nin açıkladığına göre, son 20 yılın en şiddetli depremi yaşandı İstanbul ve çevresinde. 5.8 diye ölçümlendi. Neyse ki, çok ucuz atlatıldı. Geçmiş olsun. Ben duymadım. Araba kullanıyordum.

Kızıltoprak’ta kaldırımlardaki kalabalığı gördüm ama hiç depreme yormadım tabii. Eve gelince öğrendim. Mobil telefon hatları da, doğal olarak gayrı resmi 20 milyonun aynı anda yüklenmesini kaldıramayınca, telefondan da olduk. Trafik neredeyse durdu. Bunlar beklenen deprem için kötü habercilerdi. Özellikle de iletişim.

***

Bu hafta içime doğmuş gibi, İstanbul’daki 470 deprem toplanma alanının 400’ünün yapılan imar değişiklikleri ile imara açıldığını yazacaktım ama olmadı. ABD dönüşü Türk hava sahasına girdiğinde, deprem haberi verilen Cumhurbaşkanı, Yeşilköy’de yaptığı basın toplantısında, benim bu haberimi tekzip etti.

“İstanbul’da, yüzlerce değil, binlerce, onbinlerce toplanma alanı var” diyerek. Ama hemen ekledi: “Sahipleri, bu yerleri başka türlü değerlendirmek isterse, hemen yenileri bulunur.”Sonra da İBB Başkanı İmamoğlu, bir ayda 800 yeni toplanma alanı tespit ettiklerini söyleyiverdi.

***

Peki alan işi tamam diyelim de, İstanbul halkı daha ağır bir deprem için bilinçli mi, hazırlıklı mı? Hiç sanmıyorum. Perşembe günkü gibi bir depremi yaşayınca panikliyor sadece. Demem o ki, ciddi bir ikaz almış durumdayız. Ama yarın belediyeler, depremden korunma, hayatta kalma yolları diye kurslar açsa, 10-15 kişiden fazla giden olmaz.

Çünkü millet olarak, “Allahın takdiri” mantalitesine sahibiz. 5.8 sonrası, 30 tane de 4.3 e kadar ulaşan artçı deprem olmuş. Ama hayat devam ediyor. Hiçbir şey olmamış gibi. O deprem kahininin dedikleri de çıkıyor mu ne. İnşallah çıkmaz. Git gide şiddeti artan bir haftadaki depremler, inşallah, su altındaki, takibi zor fayın gerilimini alır. Ve yine inşallah, beklenen deprem İstanbul hazırlanana kadar geç olur.

DUYDUNUZ MU?

Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler genel kurulunda sesinin var gücüyle konuştu: “Herkes için özgürlük… Herkes için barış… Herkes için refah… Herkes için adalet… Herkes için huzurlu ve güvenli bir gelecek.”

BİR SİGARA 153 TL

Deprem olduğu gün, Beşiktaş girişinden köprüye gidiyorum. Çok genç bir trafik polisi çevirdi. Ehliyet, ruhsat. 5-6 dakika sonra, “Güle güle amca.”Torpidonun yanında sigara paketini gördü. “Yanıyor olsaydı, hayatının en pahalı sigarasını içecektin”dedi. Gülüştük. Bu arada benden önce çevrilen kişi de, diğer polisle münakaşa ediyor.

“Kendi arabamda sigara içmek için size mi soracağım. Hangi kanunda var bu?”diye. Polisin cevabı: “Cumhurbaşkanını duymadın galiba.” Sosyal medyada da herkes verip veriştiriyor. Boşuna çaba. Kanun var ama kimsenin haberi yok. Beş gün önce pat diye uygulanmaya başladı. Onun için dikkat. Çünkü bir sigara 153 lira.