Afrin sınırındaki askerlere moral ziyaretini bir haftadan beri tatlısı, tuzlusu, polemikleri, kınamalarıyla okuyorsunuz. Hedef tahtasındaki sanatçılarıyla. Moral mi, piar turu mu diye. Bilemem. Herkesin günahı boynuna. Ben de sizler gibi yazılanları okudum.
Ancak tura katılan bir kadın meslektaşımın yazısı çok espriliydi. Bazı bölümlerini size de aktarayım. Alana gidişinden başlamış. “Seda Sayan içeride. Şimdi Ajda Pekkan geldi. Herkes selfie çekiyor. Tatlıses’le hareket iyice arttı. Seda Sayan çok incelmiş, genç kız gibi. Deniz Seki biraz kilo vermiş. Emel Müftüoğlu ile saç renkleri ve havaları öyle benzer ki. Hande Yener de çok zayıf. Yavuz Bingöl biraz kilo mu almış? Tatlıses dinamik ve sağlıklı görünüyor.”
★ ★ ★
Ve uçak Hatay’a doğru havalanmış. Bingöl ve Tatlıses’in şarkılarıyla. Yoldaki, “Hatay’a değil Afrin’e ineceğiz” esprisini bile tahmin etmiş 1 Nisan olduğu için ve önceden arkadaşlarına da söylemiş. İniş ve Oğulpınar sınır karakoluna gidiş. “Vee büyük sürpriz” demiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kamuflaj giysisi içinde gelişine. Askere en büyük motivasyon olmuş. Bunu da gülen yüzlerde görmüş. Bitti. Ne güzel yazmış değil mi? Bilmediklerinizi de öğrendiniz.
TARİHİN FOTOĞRAFI
Siyah beyaz bir tarih gördüm. Şan Sineması’nda Zeki Müren’le Belgin Doruk’un ‘Kırık Plak’ filminin oynadığı 1959 yılından. Afişleri de yağlı boya ile Vâlâ Somalı yapardı. Bütün film galaları orada yapılırdı. Uzun yıllar Münir Nurettin Selçuk ve Tülin Korman yönetiminde, Pazar günleri TRT’den canlı yayınlanan Klasik Türk Müziği konserlerine de sahne oldu.
Sonradan adı müzikhol oldu. Arkadaşım Egemen Bostancı müzikallerle neşelendirdi İstanbulluları. ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’, ‘Şen Sazın Bülbülleri’ operetleri aklımda kalanlar. Bu sanat salonu ne yazık ki 1985 yılında Ferhan Şensoy’un oynadığı ‘Muzır Müzikal’ sırasında yandı. Bir tarih kül oldu. Belirli bir yaşın üstündekilerin de yaşamında bir anı olarak kaldı.
Kavga sürerken
İBB Başkanı Uysal’ın, hani sonradan yanlış anlaşıldığı söylenen sözleri şöyleydi: “Uber, aslında rahatlık demek. Biz de o konfordan uzak kalmamalıyız. Bu sokakta adam kovalamakla olmaz.” Biri de buyurdu. Uber’e karşı taksiciler bir iki yabancı dil öğrenmeliymiş. Sanki Uber’ciler biliyormuş gibi. Bu kavga sürerken bir karar alındı. Dolu, boş ve beklemedeyi anlatan kırmızı, yeşil ve sarı yanacakmış taksilerin tepe lambaları. 2018’de aklımıza gelen teknolojik yeniliğe bakın. Teşekkürler İBB.
LÜTFEN
Bir maruzatım var. Öğrendim ki, bugün cezaevlerinde 0-6 yaş arası 703 bebek-çocuk varmış. Lütfen buna, “Anneleri akıllı olsaydı” demeyin de bir çare bulun Sayın Cumhurbaşkanım. Her çözümsüzlüğe çözüm olduğunuz gibi, bu yavruların hayatlarının kararmasını, hapishane sendromu yaşamalarını önleyin. Bu yavrularımız hapiste büyümesin. Lütfen bulun bir çare. Çünkü çaresiz dert değil bu.
UZUN EVLİLİĞİN SIRRI
50 yıllık evli Temel, ‘Uzun Evliliğin Sırrı’ konulu bir seminere konuşmacı olarak çağrılmış. Özetle demiş ki: “Eşime hep iyi davrandım, memnun ettim. En önemlisi de 25. yıldönümümüzde onu Amerika’ya götürdüm.” Moderatör sormuş: “Peki 50. yıldönümünüzde onun için ne yapacaksınız?” Temel’in cevabı: “Gidip onu geri getireceğim.”
Başlığı siz atın
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, bizim Hakan Çelik’in programında saçmaladı. “Afrin’de 50 küsur şehit verdik ama iki önemli kazancımız var. Oradaki ihalelerde büyük pastayı Türk müteahhitler alacak” dedi. Ne biçim kelam bu. O şehitler, müteahhitler para kazansın diye değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için can verdiler İlnur efendi. Sen evinde rahat uyuyasın diye. Ümidim o ki; Sayın Erdoğan tarafından da onun çok hassas olduğu bu konuda kulağı çekilmiştir. Çekilmelidir de.
NUSRET HANGİNİZ LAN?
Şu internet bir derya. Ama dikkat etmek şartıyla. İşte bir muzip de galiba İspanya’daki San Fermin Festivali’nden bir fotoğrafa çok esprili bir başlık atmış. Gülün.
08 Nisan 2018, Pazar 05:00
Haberin Devamı