Anamdan, babamdan bilirim. Eskiden ‘yaşlı’ olarak kabul edilen 65 ile 80 arasındaki insanlar artık ‘ortayaş’ kuşağı sayılmaya başlanınca, bir gecede gençleşiverdik. Dünya Sağlık Örgütü, yeni yaş dilimlemesini buna göre yaparak, 70 yaşı orta yaşın içine alırken, şimdi 79’a kadar olan süreç orta yaş grubuna dahil oldu. Üstelik yaşlanmak bir yana, her beş yılda bir ömrümüz bir yıl uzar oldu. İşte bütün bunlara sevinirken, salgının ilk emarelerinin görüldüğü, martın ortasından itibaren orta yaşımız filan unutuldu.
Yaşlı grup da demediler nezaketen. Yeni tanımlama buldular. ‘65+riskgrubu’ydu adımız artık. İlk icraat da eve kapamak oldu. Sağlık Bakanı’nın dediğine göre koronavirüs yaşlılarda daha çok görülüyor ve onları ölüme götürüyordu. İki ay kapandık. 10 Mayıs’ta ilk yürüme ve temiz hava izni verildi. Geçen hafta da, yine Pazar günü ve aşırı sıcakta ikincisi. Yarın da yine çıkacağız.
“DİZLERİM ÇÖZÜLDÜ”
Biz de çıktık tabii. Ama 12.00’de değil. 15.30’da. Daha önce de yazmıştım. Evim Kalamış Parkı’na ve yürüyüş yoluna çok yakın. Başladık Caddebostan’a doğru yürümeye. Önümüzde de bizim yaşımızda bir karı-koca yürüyor. Beyefendi aniden dizleri üzerine çöktü. Koştuk kaldırdık.
“Ne oldu anlamadım dizlerim boşaldı” dedi. Yarım saat sonra da eşim “Yoruldum” dedi, döndük. Evin önünde telefonum çaldı. Bir ilkokul ve lise arkadaşım. 70 yıllık bir arkadaşımızı bankacı Tamer Erol’u kaybettiğimizi haber verdi. Oda, Yoğurtçu Parkı’nda yürümüş. Dönerken ayağı kaldırıma takılınca, düşerken bir babaya kafasını çarpmış ve beyin kanamasından ölmüş.
BİTMEDİ…
O acının üstüne, yine arkadaşımız diş doktoru Nilgün Büke’nin de Suadiye Sahili’nde yürüyüp eve dönerken, yoldaki bir taşa takılıp düştüğünü ve ayağının bilekten kırıldığını duyduk. Bunlar benim sadece dört saatte yaşadıklarım. Kim bilir koca İstanbul’da neler olmuştur? Hepsi beni bulmadıysa.
Bütün bunları niye yazdım? Bizi COVID-19 belasından korumak için ev hapsine aldılar ama, yaşlı kaslarımızı bitirdiler. Hareket kabiliyetimiz, reflekslerimiz yavaşladı. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünen Bilim Kurulu, bunu atladı diye düşünüyorum. Sayın Sağlık Bakan’ım, veriler de artık yüzümüzü güldürdüğüne göre, kontrollü hayata dönerken, bizleri iki ay öncesinden farklı düşünün lütfen.
Bizler görmüş geçirmiş kişileriz. Kendimizi kontrol etmeyi çok iyi biliriz. İstediğiniz tedbirlere, bizim dışımızdakilerden daha çok uyarız. Onları da uydurmaya çalışırız. Yukarıda da yazdım ya, ‘ortayaşı’ yaşayıp bitirdik. Eh, biraz izin verin de bakalım ‘yaşlılık’ neymiş onu da görelim. İzninizle.
Teşekkürler UNESCO
Kadıköy Belediyesi’nin, Kadıköy’de yaşayan 65 yaş üstü ihtiyaç sahibi yaşlılar için Türkiye’nin ünlü şef ve aşçılarıyla birlikte hazırladığı sıcak yemek hizmeti Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO tarafından yeni koronavirüsle mücadele sürecinde başarılı kampanyalar arasında gösterildi. Bir Kadıköylü olarak çok sevindim.