Rusya, 2008’de Gürcistan’da iki ayrılıkçı bölgeye girip bir daha çıkmamış, 2014’de ise Kırım’ı ilhak etmişti. Bunlar, Vladimir Putin’in dağılmadan sonra yeniden hayalini kurduğu ‘Büyük Rusya’ rüyasının başlangıcıydı. Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçı Luhansk ve Donetsk’teki bağımsızlık ilanını tanıması ise 14 yıllık rüyasının gerçeğe dönüşmesinin üçüncü adımıydı. Yani Putin, rüyasını yaşamaya ve dünyaya yaşatmaya başlamıştı.
Putin, perşembe sabahı Batı’ya da seslenerek, “Kim Rusya’ya tehdit oluşturmaya çalışırsa, derhal karşılık verilecektir” diyerek ‘Dünya Savaşı’ tehdidinde de bulundu. Bu yazıyı yazdığım perşembe akşamı, Başkent Kiev dahil Ukrayna şehirleri ve savunma gücünü yok etmek için topraklarındaki tüm askeri tesisler füzelerle vuruluyor ve büyük patlamalar duyuluyordu. Havanın kararmasıyla da halk, evlerine ve sığınaklara kapanırken, Rus askerlerinin ilerlemesi de devam ediyordu.
Peki, ABD ve NATO, teşkilatın içine almak istedikleri Ukrayna için ne yapıyor? Hiç! Amerika’nın öncülüğünde ağır ve sert yaptırımlar uygulayacaklarını açıkladılar sadece. Putin de bu yaptırımları muhakkak öngörmüş ki, “Dünya ekonomisine zarar vermeyeceğiz. Biz de o ekonominin bir parçasıyız” dedi. Bana göre ABD, AB ve NATO, tarihinde ilk kez Rusya karşısında bu kadar çaresiz kaldı.
Putin de tek dostu Çin’i de yanına alarak bunu kullandı. Bu arada Joe Biden da, dünya kamuoyunu şaşırttı. Putin’le asla görüşmeyeceğini ve Ukrayna’ya Rusya ile savaşmak için asker göndermeyeceğini açıklayıverdi. Yani yazık oldu Ukrayna halkına. İnşallah daha fazla korku ve acı yaşanmadan, tahrip olmadan bu adı konmayan savaş, diplomasi yoluyla hallolur. Bu arada Ukrayna’daki Türk öğrencilere de bravo; büyük gazetecilik yaptılar.
TÜRKİYE ETKİLENİR Mİ?
Gelelim Türkiye’ye. Batı ittifakı ile Rusya arasında sıkışıp kaldı. Batı’nın Rusya’ya uygulayacağı ağır ekonomik yaptırımlar Türkiye’nin ekonomisini nasıl etkileyecek? Ambargo durumunda nasıl tavır alacağız? Her ne kadar, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya’dan da, Ukrayna’dan da vazgeçmeyiz ama Rusya’nın askeri operasyonu kabul edilemez, reddediyoruz” dese de arabuluculuk çabaları sonuç vermedi. Hiç endişelenmeyin.
Petrol ve doğalgaz tedarikinde sorun yaşamayız. Çünkü tedbirlerimizi aldık ve alıyoruz. Ayrıca Rusya için de önemli pazarız. Akkuyu, S-400 gibi konular var. Üretimimizin yüzde 3’ünü oluşturan buğday ithalatımız için de başka kaynaklar kolayca bulunabilir. Ana problemimiz turizm. Çünkü ana pazarımız Rusya ve Ukrayna. Misafirlerimizin yüzde 27’sini onlar oluşturuyor. İşte bunun alternatifi yok.
Diyorum ki…
Şu Putin’in yaptığına bakın. Oysa ki ne planlarımız vardı. Kur korumalı mevduat sayesinde dövizi tutacak, yastık altından hazineye külçe altın sokacak, turizm sayesinde belki de cari fazla verecektik. Petrol 100 doları aşmadığı sürece zamlar azalacak, belki de ucuzlayacaktı. Bahara girerken, enflasyon bile düşecekti. Oldu mu şimdi Bay Putin?