Aşılama meselesi Türkiye’de konuşulmaya başlandığından beri, ‘aşı karşıtı’ yaftası yememek için, cinas yoluyla aşı olmayacağımı yazdım iki kere. Ancak son zamanlarda, zamanı gelip de aşı yaptırmayanlara uygulanacak yaptırımlar konuşulmaya başladı. Zaten virüs mahkumu olarak yedi-sekiz aydır ‘kıymetliler’ adı ile evdeyiz, bir de hücreye alınmayalım diye pes ettim. Zaten Don Kişot’un değirmenlerle savaşı gibiydi benimkisi. Elimde mızrağım yoktu ama yine de Sağlık Bakanı ile aşık atacak durumda olmadığıma karar verdim ve Maltepe Üniversitesi Hastanesi’nde, eşim ve ben, Merve kızımızın tüy gibi hafif el becerisiyle aşımızı olduk.
Böylece 75 yaş üstü takımı iki kişi daha kazandı. Artık önümüzdeki maçlara bakacağız. Vatana millete hayırlı olsun. İnşallah sizin de sıranız gelsin.
Zengin ülkeyiz vesselam
Merkez Bankası açıkladı. Birey ve tüzel kişilerin döviz mevduatları bir haftada 763 milyon dolar daha artarak, 236 milyar 106 milyon dolara ulaşmış. Tarihi seviye deniyor. Yabancı para mevduatının, toplam mevduat içindeki payı da yüzde 53.8 olmuş. Yüksek faize rağmen, yastık altından hâlâ çıkmayanları da düşünürseniz, trilyon dolar cepte galiba. Dedim ya, zengin ülkeyiz biz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Her bir vatandaşımızın hayat kalitesini hiç olmadığı kadar yükseltirken, dünyaya bakışını da genişlettik.”
Bahçeli Bey lütfen!
Bir ay önce bu köşede, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestonun daha ilk günlerinde, “Aman çocuklar provokasyona gelmeyin. İçinize yabancı sokmayın. Hareketinizin ‘Gezi’ olmadığını, asla olmayacağını gösterin” demiştim. Ama heyhat! Olaylar nereye geldi. Hükümet, Başkanlık Sistemi ile getirilen atama sisteminden geri adım atmayacak. Tamam. Protestolarda, gözaltına alınanlardan İstanbul’da 155 kişi, Ankara’da 28 kişi çeşitli fraksiyonlarla ilintiliymiş ama devamı var. 38 ilde gözaltına alınan 528 kişiden 498’i serbest bırakılmış. Nasıl ilintiyse bunlar.
Günlerdir, iktidarın dili “Terörist bunlar öğrenci değil”den ileriye gitmedi. Ancak Bahçeli’nin yakıştırmaları beni üzdü. Özetle, “Türkiye’nin böyle evlatları yoktur. Sırtlarını karanlık çevrelere dayayan bu kişiler, evlat değil, başı ezilmesi gereken yılanlardır” dedi.
Yapmayın Bahçeli Bey. Bu neyin nefreti böyle? O çocuklar hepimizin evlatları. Onları böyle hedef göstermeyin lütfen. Ümit bağladığımız geleceğimizi kaybetmeyelim. Lütfen.