Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, bir bilim insanı, bir kadın ve iki buçuk yıldır milyonlarca insanın ölümüne sebep olan COVID-19 virüsü ve varyantları, yani enfeksiyon hastalıkları konusunda dünyada kabul görmüş bir uzman hekim. Diğeri ise potansiyel bir katil. Üstelik bunu sosyal medyada fütursuzca ilan ediyor. Esin Hoca’ya, “Seni er ya da geç öldüreceğim” diyor. İlk denemede de hocamız şans eseri kurtuluyor. Sosyal medyadan duyurulunca, Ankara Esat Polis Merkezi kısa sürede faili buluyor ve dosyasını mahkemeye sevk ediyor. Ancak bu potansiyel katil, tutuksuz yargılanmak üzere salıveriliyor. Durmuyor, “Liste hazırladım, icraata devam edeceğim. Durmak yok, yola devam” diye tweet atıyor.
*
Rektör, dekan, bakandan ses yok. Meslektaşları ve duyarlı kişiler, “Yalnız değilsin hocam, yanındayız” diyebiliyor ancak. Başka ne yapabilirler? İnşallah yanlıştan dönülüp bu yazı çıkana kadar tutuklanmış olur.
*
GENÇ DOKTOR SORUYOR
Bu da, Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden bir başka doktor feryadı. Genç doktor Sezer Eşfer soruyor: “Dün beni öldüreceğini söyleyerek, acil servisi elinde koca bir taşla basan adam, gözaltına alındı. 15 saat sonra da serbest bırakıldı. Yedi saat sonra da yine acile geldi. Alkol ya da madde etkisindeydi. Soruyorum, bu ülkenin doktoru olarak ne yapmalıyım? Ölmeyi mi bekleyeceğim?”
*
VE SONUÇ
Hekim göçü rekor kırdı. Yedi ayda 747’si uzman olmak üzere toplam 1.396 hekim yurt dışına gidebilmek için, Türk Tabipler Birliği’nden ‘İyi Hal’ belgesi aldı. Aynı belge Sağlık Bakanlığı’ndan da alınabiliyor ama o sayı bilinmiyor. Söyleyeceklerim bu kadar…
Aysu’nun hakkı hak olmalı
Aysu Türkoğlu, Ege Üniversitesi Spor Yüksek Okulu öğrencisi, Bodrumlu ve açık su yüzücüsü. Henüz 21 yaşında. İngiltere ile Fransa arasındaki Manş Denizi’ni, yani 36 kilometreyi, 16 saat 28 dakikada geçerek bu başarıya ulaşan en genç Türk kadını oldu. 2019’da yine Manş’ı geçen antrenörü Bengisu Avcı, babası Mustafa Türkoğlu ve Channel Swimming Association hakemini taşıyan teknenin kaptanı onun yanındaydılar ama Aysu’nun tekneye dokunması yasaktı. Sadece zaman zaman gıda ve sıvı takviyesi alabildi.
Bildiğiniz bu haberi neden yazdım? Bir ay önce Akdeniz Oyunları’nda madalyaları toplayan sporcularımızla gururlandık. Altın alanlar 100, gümüş alanlar 75, bronz alanlar da 50 Cumhuriyet altınıyla ödüllendirildiler. Helal olsun. O altınlar, yıllar süren çalışmanın ödülüydü. Peki, 16 saat 28 dakika boyunca, dalgalı açık denizde yüzerek Manş’ı geçen ve gururumuz olan Aysu, 100 değil, 100’lerce altından mahrum mu kalacak? Çünkü onun yaptığı da spor ve dünyada bu kadar saat süren bir spor dalı yok. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkatine sunuyorum.