31 Mart çoook önceden belliydi ama kimsenin derdi değildi yerel seçim. Günlük gailelerin arasında. Çünkü, Atatürk’ün dediği gibi, Türk milleti, milli birlik ve beraberlikle, her türlü güçlüğü yenmesini bilen bir milletti. Ve bütün bu zorlukların da üstesinden gelecekti. Ta ki, üç ay öncesine, yani adayların açıklanmaya başlamasına kadar. İşte o zaman başladı gerilim. Propagandalarla beraber öylesine gerildik ki, oy verecekler tamam da, oy kullanmayacaklar bile sapan lastiği gibi oldu. İstatistik Kurumu açıklamıştı ya, “Türkiye yüzde 8.8 yaşlandı” diye, doğru, vallahi yaşlandık. Daha önce de yazdım. Ben böyle bir seçim atmosferi yaşamadım. İnanıyorum sizler de öyle.
★ ★ ★
Vee, işte son. Ancak söylendiği gibi bugün dananın kuyruğu kopmuyor. Dana yarın da kuyruklu olacak. Sadece bizler Türkiye’ye döneceğiz. Çünkü, seçilenler Türkiye’yi idare etmeyecek. Bir iktidar var ve 4.5 yıl daha iktidar. Seçtikleriniz, şehirlerin, ilçelerin daha yaşanır olması, güzelliği, halkın rahat etmesi için çalışacak. Hepsi bu. Bu da az buz bir şey değil tabii. İşte siz buzu eritmeyecek kişileri seçeceksiniz.
★ ★ ★
İktidarın görevini ise Cumhurbaşkanı açıkladı zaten. “Bir daha hiçbir güç, Türkiye’yi yeniden terörün cirit attığı bir ülke haline getiremeyecek. Hiçbir güç, herkesin birbirine şüpheyle, kem gözle baktığı bir ülke haline dönüştüremeyecek. Bundan sonra Türkiye, sadece birliği, beraberliği, kardeşliği konuşacak.” İlave olarak ekonominin düzelmesi, işsizlik sorunu da iktidarın işi, belediye reisinin değil.
★ ★ ★
Bizler ise dili, dini, ırkı ne olursa olsun 81 milyon yine yüz yüze bakacağız. Burası vatanımız. Ömür boyu burada oturacağız. Yan yana, omuz omuza. Komşuyuz hepimiz. Yani, hepimiz Türkiye’yiz. Aman ha, ayrışmayın. Amiyane tabirle gaza gelmeyin.
★ ★ ★
Ayrıca bu seçim öyle bir seçim ki, ittifaklar nedeniyle, kim kazanırsa kazansın, hiçbir partinin gerçek oyunu bilemeyeceğiz. Bu da böyle biline. Son olarak, sakın ha, imama kızıp, sandığa gitmemezlik yapmayın. Aklınızdaki parti için, isim için, bir oy bir oydur. Çünkü, öyle bir ortamdayız ki, sizin oyunuza paha biçilemiyor.
Sen içme artık
Hadi gelin, içinde bulunduğumuz gergin ortamı biraz yumuşatalım. Yüzünüzde gülümseme yaratabilirsem ne mutlu. Dört sincap ağacın tepesinde kafa çekiyorlarmış. Maymun da bunları izliyormuş. Bir sincap sarhoş olup ağaçtan düşüp bayılmış. Maymun hemen düşen sincabın yerini almış. Diğerleri fark etmemiş bile. Şişe elden ele dolaşırken, maymunu atlıyorlarmış. Maymun dayanamayıp sormuş: “Bana neden vermiyorsunuz?” Sincaplardan biri cevap vermiş. “Oğlum sen içme artık, baksana maymuna dönmüşsün.”