Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete, daha doğrusu ölümsüzlüğe intikalinin 83’üncü yıldönümü, benim bu yaşıma kadar yaşadığım 10 Kasım’ların en görkemlisiydi. 83 milyonun katılımıyla gerçekleşen bir anmaydı. Kuruluşların internetteki anma videoları ise birbirinden güzel ve anlamlıydı.
YOL HARİTAMIZ
Anıtkabir’deki devlet töreninde, özel deftere “Aziz Atatürk, zat-ı alinizi vefatınızın 83’üncü sene-i devriyesinde bir kez daha rahmetle yad ediyoruz” yazan Cumhurbaşkanı Erdoğan, akşam da, Tarihi Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu’ndaki törende yaptığı konuşmada, “Gazi Mustafa Kemal’in bu serencamı, bugünkü Türkiye’nin yol haritasıdır” dedi. Ne güzel.
BU YILIN SİRENLERİNİ UNUTMAYACAĞIM
Saat 09.05’te siren sesleri büyük bir özlemle göğe yükseldi. Yaşadığım Kadıköy’de ise eski başkanlardan Selami Öztürk kardeşimin, 2013’te gerçekleştirdiği insan zinciri, bu yıl da Fenerbahçe Orduevi’nden Bostancı’ya kadar, altı buçuk kilometrelik sahil bandında Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle oluşturuldu.
Biz de eşim Reyhan’la birlikte hiç aksatmadan sekiz yıldır o zincirin iki halkasıydık. Ama bu yıl o yoktu. Bir Atatürk sevdalısı olduğu için ‘olmalı’ diye düşünüp büyük bir siyah-beyaz fotoğrafını boynuma asıp sahile inip zincire katıldım. Bana yer açanlar “Kızınız mı beyefendi” dediler. “Hayır, vefat eden eşimin gençlik resmi. Her sene birlikte gelirdik. Bu sene o yok ama ben yine de getirdim” dedim. İki hanımefendinin gözleri yaşarınca da üzüldüm. Yolları açık olsun.
Unutmadan
Evet, unutmadan yazayım. 10 Kasım’da okuduğum gazeteler arasında en güzel başlığı POSTA atmıştı. “Türkiye seni çok özlüyor” devamında da “Asaletin, bilgeliğin unutulmaz” diyerek. Bravo çocuklar, elinize sağlık.
Siz bilirsiniz
Herkes gibi ben de kanıksadım galiba ki, iki gecedir COVID-19 tablosuna bakmamışım. Perşembe akşamı yazımı yazarken gördüm, yine 197 kişiyi kaybetmişiz. Bakan Koca, “8.6 milyon kişi zamanı gelmiş ikinci ve üçüncü doz aşısını yaptırmamış. Dozlar arasındaki süre uzarsa aşı netice vermez” deyince de içimden geçenleri başım derde girmesin diye yazmadım. Diyeceğim sadece şu: Siz bilirsiniz.
Kırılmış biri öyle güzel susar ki, öfkesine bile hasret kalırsın.