Başarının parolası "Biz İzmiriz"

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Sutopu Takımı, Challenger Cup’ta üst üste iki kez namağlup şampiyon olarak tarihi bir başarıya imza attı. Yunan antrenör Evangelos Pateros, kızlarla duyduğu gururun tarif edilemez bir mutluluk olduğunu söylerken, takım kaptanı Kübra Kuş da “Kendimize inanıyorduk. Bu yıl yine şampiyon olacağımızı biliyorduk” dedi.

Sutopunu kentin gençlerine ve Türkiye’ye duyuran İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Sutopu Takımı, Challenger Cup’ta 8 farklı ülkeden 12 takımla oynadığı tüm maçları kazanarak ikinci Avrupa şampiyonluğunu kazandı. Finalde Galatasaray Zena’yı mağlup eden ve Türkiye 1’inci Ligi şampiyonluğunu da üç sezondur kimseye bırakmayan Mavi-Beyazlı takımın antrenörü Evangelos Pateros ile kaptan Kübra Kuş, başarı hikayelerini, bir sonraki hedeflerini ve motivasyon kaynaklarını Haftanın Sohbeti’nde anlattı. “Benim parolam ‘Biz İzmiriz.’ Son dakikaya kadar savaş. Kazansan da kaybetsen de gurur duy” diyen Pateros, kızlarla daha büyük zaferlere imza atacaklarına inandığını söyledi.

• Challenger Cup’ta hiç yenilgi görmeden şampiyon oldunuz. Böyle bir başarı bekliyor muydunuz? Hisleriniz neler?

Şampiyonluğu hedefliyorduk ama bu elbette hiç belli olan bir şey değildi. Finale çıktıktan sonra iyi bir strateji ile oyuncularımızın güzel performansı ve bu sene takıma dahil olan yabancı oyuncularımızla kasımda maçlar başladığında sonuçları gördükçe şampiyonluğun geleceğine inanmaya başladık. Kazandığımız başarıdan dolayı onlarla gurur duyuyorum.

• Avrupa şampiyonluğunu ikinci kez yaşıyorsunuz. Bir sonraki hedefiniz nedir?

Biz gerçek bir takımız. Bu karar önümüzdeki günlerde belli olacak. Benimle yıllardır çalışıyorlar zaten. Bugüne kadar ki stratejilerimizi birlikte oturttuk. Sonraki stratejimiz ne olur, önümüzdeki hedef Euro Lig mi olur karar vereceğiz. Belediyemizin de bizimle hem fikir olması lazım atacağımız adımlarda. Şu anda Avrupa’da gelebileceğimiz en üst noktaya taşıdık takımı. Daha ilerisine de sonraki süreçte karar vereceğiz.

DİĞER TAKIMLARA BAYRAK KONUMUNDAYIZ

• Sutopu Türkiye’de birkaç yıl öncesine kadar amatör yapılıyordu. ENKA ve Galatasaray erkeklerin ardından ilk kez sizinle kadınların adı duyuldu. Bu başarılar sutopuna bakış açısını ya da ilgiyi nasıl etkiledi?

İlgiyi tabi ki artırdı. Geçen yıl gümrükten girerken oradaki polis memuru kadınlar ve erkek görevliler ‘biz de çocuklarımızı sutopuna başlatacağız’ diyerek karşıladılar. Çok gurur vericiydi. Şu anda sporcu sayımızda da ciddi bir artış var. Türkiye’de çok geride ama dünyada en prestijli sporlardan bir tanesi. Universiade’da (Dünya Üniversite Oyunları) 4 tane spor var; futbol, basketbol, voleybol, sutopu. Ne yazık ki Türkiye’de istenilen seviyede değil. Fakat biz şu anda çok ciddi şekilde kadın sutopu takımlarında bir bayrak durumundayız. Bu erkekleri de etkileyecektir elbette.

ADIM ADIM GELDİK

• Antrenmanlarınız nasıl geçiyor? Kadın sporcuları çalıştırırken ya da onlarla başarı elde ederken, maçları kazanırken neler yaşıyorsunuz?

1988’de kariyerime kadın takımlarıyla başladığım unutulmamalı. 15-16 yaşına kadar kuvvetleri erkekler kadar fazla olmuyor belki ama çok daha hızlı öğreniyorlar. Erkeklerden daha kolay ve rahat bir takım olduk. Çok zordu kızları bu noktaya getirmek. Step by step (adım adım) gelindi buraya. Bu adımların öncesinde 6 tane şampiyonadan, 6 jenerasyon var bizim yerimizde. Hedefimiz bu jenerasyonların en son ekibi. Galatasaray ile ya da Avrupa’da oynadığımız takımlarla mücadele etmek kolay değil ama bundan sonra kız takımı birlikteliğiyle daha da başarılı olacağımızı düşünüyorum.

KÜBRA’YI İZLEYİP ANLASINLAR

• Gençlere spor ve sutopu ile ilgili tavsiyeniz ne olur?

Takım kaptanımız Kübra’yı izlemeleri, ona bakmaları ve onu anlamaları lazım. Kübra’yı ilk günden beri tanıyorum, oyunculuk yolculuğunu biliyorum. Kariyer hayatımda Kübra kadar kendini spora ait hisseden, odaklanan bir oyuncu daha görmedim. Hayatımız çiçekler ve sevgiden ibaret değil. İkimizin yaptığı kavganın haddi hesabı yok. Başarı da böyle geliyor. Kübra Yunanistan’a gittiğinde çok gururlanmıştım. Orta seviyedeki birinci lig takımında oynadı ama en çok gol atan oyuncu oldu orada. Bu hiç kolay bir şey değil. O yüzden benim gençlere tavsiyem; Kübra gibi bir oyuncuyu takip edip neredeydi nereye geldi izlesinler.

• Su altında hem suya hem de rakibe karşı mücadele ediyorsunuz. Bu sporda başarı için en önemli motivasyon kaynağı dediğiniz bir parolanız var mı?

Son dakikaya kadar savaş. Kazansan da kaybetsen de her zaman gurur duy. Benim parolam “Biz İzmiriz.”

• Sizi etkileyen ya da kendinize rol-model aldığınız biri var mıydı?

İdolleri sevmiyorum. Kendi başarıma odaklanırım ve kimseyi kıskanmam. 1990’da olimpiyatlarda Amerikan takımında herkes Michael Jordan için gidiyordu. Ben gitmiyordum; çünkü onlar beni biliyor mu ki ben onları bileyim. İzmir Büyükşehir Belediyesi Sutopu Kadın Takımımız futbolda olsaydı bugün milyonerdik. Öyle bir para kazanmıyoruz. Ama bu demek değil ki onlar bizden iyiler. Çok daha iyi olmaya çalışıyoruz ve kendimize inanıyoruz.

ASTIMLA BAŞLAYAN BAŞARI HİKAYESİ

Mavi-Beyazlı takımın kaptanı ve gözdesi Kübra Kuş, spora başlama hikayesini anlatırken, şampiyon olacaklarını sezonun başından beri bildiğini dile getirdi.

• Sutopuna başlama hikayeniz nasıl oldu?

Evet bir hikayem var. 4 yaşında astım hastalığına yakalandım. Akdeniz iklimine alerjim vardı ve aslen Hataylıyım. Doktor Hatay’dan taşınmamızı ya da yüzmeye başlamamı önerdi. Böylelikle havuza tanıştım. 15 yaşına kadar sadece yaz aylarında havuza gidip geliyordum. Antrenmana gittiğim bir gün erkeklerin suda bir şey oynadığını gördüm. Ne olduğu hakkında fikrim yoktu. Onlara dahil olmak için antrenörlerinden izin istedim ve suya atladım. O şekilde başladım. Daha sonra Hatay’da takım kurdurduk. İkinci, ardından da birinci lige çıktık. Ardından İzmir’e transfer oldum.

• Sizi takımca başarıya götüren motivasyonlarınız var mı?

Hep kendime hedefler belirleyerek motivasyonumu sağlıyorum. Her yorulduğumda, pes etme noktasına geldiğimde aklıma sürekli hedefim geliyor. O noktaya doğru giderken tabi ki çok fazla fedakarlık, çok fazla emek, çok fazla kendinden ödün vermek gerekiyor. O yüzden önüne hedefler koyunca motivasyonu sağlamak daha kolay oluyor. Takım kaptanı olduğum için arkadaşlarımı da aynı şekilde motive ediyorum. Mesela hedefimiz finaldi, her yorulduklarında ya da pes ettiklerinde ‘Hadi kızlar durmayın. Maçlarımız var’ diyerek geçen yıl şampiyon olduğumuzda yaşadığımız duyguları hatırlatıyordum. Onları ayağa kaldıracak şekilde motive ediyordum.

SEZONUN BAŞINDA BİLİYORDUM

• Sezon başlamadan hedefe ulaşacağınızı biliyor muydunuz?

Evet biliyorduk. Yüzde 80 şampiyon olacağımızdan şüphemiz yoktu. Galatasaray’la oynayacağımıza baştan beri inanıyorduk. Galatasaray’a karşı daha iyi bir kadromuz olduğunu düşünüyorduk ve istediğimizi elde ettik, şampiyon olduk.

• Bundan sonrası için hedefleriniz?

İlk hedefimiz Challenger Cup’ta şampiyon olmaktı. Şimdi ligde de aynı başarıyı sağlamak istiyoruz. Maçlarımız devam ediyor Galatasaray’ı 13-9 yenmiştik. Diğer maçlarda da üstünlük sağlayıp mayısta Türkiye şampiyonluğu almayı hedefliyoruz. Kişisel olarak performansımı her zaman en üst seviyede tutmaya çalışıyorum. Geçmişte yurt dışı deneyimim oldu. Eğer önüme tekrar fırsat çıkarsa diye kendimi yurt dışına hazır tutmak istiyorum.