Abdülkadir Parmak, Visca’nın önüne ayağını uzatıp temiz bir biçimde topu çalıyor. Alper Akarsu bu net pozisyona faul çalıyor. Daha maçın başında en kolay 90 dakikayı bile yönetemeyecek bir hakem profili çiziyor. Nitekim Kilama’nın yerden sekip koluna gelen topa penaltı çalınca kuralı da yerle bir ediyor. Önce kural kitabını okuyacaksın arkadaş. Yetmiyor verdiği ikinci penaltıyı da VAR devreye girip iptal ediyor. Bu yüzden yabancı işte. Penaltı çalıp seyirciyi karşına almanın ne lüzumu var. Maç şampiyonluğu tayin edecek bir karşılaşma olsa yandı gülüm keten helva. Eskiler bilir, “Hakemin gözüne gözlük” derdi seyirciler. Ah Alper, vah Alper. Hatayspor Süper Lig’de kalma konusunda işinin çok zor olduğunu bilmesine rağmen Murat Şahin’in göreve gelmesiyle topu mümkün olduğunca karşı kalede oynamaya özen gösteriyor. Trabzonspor ise sahaya zaten kazanırım felsefesi ile çıkınca ipin ucunu zaman zaman kaçırdı. Halbuki hafta içindeki basın toplantısında Şenol hoca oyun hedeflerinin daha zengin biçimde olacağını anlatmıştı. Beraberliği getiren gol ise beklenen bir Trabzonspor atağının sonucunda geldi. İki Ukraynalı’dan biri olan Sikan’ın getirip, Zubkov’un iki hamlede filelere gönderdiği gol alkışı hakeden türdendi. Trabzonspor atakları böylesine güzellikler taşıyan sonuç aşamalı olmalıydı ama bu da uzun sürmedi. 90 dakika boyunca Trabzonspor alelacele bir futbol oynadı. Alper Akarsu başka bir penaltıya hükmetmeden Hatayspor maçtan kazanarak çıktı.