Oldum olası olağanüstü lafından tırsmışımdır. Ancak olağanüstü hal valisi olan Ünal Erkan aynı zamanda Beşiktaş kongre üyesi olduğu için döneminde çok insanı Güneydoğu’da kulüp üyesi yapıp yörenin çocuklarını siyah-beyaz ürünlerle donatmıştı. Ilımlı bir olağanüstü gelişmesiydi bu.
Nereye bağlayacağım bu konuyu, izah edeyim. 3 Aralık’ta yapılacak Beşiktaş’taki seçim kongresi olağanüstü halden çıkmış, gayet seviyeli, naif, nezaket çerçevesi içinde geçmektedir. Olağanüstü deyip her türlü çareye başvuran başkan adayları değil de, olağanüstü deyip ortaya çıkan bu iki insanı herkesin iyi dinleyip karar vermesi gerekmektedir. Beklenen Beşiktaş duruşu budur. Çok kongreler gördü bu göz. Atmasyon, dolma oy, kuru vaat, hayali transferler...
Yine bilirim ve gördüm ki, Reks Düğün Salonu ve Pera Palas’ta yapılan kongreler de bayağı güzel boks maçları sahnelenirdi. Serdal Adalı ve Hasan Arat iki Adanalı. Adalı, Arat’a ağabey diye hitap ediyor. Bazen de küçük dokunuşlar yapıyor elbet. Hasan Arat bir Adanalı resmi geçidi sunarak ağaçlı yoldan gideyim diyerek güzel bir çıkış yapmış. Adalı daha çok halk nüktedanından eserler sunuyor. Vaat etmem alır gelirim diyor.
Ne güzel duruşlar. 7 yıl kaptanlık yapıp Beşiktaş’ın her türlü kahrını çekmiş Samet Aybaba ve Feyyaz Uçar, Arat’ın tarafında. Feyyaz diyor ki, “Samet hoca ve Rıza Çalımbay varken bir türlü kaptan olamadım” Bu da muazzam bir yorum. Adalı’da nam-ı diğer Şifo var. Mehmet Özdilek sportif direktör olacak seçim kazanılırsa. Seba yönetimin gazisi Metin Keçeli de, Adalı’nın yanında. Kim kazanırsa Beşiktaş’ın değerler manzumesi olarak görev yapacaklar. Son söz. Lütfen, ama lütfen geleni küstürmeyin ve daha önemlisi Beşiktaş kazanırken insanları göndermeyin.