Fatih Tekke’nin maç önü konuşmasını dinlerken çok çarpıcı bir cümlesine kafam takıldı: “Hele şu sezon bir bitsin.” Hoca öyle bir şeye takılmış ki, Abdullah Avcı ile başlayan, Şenol Güneş ile devam eden, henüz 1 ayını bile doldurmamış yeni görevini sırtında bir kambur olarak görüyormuşcasına moralsizlik yaşadığını hissettim. 2 hocadan kendisine geçen kadro yapısı için her ne kadar isimler önemli değil diye ekliyorsa da takımın yaşadığı bunalımı açıkça ortaya koyuyor. Ne kadar 11 değişse Trabzonspor’un içinde bulunduğu durum belli ki çiçeği burnunda hocayı memnun etmiyor. Tekke stoper tandemini de Okay ve Serdar’a vermiş.
Elbette kadro değişikliğinin önemli parçası Banza’nın dönüşü olmuş. Top onu, o topu, taraftar da kendisini seviyor. Derler ya santrforlar gol orucunda diye. Bu Banza için geçerli değil. Adam tok da olsa topu yiyor işte. Savunma için aynı şeyleri yazamam. Seferi’nin golünde önce Serdar, yanındaki adamını kaçırdı, Mustafa son hamleyi yaptı ama yetişemedi. 2’nci Bodrum golünde de hatayı Mustafa yaptı, sonra golle afettirdi. Tesadüfe bakın ki 4 gol iki taraf savunmacıların yaptıkları hataların kopyasıydı. Normal sürede Uğurcan yaptığı kurtarışla, Zubkov da attığı golle Trabzonspor’u yarı finale taşıdı. Ancak hakem açısından da acayip bir maç oldu.