Son günlerin medya haberlerinin başında bizi yine ekrana bağlayan ‘’Sadakat ‘’ tartışması herkesi gümbürtülü bir şekilde birbirine düşürüverdi. Hangi TV'nin butonuna dokunsak aşağı yukarı buna benzer konular travmatik bir şekilde karşımıza çıkıyor ve bir çok aşk cinayetlerine mi neden oluyor sorusunu düşündürüyor. Bu konu oldukça nazik bir durum.
Yıllar önce sanat dünyamızın divası Ajda Pekkan’ın bir şarkısını biz kızlar çok sevmiştik. Genç kız kalbimizle kendi aramızda tartışma konusu bile yapmıştık. Şarkının sözleri; ‘’Karar ver artık daha çok kimi sevdiğini, kararsız olma sen üzme kimseyi. Kalbinde kim var o mu yoksa ben miyim?’’ Üç kalp bir arada diyerek devam eden sözlerin arkasında kabul edemediğimiz duygular vardı. Rahmetli teyzemin bir sözü hep aklımdadır. ‘’Göze çöp sığmaz’.. Şimdilerde bakıyorum da elimizde göz damlasını eksik etmememiz gerekiyor ki ‘’Çerçöp’’ olmuş organımızla önümüzü göremiyoruz. İkili ilişki yaşayanların savunmasının garip bir açıklaması var. ‘’Aklım onu istiyor, kalbim ötekini’’ Şunu anlıyoruz ki; biyolojik bedenimizle ruhsal dünyamız ayrı telden çalıyor ve senkronsuz çalışıyor. Ne aklımıza güvenelim, ne ruhumuza söz geçirelim diyerek ilişkilerimizi arapsaçına döndürmeyi çok iyi başardık. Aferin bize. Yaşadığımız dünyanın birçok sorunu varken, açlık ve sefaletin kol gezdiği milyonlarca insanın yaşam mücadelesi verdiği gezegenimizin, tuzu kurularının tartıştığı konu gibi görmek te, pek doğru gelmiyor. Çünkü dünya kurulduğundan beri bu duygular hep mevcut. Cehalet ve eğitimin aynı kulvarlarda eşitlendiği tek konu sadakat. İyi çocuk cici kız mı olalım. Kötü ve iffetsiz olarak mı anımsanalım.
Aşkın cazibesine kimse hayır diyemez. İki kişi arasında yaşanan yoğun duyguları farklı kişilere yayarak aşkı paylaştırmak ve bölüştürmek insan doğasına aykırı olduğu gibi bedenimizin ve beynimizin bize oynadığı ilizyon mudur?. Acaba Ferhatlar, Şirinler, Keremler Aslılar, leylalar Mecnunlar bizi kandırdılar mı? Onların ki hangi tür aşktı?
Peki insanoğlunun aynı anda iki kişiye duyduğu duygular eşit midir? Hayatını daha riskli hale getirme konusunda, haklı nedenleri var mı? Tercihler her zaman paralel değildir ve aynı anda birden fazla kişiyi sevebilir ama tek bir kişiye âşık olur. Birçok kişiye duyduğumuz sevginin hiçbiri diğerini geçersiz kılmaz.. Yani aynı anda iki kişiye âşık olmak aşk duygusunun doğası gereği olası değildir, aynı anda çok kişiye duyulan şey sevgidir.
Hayatınızın en azından bir döneminde, ilişkiye başlamadan önce tanıştığınız ve aynı anda etkilediğiniz iki kişi arasında kalmış olabilir ve durumun içinden çıkamamış olabilirsiniz. Bu durumda bir seçim yapmak gerektiğin de, iş her zaman zorlaşır çünkü önce elimizdeki alternatiflere bakıp sonra da en doğru olanı seçmeye çalışırken, "Ama ya diğeri daha iyiyse" cümlesi soru işaretleri olarak kafamızın içinde gezinip durmuştur. Peki iki kişi arasında kaldığınızda ne yapmanız gerekiyor?
"Eğer iki kişi arasında kalıyorsanız, ikinciyi seçin. Çünkü birinciyi gerçekten sevseydiniz, ikincisi olmazdı" sözü aklında dolanıp durur ve kendimizi sürekli kötü biri gibi hissedebiliriz. İkisini de kaybetmek istemezsiniz. Aslında siz kişilere değil hissettiğiniz duygulara sadıksınız. Sonuçta ne beyin kusurlu, ne kalp özürlüdür. Gerçek duygular birbirini tamamlar Seçimlerinizde eminim en sonunda sizi aynı noktalarda birleştirecek tek kişide karar vereceksiniz. Karışık bir durum vesselam
Aşk, sonunu bilmediğim en güzel film. (ANONİM)