Bir süredir yerimde duramıyorum. Malum evde otur otur sıkıldık.
Her fırsatta kendimi bir köşeye atmaya çalışıyorum. Ben gezerken delirenler oluyor. Dedim olabilir…
Instagram'dan da garip garip mesajlar geliyor.
"Hayat sana güzel"
"Gazeteciler iyi maaş alıyor galiba"
"Özendiğimiz hayatı yaşıyorsunuz"
Onların gördüğü, benim göremediğim ne var acaba?
Gündüz Maldivler'de denize girip, akşam yemeğine İtalya'ya falan mı gidiyorum?
MİLLET DE GEZECEK PARAYI NEREDEN BULUYOR?
Ben normalde aşırı asosyal bir insandım. Dışarı çıkmaya korkardım param gidecek diye.
Zaten dışarı çıkabilecek bir bütçem de yok diye düşünürdüm.
Bir yerlere gidip tatil yapanlara, gezenlere aşırı özenirdim. “Millet de nereden buluyor bu parayı?” falan diye düşünürdüm.
Hatta seyahat editörlüğünü yaparken kendimle dalga bile geçerdim. “Gezemeyen seyahat editörü” diye (:
Taaaa ki o ilk adımı atana kadar! Yani oturduğum yerden kalkıp, evden kendimi dışarı atana kadar. Bunca yıl boşuna evde oturmuşum.
Hadi gelin size nasıl gezdiğimi anlatayım… “Hazırlayın dolarları euro’ları” dermişim…
DÜŞÜK BÜTÇELİ TATİL
Öncelikle lüks kavramını bir kenara atın. Herkes lüks otellerde kalmak, en popüler mekanlarda eğlenmek ister elbette. Ama kriter bu olmamalı. Lüks takılmak istiyorsan zaten yazıyı okuma.
Düşük bütçe ile tatile gitmenin en en en iyi yolu tur şirketleri. Bazen sadece bir uçak bileti parasına Bodrum tatilleri düşüyor önüme. Hatta gözüme birini kestirdim. 3 gece Bodrum, konaklama yemek dahil, 700 TL.
İlk kez turla tatile gideceğimde, “Yahu çok fazla ucuz, kesin fiyasko olur!” falan demiştim. Ama hiç de öyle olmadı. Harika bir otelde konakladık üstelik. Mis gibi de gezdirdiler. Otele tıkılıp kalmadık. Ben otelde takılmayı sevmem. Gezip çevremi keşfetmeyi daha çok severim. Tur şirketleri de tam da bunu yapıyor. Ama gezmek zorunda da değilsin tabii. “Ben otelde kalıp kafa dinleyeceğim ya da kendim gezeceğim” dersen de sana kimse, “Olmaz bizimle gezeceksin” demiyor.
TUR İSTEMEZSEN...
“Ay yok ben tur istemem, o ne öyle” diyen arkadaşlarım var. Hem hiçbir yere gitmeyip hem de “Oooh iyi geziyorsun heee” diyen. E turla gittim? Ama sana da kıyamam… Tur şirketi olmadan tatile gitmek istiyorsan birkaç taktik vereyim. Ama çok beklersin. Ya yaz aylarının başlangıcında ya da sonlarında çünkü...
UCUZ KONAKLAMA
Mutlaka ama mutlaka bütçene göre kalacak yer bulursun. Nereye gidersen git.
“Ay Bodrum, Antalya çok hoştur ama pahalı” diyenlere bakmayın. Sallıyorlar.
Gittiğin her şehir harcamana göre pahalılaşır.
Ben şahsen Bodrum'da 120 TL'ye denize sıfır otelde konakladım. Otel, Güvercinlik koyunda.
Bu arada maalesef biliyorsunuz ki Güvercinlik koyu fena halde yandı…
Otel öyle ‘lüks’ değildi. (Temiz yatak, temiz duş, konfor, deniz manzarası… Bana göre gayet lüks) Daha ‘lüks’ bir otele de gidebilirdim. İşte ışıl ışıl avizeleri, havalı beach’leri, ünlülerin cirit attığı bir yer…
Öyle bir yere binlerce lira vermektense, deli gibi yürüyüp, gezip, Bodrum'un en güzel manzaralı yerlerini keşfetmeyi tercih ettim.
NE ZAMAN TATİLE GİTMELİ?
Yaz ayları her yer daha hareketli evet. Çıldırmak, kopmak hepimizin hakkı ama fiyatlar da çıldırıp, kopuyor.
Bu nedenle:
- Özel günleri tercih etme
- Çocuğun yoksa okulların açılmasını bekle (Çocuklu aileler dönüşe geçiyor)
- Hafta sonuna denk getirme
- Apartlara da göz at
- Haziran, temmuz ayı değil de mayıs ve eylül ve ekim aylarını tercih et. Hem daha sakin hem de çok çok çok ucuz
HAFTA SONUNU DEĞERLENDİR
Hafta sonu ne zaman evde kalmak istesem bana daha pahalıya geliyor. Sıkıntıdan ya online alışveriş yapıyorum ya da marketleri gezip asla ihtiyacım olmayan saçma sapan şeyleri alıp geliyorum. Mesela geçen gün bahçe sulama bidonu aldım. (Bahçemiz yok)
Hafta sonu evde oturmak bana daha pahalıya mal oluyor.
HAFTA SONU NE YAPSAK?
Hafta sonunu değerlendirmek istiyorsan güzel kardeşim, tur şirketleri candır yine. 100 TL bile olmayan, günübirlik, üstelik yemek de dahil çok güzel doğa gezileri, kültür turlar var. Şehrindeki tur şirketlerini Instagram'dan hemen takibe al.
YA HİÇ BÜTÇEN YOKSA?
Evinde çay ya da kahve var mı? Koy termosa, yap kahveni git bir çimene, dağa, bayıra at kendini.
Yanına da aileni ya da arkadaşlarını aldın mı, daha ne olsun?
ÖNCEDEN PLANLA, BAK BAKALIM NERELER VAR
Ayrıca arkadaşlarınla ya da ailenle otur bir plan yap. Bak bakalım şehrinde gitmediğin, gezmediğin nereler var. Mutlaka vardır. Hepsinin listesini yap. Otobüse binin gidin. Kendi şehrinizdeki güzellikleri yeniden keşfedin.
Unutmadan… Bir de şey diyen bir tayfa var tabii: Ayyy arabasız da bir yere gidilmiyor.
Ahh canım… Herkesin arabası mı var? (Benim de yok) Otur o zaman evde.
EN ÖNEMLİ NOKTA
Başlıkta da söylediğim gibi... Mesela gezmek değil, mesele nasıl gezdiğin. 100 TL'lik bir turda, bin TL de harcayabilirsin. Elini tut. Gönül ister ki gönlümüzce hiçbir şeyde gözümüz kalmadan gezip, yiyip içelim ama o işler maalesef öyle olmuyor.
“Ay bundan da alayım, gelmişken bundan da yiyeyim, üfff bu mekanda oturmayayım mı?, millete hediye almayayım mı?” derken binlerce liralık olup çıkarsın bir günde.
Elini tut, harcamana dikkat et. Yanına fazla nakit alma. Bitmeyecekmiş gibi harcama. Hadi şimdi çıkar o kafanı evden.