Siyah robot polis köpekleri, sokakta devriye geziyor. Üzerlerine yerleştiren megafondan halka çağrı yapıyor: “Dikkat, dikkat! Evinizde kalın, elinizi yıkayın, dışarı çıkanlar gözaltına alınacak.” Gökdelenlerden birinin balkonunda keyif sigarası tüttüren 33 yaşındaki Pei, ensesinden geçen bir sinek vızıltısıyla irkiliyor. Kafasını çevirdiğinde o vızıltılı hava aracı bir anda geri dönüp hızla ona yaklaşıyor. Pei, 6’ncı kattaki balkonunda drone ile göz göze geliyor, çekingen ama sevimli el sallıyor. Birkaç saniye asılı duran makine, Pei’nin yüz taramasını yapıp uçarak gözden kayboluyor. Pei, korkuyla dairesine girip perdeleri kapatıyor.
FİLM DEĞİL GERÇEK
Matrix filmini aratmayan bu manzara şu an Çin Şanghay’da aynen yaşanıyor. Omicron varyantının yeni dalgasıyla boğuşan Şanghay, (Çinliler biliyorsunuz zorunlu olarak Sinovac ile aşılandı) 27 Mart’tan beri karantinada. Ama 1 Nisan’dan beri şehir, kelimenin tam anlamıyla kapalı. Devlet Başkanı Şi Çinping’in emriyle “Sıfır Covid” politikası çerçevesinde ülkede öyle hafta sonları falan değil, 1 aydır herkes evde hapis. Robot köpekler sokakta bekçilik yapıyor. Hatta bazı akşamlar makine köpekler apartmanların içine girip merdivenleri de çıkarak, daire sakinlerini site kapısı önüne inmeye ve zorunlu Covid testi yaptırmaya (boğazdan numune vermeye) çağırıyor. Köpekler şarj durumlarına göre günde ancak 3-4 kez devriye gezebiliyor, şimdilik. Her yer kapalı olduğu için yemek yardımını da devlet yapıyor. 6 kişilik bir aileye ‘15 gün yetecek’ erzak torbası... İçinde yok yok! 7 adet patates, 7 adet soğan, 4 adet domates, 3 deste turp, 1 büyük lahana ve 1 parça et. Devlet baba herkesi düşünmüş, bol bol yesinler diye… Hatta Komünist Parti yemek yardımını propagandaya bile dönüştürmüş. Kangcheng’de hükümet yetkililerince pilot bölge ilan edilen bir gökdelende, Çinli teknoloji devi Meituan şirketi, bu ‘doya doya yenilecek’ erzağı dairelerin kapısına tek tek robot arabalarla servis ediyor. Kapıya kadar hizmet daha ne istiyorsunuz!
27 Mart’tan beri Şanghay sokaklarında bu robot köpekler devriye geziyor.
HERKES İZLENİYOR
27 milyon nüfuslu Şanghay’da sokaklar 1 milyon güvenlik kamerası ile izleniyor. (15 milyonluk İstanbul’da 109 bin kamera var) En ufak bir markete sızma eylemine bile, beyaz uzay elbiseli (karantina kostümlü) polisler derhal el koyuyor. Çünkü şehirde halen günde 26 bin vaka gözleniyor. Sabah 6’da mal bekleyen bir avuç gross marketin deposunun önünde uzun kuyruklar göze çarpıyor. Sokağa çıkma iznine sahip az sayıdaki insan, halden gelen taze sebze-meyve kamyonundaki kasaları dakikalar içinde ‘yağmalıyor’. Jiuting semtinde sebze yüzünden çıkan bir kargaşada, bir polis drone’u dakikalar içinde gökyüzünde beliriyor. O ana şahit olan göçmen işçi Shen, “Vızıldayarak uçan makine robot sesiyle aşağıya buyurdu; ‘Kargaşa yaratmayın, yasadışı toplanmayın, yoksa yasa gereği tutuklanacaksınız…’ Herkes neye uğradığını şaşırdı” diyor. Çin Milli Marşı “Ayağa kalkın! Şayet köle olmayı reddediyorsanız!” diye başlıyor. Ancak Twitter’ın yasak olduğu Çin’de, Twitter’ın yerine geçen devlet kontrollü Weibo uygulamasında, insanların karantinayı protesto etmek için milli marşın bu dizelerini yazarak attığı paylaşımlar (tweetler) bile, Çin yönetiminin emriyle sansürlenip yasaklandı. İşte modern Çin, işte teknoloji…
Not: Bu makale İngiliz Financial Times gazetesi teknoloji editörünün Şanghay izlenimlerinden derlendi.