Dokunmatik ekranlardan, eski model düğmeli ekranlara doğru dönüş var. Apple bile düğmeleri geri getiriyor. Şirketler; dokunulabilir, kaydırılabilir ekranları mükemmelleştirmek için 20 yıl emek harcadıktan sonra nihayet tüketiciye kulak verdi. Eskiye dönüş başladı. Apple, dünyayı dokunmatik ekranlara sürükleyen bir şirket. O bile, yeni iPhone 16’larına ‘eylem düğmesi’ adını verdiği üçüncü bir düğme ekledi. Ayrıca, yan tarafına düğme benzeri bir ‘kamera kontrolü’ girişi de ekledi. Yeni AirPods’larının saplarını sıktığınızda tepki veren ‘kuvvet sensörünü’ de geliştirdi. Sadece telefonlar değil. Arabası olanlar bilir neler çektiğimizi...
Otomobil kullanırken, dokunmatik ekranda sesi, klimayı açıp kapamaya çalışırken atlattığımız kazaları... Yapılan araştırmalar, dokunmatik ekranlı araç sistemlerinin sürücülerin dikkatini 40 saniye dağıttığını gösteriyor. ABD’de 2022’de sürücülerin yüzde 60’ı araba kullanırken dokunmatik ekranlarına hatalı dokunuşlar yaşadığını rapor etmiş. Tesla’nın dokunmatik ekranlı kontrol panellerini yaygın olarak taklit eden birçok Avrupalı otomobil şirketi, yeni modellerinde gerçek düğmelere yer veriyor.
Dokunmatik ekranlar ilk çıktığında çok havalıydı. Az sayıda cihazda vardı. Lüksü ve tasarımda modernliği temsil ediyordu. Ancak zamanla bunları üretmek o kadar ucuzladı ki; çünkü düğme parası, ek kablolama gerekmediğinden; her şirket, her malına ekranı yapıştırıverdi. Açıkçası olmaması gereken cihazlar bile dokunmatik oldu. Örnek mi? Tencere taştığında çalışmaz hale gelen dokunmatik tabanlı indüksiyonlu ocaklar... Yemeğin altı yanmaya başladığında kısmak yarım dakika alıyor, kıssan bile cam ısındığından yüksek sıcaklık dakikalarca devam ediyor. Pazar araştırma şirketi GfK’ya göre, kullanıcıların yüzde 52’si dokunmatik ekranlı ocaklarda yemeği yaktıklarını söylemiş.
DÜĞME, KEYİF VERİR
Fütüristik tasarım kisvesi altında o kadar çok çamaşır, bulaşık ve kurutma makinesi pazarlandı ki, kadınlarımız dokunmatik ekranların o kadar da kullanışlı olmadığını, sinir bozucu ve hatta acı tecrübelerle öğrendi. Temel olarak dokunmatik ekranların sorunu, hiç de dokunmatik olmayışları... Bir kere onları kullanırken bakmamız gerekiyor. Ayrıca düğmelerin sunduğu fiziksel geri bildirim, bizim bir işlemi başarıyla tamamladığımızı hissetmemizi sağlarken, dokunmatik ekranların çoğunda titreşimli de olsa geri bildirim özelliği yok. Kullanıcıların yüzde 73’ü, özellikle yaşlılar, bu yönde şikâyet bildirmiş. McKinsey’in 2023 araştırmasında insanların yüzde 68’i düğmelerin, dokunmatik ekranlara kıyasla daha hızlı ve güvenilir olduğunu ifade etmiş.
Avrupa’da Euro NCAP adlı otomotiv güvenlik kuruluşu, daha geçen ay araçların en yüksek güvenlik derecesini alabilmeleri için fiziksel anahtarlara ve düğmelere sahip olması gerektiğini ilan etti. Ben de buna bir katkı yaparak makaleyi bitireyim. Düğmeler sadece biz tüketicilerin, dokunma duyusuna hitap eden bir enstrüman değildir. Kallavi bir anahtarla otomobilin kapısını çevirip ‘şak’ diye açmak, elinle kavrayabileceğin levye kalınlığındaki bir el frenini, yavaş yavaş tıkırdayan bir güçle çekip aracını durdurmak, güven ve keyif verir. (Şu an arabamdaki el freni bir düğme ve geçenlerde direksiyonda elim çarptı, kaza atlattım). Aynı benim salonda bulunan 1990’lardan kalma amfinin kocaman, ağır ağır ama yağ gibi kayan ses düğmelerini çevirirken yaşadığım his gibi...