Hükümeti dış politikada ölçüsüzlükle suçlayan parti liderlerinin uluslararası meselelere daha rasyonel yaklaşması gerekmez mi? Sözü şuraya getireceğim: Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hürriyet Gazetesi’ndeki mülakatında Çin konusunda çok ağır konuştu. Hayretle okudum. Bunun sebebi, Bahçeli’nin Doğu Türkistan’daki uygulamaları konusunda Çin’e gösterdiği tepki değil.
Bahçeli, İstanbul’daki eylemlerde Çinli oldukları düşünülerek Güney Korelilere saldırılması hakkında “Koreli ile Çinli’yi nasıl ayırt edeceksin? İkisi de çekik gözlü” diyor. Bu; Çinli, Koreli, Japon görünümlü ne kadar yabancı varsa hepsine yönelik saldırıları meşrulaştıran bir siyasi söylem. Şaşkınlığımın bir nedeni daha var: Bahçeli saygın ve ciddi devlet adamı.
[[HAFTAYA]]
Türkiye çok kritik günlerden geçerken farklı grupların sokaklara dökülerek çatışma ortamına kapılmasını önlemiş bir insan. Şimdi kalkıp çok tehlikeli sonuçları olabilecek sözleri nasıl sarf edebiliyor, anlamadım. Bahçeli’nin duruşundan vazife çıkaran gruplar Türkiye’ye gelmiş bir Çinliyi yaralarsa bunun altından nasıl kalkacağız? Türkler, 11 Eylül sonrasında yayılan Müslüman düşmanlığının hedefi olunca hepimiz tepki göstermiştik. Sınır kapılarında vatandaşlarımız aşağılandığında “Bizi El Kaide ve IŞİD ile aynı kefeye koyamazsınız” demiştik. Aynı toptancı yaklaşımla bütün Çinlileri, hatta diğer Asya ülkelerinden ziyaretçileri rahatsız etmeye ne hakkımız var!
* * *
Günümüzde pek çok ülkede insanların özgürlükleri çeşitli gerekçelerle kısıtlanıyor. Bu sorun, Çin’de daha ileri boyutta. Bu uluslararası düzeyde mücadele edilmesi gereken bir mesele. Ama bunu yapmanın yolu ilgili ülkenin vatandaşını gördüğünüz yerde kıstırıp dersini vermekten ya da Çin lokantalarını basmaktan geçmiyor. Merak ettiğim bir şey daha var: Asayiş kaygısıyla Taksim’de 1 Mayıs’ta işçi yürüyüşüne izin verilmemişti.
“Çin’i protesto edeceğiz” diye toplanan büyük bir grubun Sultanahmet gibi Türkiye’nin turizm merkezinde gösteri yapması nasıl mümkün oldu? TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy dört cephede çırpınıyor, turizmin karşısındaki riskleri görüyor, “Aman hata yapmayalım, doğru strateji izleyelim” diyor. Çok haklı. Yaptığınız yanlışın bedelini 3-4 sene ödersiniz. Zaten Rusya, Ukrayna ve Arap ülkelerinden gelen turist sayısında ciddi düşüş yaşanıyor. Avrupa’daki ekonomik durgunluktan ötürü insanlar ülkelerinde kalmayı tercih ediyor. Halen en hızlı büyüyen ekonomiler Asya’da. Türkiye’deki aşırı tepki nedeniyle Çin de akıl sınırlarını zorlayan bir çıkış yaparsa ne olacak? Türk Hava Yolları’nın Çin seferlerinin tamamı dolu. Slot, yani uçuş izni alınabilse daha çok uçuş yapılacak. Pekin yönetimi şimdi kalkıp Türk şirketlerine zarar verecek bir adım atarsa bunun sorumlusu kim olacak?
09 Temmuz 2015, Perşembe 05:00
Haberin Devamı