Giriş
Biri efsane spor otomobil üreticisi Ferrari, diğeri havacılıkta dünyanın en iyilerinden Türk Hava Yolları. Bu hafta katıldığım iki etkinlikten size özetle bahsetmek istiyorum. Önce THY’yi anlatayım. THY 2023 yılını da çok büyük bir başarıyla kapatmaya hazırlanıyor. Gerek taşınan yolcu sayısı, gerekse kârlılıkta ciddi bir grafik ortaya koydular. Ortadoğu bölgesinde yaşanan krizler nedeniyle uçuşların sekteye uğramasına karşın başka bölgelerdeki yoğun trafiklerle bu açığı da kapattılar. THY’nin küresel başarısı çeşitli ülkeler nezdinde dikkat çekmeye devam ediyor. Bayrak taşıyıcı havayolumuza Brezilya devleti tarafından Rio Branco ödülü verildi. Brezilya Büyükelçisi Carlos Martin Ceglia’nın THY Genel Müdürü Bilal Ekşi’ye Çırağan Sarayı’ndaki nişan takdim törenine ben de davetliydim. THY özellikle pandemi dönemindeki insani uçuşlarıyla dünyanın birçok ülkesi için kurtarıcı oldu. Bu süreçteki faaliyetlerinden ötürü onlarca ödül aldılar. Bilal Ekşi yaptığı konuşmada “90. yaşımızı kutladığımız bu yıl, 2033 hedeflerimizi de belirledik. 10 yıl sonra, 813 uçaklık bir filoyla dünyanın en büyük 3 filosundan biri olacağız. Geçtiğimiz hafta, 355 uçaklık siparişimizi kamuoyu ile paylaştık. 2033 yılında, 171 milyon yolcu sayısına varmayı hedefliyoruz” dedi.
Dünyada en çok noktaya uçan havayolu kuruluşu olan THY, 2024 yılının ortalarından itibaren Avustralya’ya uçmaya başlayacak. Seferlerin Airbus A350-900 tipinde uçaklarla gerçekleştirilmesi ve ilk etapta Singapur veya Malezya’da aktarmayla yapılması planlanıyor. A350-1000 uçaklarının filoya katılmasıyla İstanbul’dan Melbourne veya Sydney’e direkt uçulacak. Bu hattın şirketin küresel etkinliğini farklı bir yere taşıyacağını düşünüyorum. Etkinlikte THY Yönetim kurulundan Doç. Dr. Fatmanur Altun, Prof. Dr. Mecit Eş, Pegasus Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nane, THY eski Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kozlu, İçişleri eski Bakanı, AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, İGA CEO’su Selahattin Bilgen gibi isimler vardı.
FERRARI’NİN MÜTHİŞ HİKÂYESİ
Diğer konu ikonik otomobil üretici Ferrari ile ilgili. Türkiye sinemalarında, ABD’den önce dün gösterime giren “Ferrari” filmini, Türkiye dağıtımını gerçekleştiren Videomite’ın davetiyle izleme imkânı buldum. Dünyanın en heyecan verici lüks, spor otomobil markası Ferrari’nin ilk yükseliş dönemindeki zorlukları, kurucusu Enzo Ferrari’nin tutku, hırs ve fırtınalı ilişkilerle dolu hayatını anlatan yapımı çok beğendim. Usta yönetmen Michael Mann ile oyuncular Adam Driver ve Penelope Cruz birinci sınıf performans ortaya koyuyor. Farklı ülkelerden oyuncuların tamamına İtalyan ruhu aktarmak, onları İtalyan aksanıyla İngilizce konuşturmak, İtalya’nın enerjisini filme yansıtmak gerçekten büyük iş. Diğer taraftan Ferrari gibi efsane olmuş bir markanın bile hangi badireleri atlattığını ve bugünkü seviyesine gelebilmek için ne kadar büyük hedefleri geride bırakmak zorunda kaldığını gösteren çarpıcı bir yapım. Yorumum şu; hiçbir başarı kolay kazanılmıyor, önemli olan başarısızlıklardan ve hatalardan ders çıkarabilmek. Son derece sürükleyici akan filmin müziklerini de çok beğendim, yarışların heyecanı o kadar sahiciydi ki âdeta otomobillerin benzin kokusunu burnumda hissettim. Filmi mutlaka görmenizi öneririm.
