İsrail, bir süredir füze saldırılarından korunmak için Demir Kubbe (Iron Dome) adı verilen sistemi kullanıyor. Demir Kubbe dünyanın en etkili hava savunma ağı olarak kabul ediliyor. Çok hızlı çalışması, farklı irtifalardan gelen roketlere anında yanıt verebilmesi modelin üstünlükleri arasında sıralanıyor. Tıpkı ismi gibi âdeta bir kubbe veya şemsiye gibi çalışıyor. Elektronik bir duvar örüyor, gelişmiş ağıyla yaklaşan tehlikeleri algılıyor ve müdahale ediyor. İsrail’in elinde farklı irtifalardan gelebilecek tehditleri bertaraf etmek üzere Davut’un Sapanı, Ok2, Ok3, Ok8 gibi Arrow sistemleri bulunuyor.
Demir Kubbe, İsrail savunma şirketi Rafael ve devlete ait Hava Uzay Sanayileri Kurulu tarafından ortaklaşa geliştirildi. Hamas’ın son bir haftadır İsrail’e fırlattığı bazı roketlerin Demir Kubbe’yi aşıp yerleşim birimlerini vurması ise “Silahlı Filistinli gruplar, sistemin zayıf noktalarını yakaladı” yorumlarına neden oluyor. Silahlı örgütler, aynı anda çok sayıda roket fırlatarak İsrail sistemlerini felç etmeye çalışıyor. Filistinlilerin kullandığı roketler genellikle basit yapıya sahip ve en fazla birkaç yüz dolarlık maliyetle üretilebiliyor. İsrail genel olarak savunma teknolojileri konusunda çok iyi durumda. Demir Kubbe de büyük oranda İsrail tarafından geliştirildi ancak kritik modellemeler ve yazılımlar için Amerika’dan üst düzeyde teknik destek geliyor.
Başarılı ve etkili her sistem gibi Demir Kubbe de oldukça yüksek maliyetli. O kadar ki, Hamas tarafından atılan tek bir roketin havada imha edilmesi yaklaşık 40 bin dolara mal oluyor. Son günlerde 1600 civarında roket fırlatıldığı düşünülecek olursa İsrail’in sadece bu önleme adımları için yaptığı bir haftalık harcama 56 milyon dolara ulaşıyor. ABD, İsrail’in en üst düzeyde güvenlik seviyesine kavuşması için her yıl milyarlarca dolarlık katkı sağlıyor. Washington yıllık 500 milyon dolarlık fonu tek başına füze koruması için İsrail’e aktarıyor. Dünyada F-35 uçaklarına ABD’den sonra sahip olan ilk ülke İsrail oldu. Envanterindeki nükleer silahlar sayesinde İran gibi ülkelere karşı da büyük bir caydırıcılığı söz konusu.
SAVAŞIN MALİYETİ
Her zaman söylüyorum, savaşın ve çatışmanın maliyeti çok yüksektir. Sonu gelmeyecek bu kavganın ve sertlik yanlısı politikaların kimseye faydası yok. Ortadoğu, 2 bin yıldır Filistinliler, Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudilerin, farklı inançlardan insanların bir arada yaşadığı coğrafya. Öyle de olmaya devam edecek. Tıpkı İsrailliler gibi Filistinlilerin de orada yaşama hakkı var, Ortadoğu onların da toprağı. İnsanca yaşamanın ve bir arada olmanın gerekleri belli. Silahlanmaya ve savunma harcamalarına giden kaynaklar, adaletsizlik ve yoksullukla mücadele için kullanılsa ve kalıcı barış için çalışılsa bugünkü sorunların büyük kısmı çözülebilirdi.