Yirmi yılı aşkın süredir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika Birleşik Devletleri ziyaretlerini yakından takip ediyorum. Daha Başbakan olmadığı tarihte, Washington’a yaptığı ve dönemin Başkanı George Bush ile görüşmesini de yerinde izlemiştim.
Erdoğan’ın ABD’ye yaptığı ve ikili zirveler şeklinde geçen buluşmaların dışında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için geldiği New York’taki temasları da bir o kadar önemli. Erdoğan’ın Elon Musk ile renkli görüntülere sahne olan görüşmesi ABD basını ve kamuoyunda da dikkat çekti.
Bu yıl Cumhurbaşkanı’nın temaslarının yanında ağırlıklı olarak iş dünyasının başlattığı seferberliği de yakından takip ediyorum.
Amerika-Türkiye ekonomik ilişkileri tam 200 yıllık geçmişe sahip. Hâlen ABD, Türkiye’nin en büyük ikinci ihracat ve en büyük beşinci ithalat pazarı.
2022 yılında ikili ticaret bir önceki yıla göre yüzde 22 artışla tekrar büyüme göstererek 34 milyar dolara ulaştı. Bu rakamın 15 milyar doları ithalat, 19 milyar doları ise ihracat olarak gerçekleşti.
Nail Olpak’ın başkanı olduğu Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesindeki Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK) bu sene tam anlamıyla bir ticaret heyeti çıkarması gerçekleştirdi. Türkiye’nin önde gelen isimleri, TAİK’in lokomotifliğinde ikili ticari ilişkileri hedefler doğrultusunda geliştirmek ve bu yolla Ankara- Washington yakınlaşmasına katkı sağlamaya gayret ediyor. TAİK'in düzenlediği yemeğe Türk iş dünyasının önemli isimleri; Bülent Eczacıbaşı, Ali Kibar, Murat Özyeğin, Haydar Çolakoğlu ile Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat da katıldı.
YATIRIM KONFERANSI
Dünyanın önde gelen finans kuruluşlarından Goldman Sachs’ın merkezindeki 13. Türkiye Yatırım Konferansı da Kunal Shah, Mehmet Ali Yalçındağ ve Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın takdim konuşmalarıyla başladı. Ardından ana konuşmacı formatında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek merak edilen soruları yanıtladı ve geleceğe dönük bir projeksiyon çizdi.
“Güçlenen Türk Bankacılık Sektörü Paneli”nde ise Koç CEO’su Levent Çakıroğlu, Sabancı CEO’su Cenk Alper ve Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) Yönetim Kurulu Üyesi Haydar Çolakoğlu finans ve ekonomi alanındaki gelişmelere dair görüşlerini aktardı. Kapanış konuşmasını ise DEİK Başkanı Nail Olpak gerçekleştirdi. Mehmet Şimşek benim de katıldığım Dünya Türk İş Konseyi’nde (DTİK) cuma günü yaptığı konuşmasında da küresel iş dünyasına olumlu mesajlar göndermişti. Erdoğan, Birleşmiş Milletler marjındaki ikili görüşmelerinde daha çok küresel istikrarın sağlanmasına yönelik yoğun bir gayret ortaya koyarken iki önemli ekonomi kurmayı Mehmet Şimşek ve Prof. Dr. Ömer Bolat daha fazla yatırım çekmek için Türkiye’nin sunduğu imkânları anlatıyor.
100 BİN KİŞİYE İSTİHDAM
ABD’ye hareket etmeden önce İstanbul’da Amerikan Şirketler Derneği’nin (AmCham) toplantısına katıldım. Bu etkinlikte Mehmet Ali Yalçındağ, AmCham Başkanı Tankut Turnaoğlu ve Citi Türkiye CEO’su Emre Karter bir sunum yaptı.
AmCham, Türkiye’de faaliyet gösteren ABD şirketlerinden oluşan bir ticaret birliği ve sivil toplum kuruluşu. 2004 yılında kurulan dernek, Türkiye ve ABD arasındaki ikili ticaret ve yatırımların geliştirilmesi amacıyla köprü görevi üstlenerek Türkiye’deki iş ortamının güçlendirilmesi ve uluslararası doğrudan yatırımların teşvik edilmesi yoluyla ekonomik kalkınmaya katkı sunmayı hedefliyor. AmCham Türkiye, ülkemizde 60 milyar doların üzerinde yatırımı bulunan ve 100 bin kişiye istihdam sağlayan 125’i aşkın Amerikan şirketini temsil ediyor.
AmCham ÜYELERİ
IBM, Coca Cola, 3M, Boeing, Ford Otosan, Honeywell, Hilton, HP, Alliance, Conrad, Gilead, Estee Lauder, Lilly, Johnson and Johnson, Novo Nordisk, Citi Bank, FedEx, Deloitte, Grand Hyatt, Abbot, General Electric, Goodyear, DuPont, Royal Canin, P&G, PwC, Nike, MetLife, PepsiCo, Kellogg, UPS, Oracle, Pfizer, AmCham’ın üyeleri arasında. Bu kadar büyük Amerikan firmalarının Türkiye’de faaliyette bulunmaları ve yatırım yapmış olmaları ikili ekonomik ilişkilerin geleceğine dair umut veriyor. Türkiye, bir dizi alanda yeni hikâyeler yazdığını muhataplarına iyi anlatır ve hukuk devleti ilkelerini güçlendirirse yeniden Batı’nın gözde yatırım ülkesi hâline gelebilir diye düşünüyorum.