Türkiye ile İsrail arasında uzun süredir politik ilişkiler çok düşük seviyede. One Minute olayı, Mavi Marmara trajedisi ve İsrail’in Gazze saldırıları nedeniyle iki başkent arasında çok yüksek tansiyonlu günler yaşandı. Büyükelçiler çekildi, siyasi temas adeta sıfırlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yıldızı İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile hiç barışmadı. Netanyahu Filistin ve dış politika konusunda çok sert bir yol izlerken, bunlara en şiddetli tepkiyi veren dünya lideri de Erdoğan oldu. Netanyahu İsrail’de kısa süre önce tekrarlanan seçimlerde koltuğunu kaybetti. Hükümet kurma çoğunluğunu az farkla Naftali Bennett elde etti. Bennett’in çok parçalı hükümetinde bir Arap partisi de bulunuyor.
Netahyahu’nun başbakanlık koltuğundan ayrılması Ankara-Tel Aviv ilişkilerinde yeni bir başlangıç fırsatı yarattı. İşte tam da bu atmosferde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog arasında 12 Temmuz Pazartesi günü bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Erdoğan, Herzog’u görevine yeni başlamasından ötürü tebrik etti.
İsrail’le ilişkilerin, Ortadoğu’nun güvenliği ve istikrarı bakımından büyük önem taşıdığını vurgulayan Erdoğan, iki ülke arasında enerji, turizm ve teknoloji başta olmak üzere muhtelif alanlarda yüksek bir iş birliği fırsatı bulunduğunu ifade etti. İkili ticaretin salgına rağmen arttığını, bu potansiyelden faydalanmanın ortak çıkar olduğunu dile getirdi.
Tüm görüş ayrılıklarına rağmen temas ve diyaloğun sürdürülmesine önem verdiğini ifade eden Erdoğan, Filistin-İsrail ihtilafının, BM kararları çerçevesinde, iki devletli, kalıcı ve kapsamlı şekilde çözülmesi beklentisini dile getirdi.
Asıl kritik nokta bence “tüm görüş ayrılıklarına rağmen” cümlesinde. Yıllardır bunu dile getiriyorum. İki ülke arasında her şeye rağmen diyalog kanalları açık olmalıydı, liderler görüşebilmeliydi. Maalesef yapılamadı ve yıllar bu şekilde harcandı.
MISIR GÜÇ KAZANDI
Türkiye’nin İsrail ile temasının bulunmaması Ürdün, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin öne çıkmasına neden oldu. Suudi Arabistan bile İsrail ile görüşme zemini yoklarken Ankara’nın geri planda kalmayı tercih etmesi Türkiye’nin çıkarlarına zarar verdi.
Geçmişte İsrail büyükelçileri bulundukları ülkelerde Türk diplomatlarla birlikte hareket ederler ve ciddi dayanışma içinde olurlardı. İki ülkenin kavga etmeye başlamasıyla bu tablo tamamen ortadan kalktı. ABD’deki güçlü Yahudi lobisi de desteğini tamamen çekti. Zorluklara rağmen bozulmayan tek şey ticari ilişkilerdi. İsrail ve Türkiye’nin ticaret hacmi bugün hâlâ 6 milyar dolar seviyesinde.
Erdoğan-Herzog görüşmesini çok önemsiyorum, normalleşme yönünde ciddi adım olarak değerlendiriyorum. Yakında İsrail Başbakanı Bennett ile de bir görüşme beklenebilir. Ankara’nın Atina’dan sonra Tel Aviv ile ilişkilerindeki yumuşama Washington ile diyaloğun daha ileri seviyeye taşınmasına olumlu bir katkı sağlayabilir.
15 TEMMUZ
Hain darbe kalkışmasında şehit düşen ve hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet dilerim. Bugün gazetemizle birlikte verilen 15 Temmuz ekimizde darbe girişiminin hangi şartlarda geliştiğini ve bundan sonra neler yapılabileceğine dair görüşlerimi paylaştım.