Hakan ÇelikTarihi bir fırsat daha kaçırılıyor

HABERİ PAYLAŞ

Tarihi bir fırsat daha kaçırılıyor

Suriye’de 13 yıldır devam eden iç savaşın bu döneminde beklentimiz artık tarafların gerçek anlamda bir barış masasına oturması ve kalıcı bir ateşkes ilan edilebilmesiydi. Savaşın bilançosu çok ağır. Şimdiye kadar 1 milyona yakın Suriyeli hayatını kaybetti veya ağır yaralandı, 10 milyondan fazla insan göç etti. Mülteci durumuna düşenler farklı ülkelere dağıldı. Bazıları Avrupa’ya, az sayıda Suriyeli de ABD ve Kanada’ya geçmenin bir yolunu buldu.

Türkiye, Suriye ile yaklaşık 900 kilometrelik kara sınırına sahip, ayrıca savaştan kaçan -resmi rakamlara göreyaklaşık 4 milyon Suriyeliyi de misafir etmeye devam ediyor. Bu süreç Türkiye’yi her bakımdan çok yordu ve çok ağır bir yük getirdi. Türkiye her türlü sıkıntı ve sınırlı kaynağa rağmen bu insanlara eğitim, sağlık ve barınma hizmeti veriyor. Avrupa Birliği’nin taahhüt ettiği yardımların çok üzerinde bir harcama yapıldı.

Haberin Devamı

Türkiye uzun süredir sınır güvenliği, terörle mücadele ve göç krizlerini bir arada yönetmeye çalışıyor. Dünyada belki de başka hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı çok ağır bir mücadele yürütülüyor.

Türkiye Suriye’de kalıcı bir ateşkes ve ardından barış sağlanması için yoğun çaba harcıyor. Suriye yönetiminin Ankara’yı sert şekilde suçlamasına karşın Türkiye daima Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekleyen bir tutum içinde oldu.

İç savaş sürecinde Türkiye’nin de bazı hesap hataları olduğu açık. Bu süreç daha farklı yönetilmeliydi ancak uluslararası ortam, konjonktür ve Türkiye’nin birlikte hareket ettiği müttefiklerinin kolektif hataları zincirleme bir reaksiyona yol açtı.

Uluslararası ilişkilerde hataları ve sorunları düzeltmenin daima bir yolu vardır. Nitekim Ankara uzunca bir süredir Şam yönetimi ile yeni bir sayfa açmak için gayret gösteriyor. Zaten Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri düzeyinde Suriye makamları ile temas ve belli noktalarda işbirliği yapılıyor. Dışişleri Bakanlıkları düzeyinde de bir iletişim kanalı mevcut ancak şu ana kadar diplomatik yollardan istenen ilerleme kaydedilemedi.

Haberin Devamı

Diğer taraftan ‘Astana Süreci’ adı verilen mekanizma ile belli noktalarda güven artırıcı adımlar atıldı. Bununla birlikte İran, Rusya, Türkiye ve Suriye gibi ajandaları her zaman örtüşmeyen ülkelerin işbirliği ancak bir seviyeye kadar ulaşabildi.

Burada yapılabilecek en doğru ve en iyi şey, iki liderin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yüzyüze görüşmesidir. Böyle bir imkân sağlanabilirse iki ülke arasında hatalar, yanlış anlamalar masaya yatırılabilir. Yüzleşme ve gerekiyorsa sert tartışma yapmaktan kaçınmamak gerekir.

Ancak görebildiğim kadarıyla Esad’ın maksimalist talep ve beklentileri nedeniyle bu imkân ortadan kalkıyor. Nitekim kısa süre önce Ankara’da görüştüğüm Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Esad’ın böyle anlamlı ve kapsamlı bir diyaloğa hazır olmadığına işaret etmişti.

Benim değerlendirmeme göre Esad kendisini hazır hissettiğinde çok geç kalınmış olacak veya daha karmaşık bir ortamda masaya oturmak gerekecek.

Halbuki ABD’de yeni yönetimin henüz işbaşına gelmemesi ve Rusya’nın ağırlıklı olarak Ukrayna ile boğuşması ve İran’ın da İsrail nedeniyle konsantrasyonunu başka bir bölgeye kaydırması Şam ve Ankara’nın önünde bulunmaz bir işbirliği penceresi açmıştı.

Haberin Devamı

Fırsat kaçırılıyor, gerçekten yazık oluyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder