Sokak Modası’ podyumdaki modaya alternatif olarak halkın içinden türeyen bir akım. Özellikle gençler arasında yaygın olan bu trendin sınırları yine gençler tarafından belirleniyor. Sokak modası denince akla gelen belli başlı şehirler ve akımlar var. Bir şehrin sokak modasına bakarak insanların yaşayış ve modayı algılayış tarzlarını kolayca anlayabilirsiniz. Sokak modasının önemli şehirlerini saymak gerekirse Tokyo, Londra, Paris, Milano, New York sıralanabilir.
Sokak modası kültürünün yaygınlaşması ve internetteki blog sitelerinin artmasıyla beraber ‘Sokak modası fotoğrafçılığı’ diye bir meslek doğdu. Moda fotoğrafçılığının herhangi bir kolunda çalışan sanatçılar, işlerini bırakarak şehir şehir, sokak sokak gezip beğendikleri kişilerin fotoğraflarını çekmeye ve bu fotoğrafları her gün kendi kurdukları internet sitelerinde sergilemeye başladılar. Zaman içinde hem bu siteler çoğaldı hem de sokak modasına gösterilen ilgi arttı...
Sokak modasının en aktif olduğu dönemler genellikle Paris, Londra, Milano ve New York’un moda haftası zamanlarıdır. Çünkü bu zamanlarda şehirlere büyük bir kalabalık ve ‘farklılık’ yarışı hakim olur.
Japon sokak modası:
Sokak modasının en zengin olduğu ülke Japonya. Japon sokak modası aslında modadan ziyade bir ‘kültür’ halini aldı. 19. yüzyılda başlayan trend zamanla büyük gelişimler gösterdi. Japon sokak modasında ‘gerçek olamayacak kadar farklı’ giysiler hakim ve bunlar en çok Tokyo’da yaygınlaşmış. Tokyo’nun belli başlı bölgeleri ise farklı tarzdaki gençler tarafından paylaşılmış. Harajuku, Ginza, Shibuya, Odaiba, Shinjuku bunların bazıları. Aralarında en meşhur olan bölge ise Harajuku.
Japon sokak modasında hakim olan akımların başında Lolita geliyor. Tüm dünyada popülarite kazanmaya başlayan bu akım en çok Japonlar’da görülüyor. Gotik, klasik, punk ve uslu lolitalar olarak dört farklı tarzları var. Lolita’ların ortak giysileri dantelli çorap, volanlı kabarık etek/elbise, kurdelelenmiş saçlar, şapkalar, fırfırlı giysiler. Diğer akımları kısaca sıralarsak: ‘Kogal’ mini etek, uzun çorap, gömlek, kravat gibi okul üniforması çağrışımlı veya direkt üniforma olan giysilerden oluşuyor. Kogal tarzı benimsemiş gençlerin en ilginç özelliklerinden birisi koyu renk üzerine yaptırılmış yapmacık sarı balyajlar ve göz çevresini bembeyaz bırakmak suretiyle tüm yüze sürülen turuncu allıklar.
‘Ganguro’ tarzını benimseyen gençlerin yüzlerine sürdükleri allıklar turuncudan ziyade kahverengiye yakındır. Ganguro’ların özelliği fosforlu giysileri. Mutlaka turuncu, pembe, sarı, yeşil renklerde giyinirler. Birçoğu saçlarını da fosforlu renklere boyatıyor. ‘Cosplay’ Japonlar’ın kostümlü oyun adını verdiği bir sanat akımından geliyor.
Cosplay’i benimseyen gençler bilgisayar oyunlarından, çizgi romanlardan veya animasyon filmlerden seçtikleri bir karakterin kılığına bürünüyor. Japon sokak modasında görülen kıyafetler ünlü markaların giysilerinden olduğu kadar gençlerin kendi diktikleri giysilerden de oluşuyor. Sevdikleri markalar: Issey Mikaye, Yohji Yamamoto, Rei Kawabuko, Comme des Garçons, Uniqlo.
Londra sokak modası:
Tokyo’dan sonra sokak modasında en yaratıcı şehir Londra’dır. Londra sokak modasına yön veren akımlar beş ana başlık altında toplanıyor:
1) Hipiler: Bol paça pantolon, bluejean ve hipi felsefesini yansıtan ‘flower power’ adlı renkli çiçeklerin olduğu desenli tişört giyerler. Hepsi uzun saçlıdır.
2) Punklar: Saç kesimleri mohikan stilidir. Yanları kısa, ortası uzun... Bazı kızlar saçlarının ense kısmını da kazıtabilir. Yırtık giysiler, yazılı - sloganlı tişörtler, rozetler, siyah ve kırmızı renkler tercih ederler.
3) Asiler: Bu akım ‘Teddy Boy’ olarak bilinir. Bugünün rock’n’roll tarzı bu akımdan etkilenmiştir. Briyantinli, kabarık saçları vardır. Dar paça pantolonlar, deri ceketler veya siyah, şal yakalı ceketler giyerler.
4) Dazlaklar: Adından da anlaşılacağı üzere erkekleri saçlarını kısa kestirir. Kızların saçları ise kahküllüdür. Ense kısmından ve kulak hizasından birer tutam saç omuza kadar uzun bırakılır, gerisi kısadır. Dazlaklar dar pantolon giyer ve pantolon askısı takar. Üzerlerinde polo yaka tişört veya gömlek olur. Pantolonlarının paçalarını kıvırıp ayaklarına postal giyerler.
5) Gotikler: Bu grup Türkler’in ‘Satanist’ olarak damgaladıkları gençlerdir. Koyu renk makyaj yapar, simsiyah giyinirler. Uzun deri paltoları ve kaba postal botları vardır. Londra gençleri arasında popüler olan markaların başında Dr. Martens, Fred Perry, Dsquared, Levis gelir.
New York sokak modası:
New York sokak modasının en bilineni ‘Bling bling’ adı verilen Hip hop modasıdır. Bunlar bol pantolonlar, spor ayakkabılar, markalı aksesuarlar ve mümkün olduğunca büyük taşlı, altın takılar kullanırlar. En sevdikleri şey gösteriştir, mutlaka her şeyin abartılısını ve marka olanını giyerler. New York sokak modasının diğer bir kesimi ‘Amerikan gençliği’ olarak adlandırılan gençlerdir.
Erkekleri bluejean pantolon üzerine çizgili veya kareli gömlek giyer. Kızlar ise genellikle mini elbise/etek, topuklu ayakkabı ve açık bluzlar giyer. Renkli makyaj yaparlar, fosforlu renklerde oje sürerler. Bu gençlerin tarzları yaratıcı değildir ama pahalı giysiler giyerler ve daima modayı takip ederler. New York sokak modasında görülen markalar arasında şunlar sayılabilir: Abercrombie&Fitch, Nike, Ed Hardy, Louis Vuitton, Gucci, Armani, Ralph Lauren.
Paris-Milano sokak modası:
Paris ve Milano’daki sokak modası aynı denecek kadar yakın benzerlikler gösterir. Genel olarak ‘Avrupalı gençler’ olarak genelleme yapılabilir. Bu gençler 6 ana başlık altında toplanır:
1) Klasik: Az ama öz alışveriş yapmayı seven, kaliteli markalardan giyinmeyi tercih eden gençlerdir. Bej pantolon, beyaz gömlek, babet ayakkabı tarzı sade ve klasik giysiler giyerler. Takıları ufak pırlantalar, ince zincirli kolyeler, inci küpelerden oluşur.
2) Trendy: Orta sınıf markalar giyer, modayı çok yakından takip ederler. Bir sezon giydikleri ertesi sezon mutlaka demode olacak ve bir daha asla giyilmeyecektir. Bu yüzden giyim tarzlarını tarif etmek imkansızdır.
3) Yaratıcı: Genç tasarımcıları severler. Ufak butiklerden farklı ve görülmemiş giysiler ararlar. Değişik kuplar ve kesimler, iddialı modeller, renkli giysiler giyerler. Giyimde öncü ve cesurdurlar.
4) Bobo: Burjuva - bohem yaşam tarzını benimsemiş insanların giyim tarzları için kullanılır. Bobolar adı fazla duyulmamış pahalı markaları tercih ederler. Bazıları salaş, pespaye veya sıradan görünürler. Fazla uğraşılmamış bir tarzları varmış gibi göstermek için uğraşırlar.
5) Tiki: Pahalı markaları ve spor giysileri severler. Beğendikleri pahalı giysilerin ‘benzerlerini’ kullanmaktan çekinmezler. Modayı da takip ederler ama aslında onlar için moda beğendikleri şarkıcıların veya yaşıtlarının giydikleridir.
6) BCBG: İyi şıklık, iyi tarz anlamına gelen ‘Bon Chic Bon Genre’ tanımının kısaltılmışıdır. Chanel ceketi, Zara’dan aldıkları bir pantolonla giyebilecek kadar kendine güvenen ve her giydiğini iyi taşıyanlara denir. Kendi tarzlarına göre kendi modalarını yaratırlar. BCBG erkekleri ise genellikle İtalyan ve İngiliz giyim tarzını benimsemiş erkeklerdir. Avrupa sokak modasında sık rastlanan ve takip edilen markaların başlıcaları: Chanel, Valentino, Yves Saint Laurent, Zara, H&M, Zadig&Voltaire, Maison Martin Margiela, Isabel Marant.
Sokak modasının yayılmasını sağlayan fotoğrafçıların hepsi bu işe amatör olarak başlamıştı. Hepsi meşhur oldu. Büyük markalarla, meşhur dergilerle çalışıp iyi para kazananlar, fotoğraflarını kitap haline getirenler bile var. Fotoğrafçılar, moda haftalarını ve dünyanın çeşitli şehirlerini gezip fotoğraf çekebilsinler diye markalar tarafından finanse ediliyorlar. Sokak modasının takip edildiği sitelerin birkaçı ve adresleri:
www.thesartorialist.blogspot.com
www.styleandthecity.com
www.streetpeeper.com
3