Giriş
Yapay zekâ alanında kaydedilen ilerleme, insanlık tarihinde yeni bir aşamaya geçilmesini mümkün kılacak büyük fırsatlar sunuyor. Ancak Türkiye’de çok fazla yapay zekâ haberlerine tanıklık edemiyoruz. Peki dünya bu devrimi yakından takip ederken, işler bizde nasıl ilerliyor?
Google Türkiye’nin Implement Consulting Group ile birlikte “Yapay zekânın Türkiye’deki ekonomik potansiyeli” başlıklı bir raporu yayınlandı.
2023 yılında dünyada işlerinde üretken yapay zekâ kullanan çalışanların oranı yüzde 28 oldu. Türkiye’de ise aynı yılda yapay zekâ çözümleri kullanan girişimlerin oranı yüzde 5.5’te kaldı.
Anlaşılacağı üzere, oldukça erken bir aşamada olan üretken yapay zekâ teknolojisi, henüz herhangi bir şirket veya kurum düzeyinde yaygın olarak kullanıma alınmış değil.
Rapora göre üretken yapay zekâ yaklaşık 10 yıl içinde tek başına Türkiye’nin GSYİH’sine yüzde 5 ilave katkı sağlayabilir. Bunun da 1.2-1.4 trilyon TL’ye (50-60 milyar dolar) denk olduğu öngörülüyor.
Ancak yapay zekânın uygulamaya konulmasında yaşanacak 5 yıllık bir gecikme, bu potansiyeli yüzde 1 seviyelerine düşürebilir. Raporda ayrıca Türkiye’deki işlerin yüzde 55’inde üretken yapay zekâ ile birlikte çalışılması öngörülüyor.
Türkiye, tamamlayıcı inovasyonlar, yatırımlar ve yapay zekâ ile ilgili becerilerde küresel oyuncuların gerisinde yer alıyor.
Eksiğimiz çok, yapılması gerekenler de çok ama zamanımız az.
Türkiye’nin bu yeni dünyaya adapte olması, beceri geliştirme, Ar-Ge faaliyetleri ve ticarileşme konusunda atılım yapması, gerekli yasaları çıkarması ve insanımızı geleceğe hazırlaması gerekiyor. O yüzden Türkiye acilen gerçek gündemine dönmeli ve geleceğe odaklanmalı.
YAPAY ZEKÂ HASTALIKLARI BİTİREBİLİR
Yapay zekâ, tahmin edemeyeceğimiz bir hızla ilerlerken, bu alanda en az dikkati sağlık çekiyor. Aslında sağlık alanında da oldukça umutlandırıcı gelişmeler var.
Yeni mezun bir PGT (Preimplantasyon Genetik Tanı) öğrencisinin bir proteini anlaması, keşfetmesi 4-5 sene sürüyorken, DeepMind şirketinin yapay zekâsı AlphaFold bunu birkaç senede yapabildi ve 200 milyon proteinin yapısı ortaya çıkarıldı. AlphaFold’taki son yenilikle sadece proteinler değil; DNA, RNA ve yaşamın tüm molekülleri de modellenebiliyor.
Bu gelişme, tüm hastalıkları çözebilme konusunda büyük bir adım olabilir. AlphaFold programının başarısının, kıtlık ve hastalık gibi küresel sorunlar üzerinde hızlı çözümler sunmaya yardımcı olması öngörülüyor.
Bu anlamda yapay zekânın sağlık tarafının gözden kaçırılmaması gerekiyor…
