‘Cep’in 'cep’le buluşması

iPhone marka cep telefonlarının işletim sistemi güncellendi ve iOS 17 ile birlikte telefonun kendisi bir flört uygulamasına dönüştü. Artık hoşlandığınız, beğendiğiniz birine Instagram hesabını, telefon numarasını falan sormanıza gerek yok. Bu işletim sistemine sahip iki telefon birbirine yakınlaştırıldığında kişinin tüm bilgileri diğer telefona geçiyor. Bu sayede flörtün başlangıç aşaması bile çok hızlandı. Ama belirtmek lazım, hız her zaman kolaylık değildir. Bazen de felakettir. Yani biriyle tanıştınız, telefon numaranızı falan vermeden önce onu bir tartarsınız değil mi? Oysa bu yeni sistemde anlık bir kararla verdiğiniz bilgileriniz daha sonra başınıza bela olabilir. Bu yüzden cep telefonunu, bir başka cep telefonuyla buluşturmadan önce iyi düşünmenizi öneririm. Hem baştan çıkarma oyunu da güzeldir. O telefonu, bilgileri vermeden önce bu oyunun oynanması ilişkiye lezzet katar, hatırlatırım.

SİZİN ÇOCUKLAR

Milli futbol takımımızda yine bir değişiklik, yine bir hareketlilik, yine bir oyunlar, dolaplar falan... Alman hoca Stefan Kuntz, ne yaptıysa yaranamadı, gönderildi. Oysa takımın Avrupa Şampiyonası eleme gruplarındaki durumu hiç de fena değildi. Ama işte, gruplaşmalar, birinin adamı olmalar gibi ‘diğer unsurlar’ devreye girince Kuntz’a da veda edildi. Federasyon, yıllardır “Bizim Çocuklar” diyerek bağrımıza bastığımız milli takım için yeni bir slogan arıyor ya, aslında içinde bulunulan durumu ortaya koyuyormuş. Çünkü sanırım artık onlar “Bizim Çocuklar” değil, “Sizin Çocuklar” durumuna gelmek üzere. Bu arada koskoca Türkiye’de bir tek bile yerli hoca bulunamadı mı da İtalyan Montella ile anlaşıldı? Sivas’ı yıllardır küçük bütçesine rağmen Avrupa kupalarına götüren Rıza Çalımbay, Başakşehir’de (bu sezon hariç) ciddi anlamda başarılar elde eden Emre Belözoğlu, Fenerbahçe’nin en zor döneminde elini taşın altına koyup takımı şampiyon yapan Aykut Kocaman hiç mi aklınıza gelmiyor? Bu gidişle 2024 Avrupa Şampiyonası’nı biz yine evimizde izleriz, siz de “Sizin Çocuklar”la Riva’nın sosyal tesislerinde birlikte izlersiniz.

YONCANIN 4. YAPRAĞI

Yeşilçam’ın 4 yapraklı yoncası malum, Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit. Peki günümüz için yoncanın yaprakları kim olabilir? Dün zarif yazarımız Şirin Sever ve eşimle birlikte aynı otomobilde trafiğin içinde boğuşurken bu konuyu konuştuk. Üçümüzün de üzerinde hemfikir olduğu üç isim bulduk. Serenay Sarıkaya, Demet Özdemir ve Hande Erçel. Dördüncü isimle ilgili fikir birliğimiz oluşmadı. Pınar Deniz, Farah Zeynep Abdullah ve Dilan Çiçek Deniz öncelikli isimler olarak aklımıza geldi. Pınar Deniz biraz daha ağır bassa da yine de üçümüzün birden oyunu alamadı. Tabii burada saydığım isimlerin hiçbiri henüz efsane olamadı, o ayrı. Zaten bu seçimi de bir karşılaştırma olsun diye yapmış değiliz. Yani bu isimler sizin için de değişebilir. Ama kişisel fikrim, o dört yaprağa kimi koyarsanız koyun, Serenay Sarıkaya yoksa, tamamlanmamış demektir.

BALIK KÜSTÜ

Balık avı sezonu açıldı ama ortalıkta balık yok. Palamut bu yıl hiç kendini göstermedi. Hamsi lezzetsizdi ama vardı, bu kez de tekneciler “Biz çok ucuza satıyoruz, parayı pazarcı esnafı kazanıyor” deyip sefere çıkmayınca o da kayboldu. İstavritler, kıraçadan bile küçük. Ortalıkta biraz lüfer var onun da fiyatının yanına yaklaşılmıyor. Anlayacağınız bu sezon ağzımızın tadıyla, kesemize göre balık yiyemeyeceğiz. Yine çiftlik ürünü levreklere, çipuralara mahkum olacağız.