Hani kadının beyanı esastı?

Survivor yarışmacılarından Nisa Bölükbaşı ile Barış Murat Yağcı, 2020’deki yarışmadan sonra bir süre sevgili oldular. Sonra birden ayrıldılar. Tabii ki klasik, “İlişkimizi saygı, sevgi içerisinde bitirdik” diye açıklama yapmışlardı. Ama hiç de saygı ve sevgi içerisinde ayrılmamışlardı.

Daha sonra ayrılık sebebinin 31 yaşındaki Yağcı’nın hayatını anlattığı kitapta geçen “Bir kadını tavlayıp onunla eve gelerek sırtımı dönüp uyumak bana tatmin veriyor. Yüzlerce kadına yaptım bunu” ifadesinin olduğu yazıldı. Asıl sebebin bu olmadığı da ortaya çıktı.

Yağcı, geçtiğimiz günlerde Survivor’daki bir oyundan sonra rakip takımın ağlayan kadın oyuncularını teselli edince Nisa’nın ağzından, “Kadınları döven adam, kadınları ağlatan adam, şu an kadınlar ağlıyor diye şov yapıyor” ifadeleri döküldü. Ardından konseyde Acun Ilıcalı’nın “Barış seni dövdü mü?” sorusu üzerine Nisa Bölükbaşı bu sözlerine açıklama getirdi ve “Bana el kaldırmışlığı oldu, kapıyı üzerime kilitlemesi oldu. Ben onunlayken her gün ağlıyordum” dedi. Yağcı Nisa’nın sözlerine “Hayır el kaldırmadım, üzerine kapıyı kilitlemedim” diyemedi.

Bu sözlerden anlıyoruz ki; Yağcı, sevgiliyken Nisa Bölükbaşı’na şiddet uygulamış. Üstelik hem fiziksel hem de psikolojik şiddet uygulamış. E peki hani kadının beyanı esastı? Bunları milyonlarca kişinin önünde itiraf eden Nisa Bölükbaşı’na niye kimse sahip çıkmadı? Bu mesele, Yağcı’nın sosyal medyadaki destekçilerinin ne olursa olsun onu savunmalarından öte bir şeydir. Tekrar ediyorum, bir kadın ilişkisi sırasında gördüğü şiddeti anlatmıştır. Yarışmada birbirlerine rakip olmaları bu itirafı değiştirmiyor. Kadına, çocuğa, hayvana şiddet uygulayan her kim olursa olsun ‘insan’ vasfını taşımıyordur.

RİHANNA’YA BU YAPILIR MI?

Geçen hafta sonu dünya gündeminde Rihanna’nın karnındaki çocuğunun babası ASAP Rocky tarafından aldatıldığı iddiaları vardı. Aldatma olayına konu olan diğer kadın ayakkabı tasarımcısı Amina Muaddi ise bu iddiaları yalanladı, olay henüz netliğe kavuşmuş değil. Sosyal medyada bu olaya verilen tepki “Rihanna’ya bu yapılır mı?” ya da “Rihanna bile aldatılıyorsa bizim hiç şansımız yok” şeklindeydi. Şöyle geçmişi biraz hatırlayalım, kimler kimler aldatılmadı ki?

Dünyanın en tanınan modeli Adriana Lima, en ünlü latin şarkıcı Jennifer Lopez, hepimizin ‘Pretty Woman’ı Julia Roberts, ‘Friends’ dizisinin ‘Rachel’i Jennifer Aniston, albümleri milyonlar satan Beyonce, ‘Ghost’ filminin yıldızı Demi Moore... Türkiye’den de birkaç isim sayalım. Tescili Türkiye güzelleri; Hülya Avşar, Nefise Karatay, Seçkin Piriler, Demet Şener, şarkıcılar; Aşkın Nur Yengi, Zuhal Olcay, Nadide Sultan, İrem Derici, oyuncular; Nilperi Şahinkaya, Burcu Binici, Hande Erçel, Cansu Dere... Görüldüğü gibi ünlü olmak, güzel olmak, yıldız olmak gibi kavramlar aldatma konusunda etkili değil.

Çünkü aldatmanın karşıdaki kişiyle ilgisi yok. Aldatma bu işi yapanın kendisiyle ilgili sadece. Psikolojide öz güven eksikliği ve kişilik bozukluğu olarak gösterilir. Elbette öyledir, ama bir başka önemli nedeni de atlamamak gerek. Aldatan insanların geçmişinde büyük olasılıkla bir başka aldatma hikayesi daha vardır. Geçmişinde aldatma deneyimi olan insan, süreci kontrol edebildiğini hissetmiş ve büyük zararlar görmediğini farketmiş olan insan, aldatmayı tekrar eder. Artık onun için bir sebebe ihtiyaç yoktur. Sadece yapmak istemesi yeterlidir. Bu yüzden “Rihanna bile aldatılıyorsa” ifadesi yanlıştır. Daha da kötüsü, herkes aldatılabilir, herkes aldatabilir.

AKLIMA TAKILANLAR

• Gülşen’in klibi seks kokunca iyi de Aleyna Tilki benzerini yapınca mı kötü?
• Netflix’teki ağır psikolojik dram yüklü filmleri gerçekten izleyen var mı?
• Fenerbahçe çıkışta, Trabzonspor düşüşte. Sezon sonu tarihi bir sürpriz yaşanabilir mi?
• Kibariye ve ailesi kuaförlük hizmetinin gerçekten bedava olduğunu mu sanıyor?
• Görkemli sahneleri olan, görsel şölene dönüşen bir felaket filmi neden uzun süredir yapılmıyor?