Yıl 2023, hâlâ “İlk buluşmada hesabı kim öder?” sorusu tartışılıyor. Bir televizyon programında bu konuda konuşan iki kadının videosu sosyal medyada 1 haftadır dönüp duruyor. Yok ödemeyen erkek şöyle olurmuş, yok kadın öderse erkeğe olan saygısını yitirirmiş... Yahu formül basit, kim davet ettiyse o öder. Genellikle ilk buluşma daveti erkekten gelir, bu nedenle de erkek öder. Ama ondan sonra her buluşmada hesabı erkeğin ödeyeceğini düşünmek korkunç bir yanılgıdır. Zaman öyle bir zaman değil, her şey pahalı bu bir...
İkincisi, hesabı her seferinde erkeğin ödemesi, karşısındaki kadına da saygısızlıktır. O kadının ödeme gücü varsa öder. Ya da boşverin ya, siz buluşun da hesabı ben öderim. Madem ilk buluşmanın heyecanını yaşamak yerine hesabı kimin ödeyeceğine kafayı takıyorsunuz, cidden ben ödeyeyim.
DİZİ SETLERİNDE IRKÇILIK İDDİASI
Iman Casablanca, 9 yıldır Türkiye’de yaşayan, Faslı bir oyuncu. THY’de kabin memuru olarak çalışırken Best Model yarışmasına katılarak başka bir aşamaya geçmiş. Bazı dizilerde çeşitli rollerde oynamış. Ama son açıklamasına kadar ben kendisini pek tanımıyordum. Diyor ki; “Türkiye’deki dizi sektöründe bana karşı ırkçılık yapıyorlar. 8 aydır beklediğim ve başrolünü oynayacağım diziden haber bile verilmeden çıkarıldım.
Yapımcının tek gerekçesi Arap (Faslı) olmam ve bunun risk oluşturması. Bu, yaşadığım ilk travma değil. Yıllar içinde Arap olduğum için bir sürü projeden çıkarıldım, aşağılanmaya ve sözel ırkçılığa maruz kaldım.” Iman Casablanca’nın söyledikleri doğruysa, vah ki ne vah... Türkiye’de birçok dizi Arap ülkelerine satılıyor. Hatta Arap sermayesiyle diziler çekiliyor. Ama buna rağmen bir oyuncu sırf Arap olduğu için mobbinge ve ırkçılığa maruz kalıyorsa çok yazık. Dizi sektörü zan altında, birilerinin çıkıp bu konuda açıklama yapması şart.
ŞAHTI ŞAHBAZ OLDU
Serenay Sarıkaya ile Burak Deniz’in oynadığı ‘Şahmaran’ dizisi gündemde. Ama ne yazık ki bu dizi de Türkiye’de fantastik bir dizi çekilemeyeceğinin kanıtı. ‘Şahmeran’ efsanesinin çıktığı topraklarda, Çukurova’da doğdum büyüdüm. Bu yüzden merakla oturdum ekranın karşısına ama ancak iki bölüm dayanabildim.
Serenay Sarıkaya’nın oyunculuğuna diyecek tek bir kelimem bile yok. Zaten o iki bölümü de onun hatırına izledim. Eh biraz da sinematografi iyi. Ama yürümeyen senaryo, akmayan sahneler, devamlılık hataları diziyi izlenmez kılıyor. 30 saniyede anlatılacak bir şeyin 10 dakikaya yayılması insanı bunaltıyor. Bence olmamış, olamamış.